Çok
Eski zamanlarda,
Kadıya giden bir adam
Halini arz eder…
“Sayın Kadı’m,
Kafayı yemek üzereyim…
Hanım,
Altı çocuk,
Annem ve kaynanam
Bir odanın içinde yaşıyoruz…
Eve gittiğim gibi
Her ağızdan bir ses,
Herkes
Halinden şikâyetçi…
Bir türlü
Kimseye yetiştiremiyorum…
Sıkış sıkış vaziyette
Bir odanın içine hapsolmuşuz…
Huzuru,
Rahatı bir türlü bulamıyoruz…
Alıp başımı
Çekip gitmek istiyorum,
Ne olur benim halime
Bir çare bulun” demiş…
Onu dinleyen Kadı,
“Tamam
Benim dediğimi yap,
Bir inek alıp
Odaya koyarak bakın
Ve
Bir ay sonra bana gel” demiş…
Buna bir mana veremeyen
Dertli adam,
Kadı’nın da dediğini yapmak zorundadır…
Kadı bu,
Sonunda hapsi boylamakta olabilir…
Neyse
Almış ineği
Odanın içinde bakmaya başlamışlar…
Bir ay sonra
Kadı’nın huzuruna çıkınca
Kadı sormuş,
“Vaziyet nedir?”
“Sayın Kadı’m,
Artık
Tamamen psikolojim bozuldu…
Annem, kaynanam
Ve
Hanımla,
Her gün kavga ediyoruz…
İnek
Odayı sürekli pisliyor,
Evden
Kaçmaya başladım” demiş…
Kadı,
“İki koyun alarak
Odaya koy,
Bir ay sonra yanıma gel…”
Koskoca Kadı;
Yapmazsan,
Sonunda büyük ceza olabilir…
Almış
İki koyunu da
Odaya koyarak bakmaya başlamışlar…
Tabi
Bir ay sonra
Yine Kadı’nın huzuruna çıkmış…
Kadı sormuş,
“Vaziyet ne durumdadır?”
“Sayın Kadı’m,
Çocuklarda
Ağlamaya, sızlanmaya başladı,
Eve girdiğimde
Artık
Baba yerine değil de,
Düşman gibi beni görüyorlar
Ve
Ne yapacağımı
Şaşırmış vaziyetteyim…
Kadı,
“İki tane de
Keçi alarak odaya koyup,
Bakın ve
Bir ay sonra yanıma gel” demiş adama…
Artık
Kadı’dan şüphelenmeye
Ve
Huzurunu,
Rahatını bozmaya çalışan
Bir kişi olarak onu görmeye başlamış…
Ancak
Kadı’nın emrini
Yerine getirmemenin
Cezası da çok büyük olabilir…
Mecburi,
İki keçi alarak
Odaya koyup bakmaya başlamışlar…
Ve
Bir ay sonra
Tekrar Kadı’nın huzurundadır…
Kadı,
“Vaziyet nedir?”
“Sayın Kadı’m,
Artık
Kesinlikle intihar edeceğim…
Eski durumu
Dört gözle arar olduk…
Hiç birine yetiştiremiyorum
Ve
Eve girmek mümkün değil,
İnek, koyun,
Keçi sesleri birbirine karışıyor…
Her taraf
Bok içinde duruyor…
Çocuklar ders çalışamıyor,
Dünyanın
En bahtsız insanı benim…”
Kadı,
“Tamam
Keçileri sat ve
Bir ay sonra yanıma gel” demiş adama…
Bir ay sonra
Kadı’nın huzurunda,
“Durum nedir?” sorusuna,
“Sayın Kadı’m,
Biraz rahatlamış olduk,
Çok hareketli keçilerden sonra
Kendimize geldik” demiş…
Kadı,
“Koyunları da satıp,
Bir ay sonra yanıma gel” demiş, adama…
Bir ay sonra
Kadı’nın huzurunda,
“Durum nedir?” sorusuna,
“Sayın Kadı’m,
Öyle rahatladık ki anlatamam,
Evime huzur geldi…
Artık
Çocuklar ders çalışabiliyor,
Annem,
Kaynanam, hanım,
Beni gördüklerinde yüzü gülüyor…
Kadı,
“Tamam
İneği de satıp bir ay sonra
Huzuruma gel” demiş…
Bir ay sonra
Huzura çıkan adam,
Sanki
Dünyanın en mutlu adamı olmuştu…
Yüzü gülüyor
Ve
Etrafına gülücükler dağıtıyordu…
Kadı’nın
“Vaziyet nedir?” sorusuna,
“Dünyanın
En mutlu adamı benim,
Meğer
Evim ne kadar geniş
Ve
Evimde huzur varmış…
Annem,
Kaynanam ve hanım,
Beni gördüklerinde, yüzleri gülüyor…
Çocuklar
Kapıda karşılıyor ve
Evimin
Çok güzel olduğunu anladık” demiş…
…
Hükümet,
TÜİK aracılığıyla enflasyonu
Çok düşük gösteriyor…
Mahkeme kararlarına rağmen
Enflasyonu,
Hangi kriterlerle hesaplayıp,
Hesapladıkları malzemeler
Kaç para ve
Sepete ne koyulduğu bilinmiyor…
At nalı,
Eşek semeri gibi
Miadı geçmiş şeyleri
Sepete koyup,
Hesapladıkları düşünülüyor…
Bu gizli bilgilere
Geçenlerde ulaşıldığında,
Kirayı 4500 TL,
Diğer yiyecek, giyecekleri ise
Yarı fiyatından bile
Daha aşağı göstermiş oldukları
Ortaya çıkmıştı…
Hükümet,
İşçi, memur, asgari ücretli
Ve
Emeklilere,
Bu kıstaslara göre zam verdiği için
Ücretliler,
İnim inim inliyor…
Çooooook
Düşük gösterilen enflasyon bazında
Yapılan artışlardan sonra
Homurtular başlayınca,
Kadı gibi
Ortaya çıkan Sayın Cumhurbaşkanı,
“3-5 puan artırdım” deyince,
Kahraman olarak
Görülmeye başlıyor…
Neyse
Yine uzatmış oldum…
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…
10.07.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar