İktidar partisi
20 yıllık
İktidarı boyunca,
Birçok yenilik getirmiş,
Hayatımızda
Bazı değişikler olmuştu…
Ancak
Hayatın doğal seyri olan
Bu değişikler,
Öyle çok övünülecek şeyler değil…
Cumhuriyetten
Günümüze kadar gelen
Birçok
Fabrika, tesis, liman
Ve
Kurumlar satılmış,
Onun verdiği
Geçici bir rahatlık olmuştu…
Sonunda
Deniz bitmiş,
Halk ekonomik baskıya maruz kalmıştı…
Artık
Pazar artıklarını toplayanlar
Çoğalmış,
Hemen herkes
Büyük ekonomik baskılara
Maruz kalmıştı…
Orta direk diye bir şey kalmamış,
% 90’ı geçen halk
Geçim sıkıntısı ile yaşamaya başlamıştı…
Az bir elit kısım
Ülkenin kaymağını yiyor,
Bir kişiye Milyon,
Milyonlarca kişiye ise
Bir diye,
Tabir edilen taksim yapılıyordu…
Hak,
Hukuk,
Adalet ve liyakat,
Aranan terimler oluyordu…
Bazıları ise
Koltuğunun altına
Birkaç tane karpuz sıkıştırılınca,
Rahat yaşayıp
Sesini,
Çıkarmayanlar kısmında oluyordu…
…
İşte
Ülkede böyle durumlar oluyorken,
Her ilde
Kadrolaşmak için
En az bir üniversite denilerek,
Üniversiteler
Lise seviyesinden bile
Daha
Aşağılara düşürülüyordu…
Üniversitelerin başına
Liyakatsiz rektörler atanınca
Bütün üniversitelerde
Bilim bitirilmiş,
Kadrolar liyakatsizlerle doldurulmuştu…
Öğrencisi olmayan
Bölümlere bile
Onlarca akademisyen atanıp,
Bizden olanların
Kadroları şişirilmişti…
Önceden
50 öğrenciye bir akademisyen düşerken
Bilimde çağ atlanıp,
Şimdi bazı bölümlerde,
1 öğrenciye
3 akademisyen düşmekte…
Hatta
Öğrencisi kalmayan bölümlerde bile
Akademisyenler,
Kadro için
Birbirleri ile didişmekte…
Daha önce dünyanın
İlk 500 üniversitesi arasına
En az 10 Türk üniversitesi girerken,
Son zamanlardaki
Liyakatsiz atamalar ile
Dünyadaki
İlk 500 üniversitesinin içinde,
Hiçbir Türk üniversitesi artık yok…
Üniversitelerde
Eş, dost, akraba
Ve
Yandaşlara kadro olayları,
Ayyuka çıktı…
Rektörleri,
Hiç kimse sorgulayamıyor…
Özgürlüğün
Ve
Bağımsız hareket etmenin
En çok olması gereken üniversitelerde
İdareciler,
Kendileri gibi düşünmeyenlere
Büyük baskı kurabiliyor…
Bilimin bittiği üniversitelerde
Yağcılık,
Yalakalık had safhada…
Bizim ülkemizde
Bilimin
Ne kadar ilerde olduğunu,
Bir örnekle
Anlatmaya çalışayım…
…
Ankara
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
Öğrenci
Ve
Akademisyenleri,
Başlarında rektörleri olarak,
1,5 tonluk turşu kurarak,
Bu alanda
Dünyanın en büyüğü oldular…
Peki
O arada
Dünya üniversitelerinde ne oluyordu?
Mesela
Bizim üniversitelerimiz turşu kurarken,
Japon Üniversiteleri
Havada durup,
Toprakla bağlantısı olmayan
Ve
Olası bir depremde,
Hiçbir zarar görmeyen ev yaptılar…
İnsan görünümlü
Robottan sonra
İnsan gibi düşünüp,
Karar verebilen robot yapıldı…
Haaa
Bizim rektörlerimiz içinde
Ağır cezada yargılanan
Rektörler de var
Ve
Bunu kimselere duyurmuyorlar…
…
Yazınca,
Ağzım sulandı…
Üniversitede kurulan turşu
Acaba
Beyaz lahana turşusu muydu?
Olsa da yesek…
26.05.2022
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar