Ne yazık ki,
Günümüz Müslümanın
Din anlayışı şudur;
Zina eder,
Cünüp gezmez…
11 ay içer
Ramazan’da içmez…
Haram yer, Domuz yemez,
Teravih kılar, farz kılmaz,
Sadaka verir,
Zekât vermek istemez…
Mevlit dinler, Ayet dinlemez,
Kurban keser, secde etmez,
Ölünün yanında örtünür,
Dirinin yanında örtünmek istemez…
Bir insanın
Gerçek Müslüman olduğu
Namazdan,
Oruçtan anlaşılmaz…
Komşuluğu,
Ticareti,
İnsanlara nasıl davrandığı,
Söz verdiği zaman,
Sözünde duruyor mu?
Söylediği ile
Yaptığı birbirini tutuyor mu?
Önemli olan bu hasletlerdir…
İstiklal şairimiz
Mehmet Akif Ersoy
Onları
Çok güzel anlatmış şiirinde,
“Aldanma insanların samimiyetine,
Menfaatleri gelir her şeyden önce…
Vaat etmeseydi Allah(cc) cenneti,
Ona bile etmezlerdi secde…”
“Kim olursa olsun
Bir kişi
Adil değilse,
Hak, hukuk, adalet
Ve
Liyakati,
Her şeyden önemli görmüyorsa,
Dürüst ve doğru olmazsa
Onun secdesi
Allah(cc)’a ulaşmaz…
Biri
Kul hakkı yiyorsa,
Garip, gureba,
Yetimin
Hakkına el uzatıyorsa,
Fütursuzca
Devletin malını yiyorsa,
Kâbe’de yatıp kalkıyorsa bile
Ona bir faydası yoktur…
Peygamber Efendimiz(as),
Öyle kişilerin
Cenaze namazını kılmamıştır…
İslam,
Doğruluk dinidir…
Yalan,
Dolanı sürekli huy edinmiş,
Üçkâğıtçı
Ve
Söz verdiğinde sözünde durmayıp,
Samimi olmaması,
İslam’la bağdaştırılamaz…
Sıradan insanların çoğu
Ne yazık ki,
Bu davranışları huy edinmiştir…
Ve
Siyasetçiler
Toplumun önünde oldukları için
Genellikle
Verdikleri sözde durmaması,
Onları
Oraya getiren vatandaşlar tarafından,
Sürekli takip edilir…
Sıradan insanların bu huyları
Toplum tarafından
Es geçilirken,
Siyasetçi ve bürokratların
Bu huyları,
Toplum tarafından tasvip edilmeyerek,
Uygun görülmez…
Konuştuğunda doğru söylemeyen,
Verdiği sözü tutmayan,
İnsanların derdini,
Kendine dert edinmeyenler
Vatandaşla
Dalga geçmeye başladı…
Millet
Açlıkla imtihan edilirken,
Kendi lüks,
Şatafat ve
Bolluk içinde yaşayanların
Samimi olup,
Olmadığı sorgulanmalıdır…
Kime sorarsanız
Hep doğruyu söylediğini
İma ederken,
İnsanlara
Dürüst, namuslu,
Devletin, milletin ve
Yetimin hakkını gözettiğini,
Kimsenin malında,
Mülkünde
Ve
Namusunda gözü olmadığını söyler…
Ancak
İş icraata geldiğinde
Çoğunluğu
Bunun tam tersini yapar…
Söylemle
İcraat tamamen farklıdır…
Eline ilk fırsat geçtiğinde
“Devlet Deniz,
Yemeyen Domuz” durumuna gelir…
Başını okşamakla
Cennete gideceğine inandığı
Yetimin
Başını okşarken,
Bulduğu ilk fırsatta hakkını yer…
Böyleleri
Sizlere fakirliği övüp,
“Peygamber Efendimiz(as)
Yattığında,
Hasırın izleri vücudunda çıkardı” diyerek,
Onun
Rahat uyumadığını söyleyip,
O durumu överken,
Kendileri
Kuş tüyü yataklarda uyurlar…
Ekmek bulup
Yiyemeyenlerin
Dini duygularıyla oynarken,
Açıkça onların delik ceplerine el uzatırlar…
Avanakları
Soyup soğana çevirirken,
Şeyh, Şıh,
Bolluk içinde
Lüks hayat sürmeye devam eder…
…
Eğer biri,
Söz verir sözünde durmazsa,
Ondan uzaklaşın…
Eğer biri,
Cenneti size vaat ediyor
Fakat
Dünyada size
Cehennemi yaşatıyorsa,
Ona inanmayın…
Eğer biri
Bugün başka söylüyor,
Yarın
Söylediğinin tam tersini yapıyorsa,
O şarlatandır…
Eğer biri
Sizi yok sayıyorsa,
Sizde onu yok farz edin ki,
Sizin
Yok olmadığınızı anlasın…
Yoksa
Celladına âşık olan koyun gibi,
“Anlayana
Sivri Sinek saz,
Anlamayana davul zurna az” olur…
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…
02.02.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar