Hükümet
Ve
Sayın Cumhurbaşkanı
2024 yılını
“Emekliler Yılı” ilan etmişti…
2024 yılı içinde
Emekliler,
Bir nebze rahatlamış olacak,
13 Bin Dolar’a çıktığı denilen
Milli gelirden,
Hak ettiği payı alacaktı…
Açlığa mahkûm edilen
Emekliler,
Pazar artıklarını topluyor,
Yalnızca
Karnını doyurmaya çalışıyordu…
Evine et girmiyor,
Yetersiz beslendiği için
Hastanelerden çıkmıyordu…
Et yerine
İlaç yemekle yetiniyor,
Yapılan
Araştırmalara göre,
Aslında devlete daha çok yük oluyor,
Ancak
Kör gözler bunu görmüyordu…
Et,
Tavuk, balık yemeyenlerde
Zekâ geriliği sık görülüyor,
Emekliler
Erken yaşlarda,
Alzheimer hastalığına yakalanıp
Aklını oynatıyordu…
Belki de
İktidarın bu işine geldiği için
Duruma müdahale etmiyor,
Bir çuval un,
Makarna,
Biraz kumanya ile
Emekliyi istediği yöne çekiyor
Ve
İstediği oyu da alıyordu…
22 yıldır
Ülkeyi yöneten iktidar,
Ekonomiyi batırmış,
Bunun sorumluluğunu
Emekliler üzerine yüklemişti…
“Siyasi hayatıma mal olsa da
Kesinlikle olmaz” denilen EYT,
Bu dönemde çıkıyordu…
Seçim zora girmiş,
İlk defa
Başa baş bir seçim olacağı varsayılmıştı…
Fakat
Seçim zora girince
Ve
İktidarın elden gitme telaşı,
EYT’ yi çıkarıyor,
Dünyanın en genç emeklileriyle
Ülke adeta
Uçuruma doğru sürülüyordu…
Tabi
İktidarda kalmak için yapılan
Bu eylem,
Bütün emeklilerin
Milli gelirden aldığı payı düşürüyordu…
Her kesime
Verilmeye çalışılan
Milli gelirden gelen paydan,
Emekli unutulunca
Kafasına huni takıp,
Sokaklarda dolaşan emekli çoğalıyordu…
Ev sahibi ile kavga edip,
Kapı dışarı edilen
Ve
Sokaklarda yaşayan
Emeklilere,
Daha çok rastlanmaya başlanmıştı…
Sokaklarda üşütüp,
Zatürre olup
Kısa zamanda öbür tarafa gidenler,
Elini ovuşturarak,
Öbür tarafta beklemekteler…
Hakkını
Orada almak için
Sıraya girmiş vaziyetteler…
Onların haklarını yiyip
Öbür tarafa yollayan her kimse,
Buradan aldıklarını
Öbür tarafa götürüp helalleşmeye baksın…
İktidar partisi
Yerel seçimlerden önce
Emeklilerin
Normal yaşamaları için
Verilecek artışı yapamayacaklarını,
Yaparsalar
İşçi, memur ve
Diğer çalışanlara
Maaş veremeyeceklerini,
Bütün yardımları durduracaklarını
Ve
Ülkenin,
Adeta iflasa gideceğini
Açıklayarak, deklare etmişti…
16 Milyon gibi
Türkiye’de en fazla
Topluluğu oluşturan emeklilerin,
Seçimde
Onlara oy vermelerini,
Ondan sonra,
Bulgur, pirinç ve
Makarna alabilmeleri için
Emekli Kart verip,
Karınlarını doyurabileceklerini, belirtmişlerdi…
Para veremeyeceklerini,
Ancak
Makarna vererek
Aç karınlarını doyurabilmeleri
Yine
Onların seçim kazanması ile
Mümkün olduğunu,
Yoksa
Makarnayı bile
Rüyalarında göremeyeceklerini,
Açıkça
Deklare ettiler…
Devletin veremediği parayı
İktidarın
Başkan adayları,
Halka vaat etmekteydi…
Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi
Türkiye’deki emekliler
Tatile gidemez,
Yaşlılığın keyfini süremez durumdaydı…
Dünyanın değişik ülkelerinden gelen
Başka milletlerin emeklileri,
Bizim ülkemizdeki
Muğla Bodrum’a gelerek,
5 yıldızlı otellerde
Her türlü zevki sefa yapar,
Bizim emeklilerimiz ise
Evinin bodrumunda, sefilleri oynar…
Bakın
Sayın Cumhurbaşkanının
Videoları dolaşıyor…
İktidar olmadan önce,
“Bu zalim yönetim,
Bir bardak çayla bir simidi,
Vatandaşa layık görmüyor” demişti…
Şu anda
Bir bardak çay
En ucuz yerde 10 TL,
Bir simitte 10 TL,
Toplarsanız ediyor 20 TL…
4 kişilik aile
Başka hiçbir şey yemezse
80 TL ediyor…
3 öğünde simit çay yerse
Günlük olarak 240 TL yapıyor…
Bir aylık toplamı ise
7200 TL ediyor…
Bu hesapta,
Kira, elektrik, su,
Telefon masrafı yok…
Odun, kömür, doğalgaz yok,
Ulaşım,
Çocuğa harçlık,
Pazar parası yok…
Ekmek, peynir, bal, şeker yok…
Tavuk, balık,
Kıyma, et kesinlikle yok…
Hele
Eşine dostuna
Bir çay ısmarlamak
Ve
Eş, dost, arkadaşla oturup
Çay, kahve içip, sohbet etmek
Ve
İktidarı eleştirmek yok…
Birbiri ile kaynaşıp
Sosyal insan olmak kesinlikle yok…
Neyse
Yerel seçim öncesi
İktidar ve
Muhalefet partili başkanlara
Birazda
Ben destek olup,
Birkaç slogan yazayım…
“Eller havaya,
Oylar bizim adaya”
“Bizim aday Murat Kurum,
Vermeyene sopayla korum”
“Halktan yanadır Turgut Altınok,
Ona vermezsen aklını kafana sok”
“Muhalefetin adayı Mansur Yavaş,
Fakirlere dağıtır ekmek ve bol lavaş”
“Çalışkandır bizim Ergin Aydın,
Trabzon merhaba, günaydın”
“Muhalefetin adayı Ahmet Kaya,
Trabzon’u taşımıştı Ankara’ya”
“Geliyor Genç Ahmet Metin,
Onu alaşağı etmek çok çetin”
Yazmadıklarım kızmasın,
Bana gönül koymasın…
Bu duygularla
Hoş kalın, hoşça kalın…
27.03.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar