Bugün sizlerle esnaf ahlakından bahsedeceğim. Esnaf nasıl olunur onun hakkında sunum yapmak isterim.
Öncelikle ahilik nerden gelmekte sorusuyla konuma bir giriş yapmak isterim. Ahilik ismi Ahi Evran adıyla meşhur bir Anadolu ereninden almaktadır. Ahi Evran kabul görüş Asya’dan Anadolu’ya göç etmiş. Buralara geldikten sonra yapmış olduğu en önemli hizmet esnafı dizayn etmek olmuş. Yani esnafın uyması gereken genel kurallar tespit edilip onun uygulamasında yakın takip yapmış. Esnafın uyması gereken kuralların yanında çıraklık kalfalık ve ustalık kurallarını hayata geçirmiştir. Bu kurallara uymayan esnafın çalışma hakkını iptal edip bir daha bu kurallara uymayan esnafı ticaret hayatından uzaklaştırmış ve bir daha bu kişi esnaflık yapamamıştır.
Konuma yaşanmış bir detayla devam etmek isterim. Zaman Fatih Sultan Mehmet zamanı. Fatih zamanında Avrupa’dan bir rahip yani Hristiyanların din adamı Anadolu’ya gezmeye gelmiş. Sabah mahallenin bakkalına gidip ekmek istemiş. Esnaf bu adama ben bugün siftah yaptım yanımda ki komşum siftah yapmadı . Ondan al dediğinde bu din adamı Osmanlıda bu ruh devam ettiği sürece asla Osmanlı yıkılmaz demiştir.
Konu bu kadar önemlidir.
Günümüzde bu işi Esnaf Odaları Başkanlığı yapmakta. Esnaf Odalar Başkanlığına esnaf odaları bağlı. Mesela terziler odası, berberler odası ve kuyumcular odası gibi.
Esnaf Odası Başkanlığı kendilerine üye esnafı aralıklarla denetlemesi gerekmekte. Ben konu hakkında tam bir bilgiye sahip değilim. Fakat esnafın kafasına göre fiyat vermesi beni biraz sanki Esnaf Odası Başkanlığı üyelerine hakim değil gibi hissettirmekte. Çünkü bir çay bir işletmede bir lira başka işletmede iki lira başka bir işletmede de üç buçuk lira oluyorsa sanki esnaf kafasına göre fiyat veriyor gibi düşündürmekte. Bakınız esnafın giderleri şudur; Bir esnaf giderleri on lira başka bir esnaf yirmi lira diyebilir. Fakat bir çay bardağı bir liraya satılıyorken kar ediyorsa iki lirada üç lirada daha fazla kar edecektir. Konuma devam etmeden önce şunu hassaten yazmak hasıl olmuştur ki bu çayı örnek olarak vermek istedim. Diğer esnaflarda da hemen hemen aynı durum söz konusu. Onlarda yüzde iki yüzlen yüz de üç yüzlen mal satmakta.
Ayrıca meslek odalarında çıraklık ve kalfalık sistemini de yeniden hayata geçirmek için çalışmalar yapılması lazım. Aksi durumlarda pek çok meslek tarihe karışacak gibi. Mesela bakır işlemeciliği ve kalaycılık gibi sanatlar çırak bulamadığından unutulmaya başlanmış durumdadır. Bunlar ve bunlar gibi diğer unutulmaya başlayan meslek gruplarının da çıraklıkla yeniden hayat bulması sağlanmalı diye düşünmekteyim.
Şimdi bana ülkemizde serbest piyasa ekonomisi var dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bu böyle olmamalı. Unutulmamalı ki İslam’a uymayan sistem ebterdir. Yani bitmeye mahkumdur…