Bir arkadaş,
“Rahman,
Yarın Artvin’e gidiyorum
Bana
Eşlik etmek üzere,
Sen de gelir misin?” deyince,
Belki de
Türkiye içinde gidip
Göremediğim,
3-5 şehirden biri olan Artvin’e
Bu bir fırsat olur diye,
Gitmek için hazırlanmış oldum…
Ve
Ertesi gün
Sabah yola çıktık…
Normalde niyetimiz,
Burada bir gece kalabilmekti…
Hopa’dan
Güneye doğru içeriye girmiş,
Dağ çıkmaya başlamıştık…
Rakımı
Yaklaşık olarak
350 Metre olan Artvin’e vardığımızda,
Gelişmiş bir köy gördüm…
Hemen
Düz hiçbir tarafı olmayan buranın
Daha yukarlarındaki
Dağlarda kar vardı…
10 dakika boyunca bayır çıkıp
Aşağı doğru yürüyünce,
Bütün Artvin’i
Baştan aşağı görmüş oldum…
Yürüme süresi
Bir saat kadar bile sürmedi…
Çoruh nehrine inince
Artvin
Çoruh Üniversitesi
Ana kampüsüne gelmiş,
Fen-Edebiyat
Ve
Sağlık Bilimleri Fakültelerine
Uğramıştım…
KTÜ
Fen Fakültesi Kimya
Ve
Biyoloji Bölümünden
Buraya gelmiş
Öğretim üyelerine uğramak istemiş,
Ancak
Kimseyi görememiştim…
Fen-Edebiyat Fakültesinin
Fizik, Kimya,
Biyoloji Bölümlerini
Öğrenci
Tercih etmediğinden dolayı kapanmış,
Buralardaki öğretim üyeleri,
Başka bölümlere
Ve
Fakültelere verilmişti…
Ben her zaman diyorum,
Her şehre
Bir üniversite yapmak,
Bu ülkenin
Ekonomisine büyük zarar vermek
Ve
Üniversiteleri,
Liseden bile
Aşağı düşürmek demektir…
Aynen de
Öyle olmuş oldu…
Yandaşlara kadro sağlamak için
Yapılan bu eylem,
Üniversitelerin seviyelerini
O kadar düşürdü ki,
Dünyadaki
İlk 500 üniversite arasına
En az 5-6 tane üniversite girerken,
Şimdi
Bu kadar fazlalaşan
Üniversite içinde,
Dünya sıralamasında ilk Bine bile
Hiçbir üniversite giremiyor…
Neyse
Konumuz bu değil…
Çoruh Nehrinin
Debisi o kadar düşmüş ki,
Sanki
Ufak bir dere gibi görünüyor…
Aynı nehri
Bayburt’un içinde geçiyorken görmüş,
Çok ürkmüştüm…
Debisi çok fazla
Ve
Azgın akan Çoruh Nehri,
Bayburt’ta
Her yıl en az 4-5 can alıyormuş…
İçine düşenin
Kendini kurtarması
Çok zor olan bu nehrin,
Artvin’de
Niye çok az aktığını düşünürken,
Bir anda aklıma geldi…
Türkiye’nin en büyük,
Dünyanın ise
5. büyük barajı olan Yusufeli Barajına
Su tutulmaya başlandı
Ve
Sınırlı biçimde
Çoruh Nehrine su verilmekte…
Aslında
Bir akşam kalıp
Trabzon’a dönmemiz gerekirken,
Artvinli okuyucularım
Gücenmesin ama
Bir köy gibi bana gelen
Artvin’ e kanım ısınmadı
Ve
Kalmadan dönmek istedim…
Akşam vakitlerinde
Yola çıktık
Yaklaşık 2,5 saat sonra Trabzon’daydık…
Ancak
Söylemeden geçmeyeyim,
Karnımız o kadar acıktı ki,
Yomra ilçesinde ki
Uçak
Terminal Pide’ de durarak,
Pide, lahmacun,
Et çeşitlerinden tatmak istedik…
Enfes yemeklerden tadıp,
Karnımızı doyurduk…
Ve
İkramlar bizi mest etti…
Garson servisi
10 numara olunca,
Mardin’den buraya gelen gencin,
Çalışmak için
Burayı tercih etmesinin
Sebebini anladım…
Biliyorsunuz,
Pegasus şirketinin
Konduktan sonra pistten çıkan uçağın
Geri getirilmesi
Çok daha fazla masraf olunca,
Yomra Belediyesine bağışlamışlardı…
Abdulkadir Bektaş,
Zafer Celap ve
Temel Şükrü Yılmaz adlı
3 girişimci iş adamı,
Trabzon’un en nezih ve
Güzel,
Restoranına bu uçağı çevirerek,
Yurt içinden ve
Yurt dışından gelen misafirleri,
Burada ağırlıyorlar…
Eğer
Burada lahmacun,
Et yemekleri,
Pidenin her çeşidini yememişseniz,
Çok şey kaybetmişsinizdir…
Ayrıca
Bu nefis yemeklerin karşılığı
Fiyatlarda çok uygun
Ve
Her keseye
Hitap etmektedir…
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…
12.11.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar