Biliyorsunuz
Yaklaşık iki aydır,
Emekliliğin tadını çıkarmaya çalışıyorum…
Tabi
30 yılımı geçirdiğim
KTÜ’ nin
İnsanlara dokunan olayları yazdığımdan,
Okurlarımın bazıları
Sertçe tepki göstermekteler…
Bana,
“Sen artık,
Türkiye’ye mal olmuş
Bir yazarsın…
Sürekli olarak KTÜ’yü gündeme getirmen
Bizim ilgimizi çekmiyor…
Üniversitedeki yolsuzlukları,
Olumsuzlukları,
Tabi gündeme getireceksin
Ama
Artık daha az gündeme koy” diyorlar…
Hatta
Dayım Hüsamettin Yılmaz,
Bu tepkisini,
Beni gördüğü her yerde, göstermekte…
Buna mukabil,
Artık
Üniversiteden haberlere
Daha az yer vermekteyim…
Ancak
Üniversiteler bu ülkenin
En önemli aynasıdır…
Ve
Her yerde olduğu gibi,
Üniversitelerde de tuz kokmuş…
…
KTÜ Rektörü
Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’nın
KTÜ Rektörlüğüne atanması
Büyük bir olay olmuş,
O makamı
Hak edip, etmediği,
Kamuoyunda çok tartışılmıştı…
İyi kötü,
Rektörü belirleyen
Seçimler ortadan kalkmış,
Artık
Rektörler atama ile seçilir olmuştu…
Eleştirilen eski sistem,
Yine
Demokrasiyi yansıtıyordu…
Çünkü
Rektör adayları
Öğretim üyelerini dolaşıp,
Oy istiyordu…
Öğretim üyelerinin içinde dolaşan
Üniversitenin
Sorunlarını bilen kişi seçilip,
Üniversitenin başına rektör olurdu…
Fakat
Şimdi durum çok farklı,
Araya aracılar koyup,
Cumhurbaşkanına ulaşabilen kişi,
Yeterli veya
Yetersiz olmasına bakılmadan,
Makamlara atanabiliyor…
Tabi
Ondan sonra
Kalite o kadar düştü ki,
Üniversiteler bilimle değil de
Yolsuzluk,
Akraba ve yandaşlara iltimas,
Makamlara liyakatsiz
Ve
Hak etmeyenleri atama,
Baskı,
Zulümün arttığı,
Hukuksuzluklarla anılmaya başlanmıştı…
Üniversitelerde,
Hiçbir zaman bu kadar
Kalite düşmemişti…
Rektör,
Keyfi uygulamalar yapıyor,
İstediklerini makama atayıp,
İstemediklerinin ise
Haklarında soruşturma açıp,
Sürgüne yollayabiliyordu…
Üniversiteler,
Yolsuzlukta da başı çekiyordu…
Aksaray Üniversitesi’nde olduğu gibi,
Üniversiteye Doçent olarak alınan kadının,
Aslında
Akademisyen olmadığı
Ve
Üçkâğıtçı diye tabir edilen
Biri olduğu anlaşılıyordu…
KTÜ Rektörlüğüne atanan kişi ise,
Ağır cezada yargılandığını,
Herkesten
Saklamayı başarabilmişti…
Bunlara
O kadar çok örnek verilir ki,
Sayfam yetmez…
…
Zamansız
Bunları niye anlattım,
Durun size anlatmış olayım…
Birkaç gündür
Sosyal medyada
Bir isyana şahit oluyoruz…
Ketum,
Çok az konuşan birinin,
Bu durum,
İçindeki korun, dışa vurmasıdır…
İyi gitmeyen bir şeylere
Tepki vermektir…
Peki
Bu isyan eden kim?
KTÜ Rektörünün atanması için
Gece, gündüz uğraşan,
Ankara’da
Siyasetçi ve bürokrasiye tanıtan,
Cumhurbaşkanına sunan,
Kendi kredisini
Onun için kullanan kişi, bu…
Bu kişi,
KTÜ Rektör Baş Danışmanı…
…
Sessiz ve
Suskun olan baş danışmanımızın
Mesajlarından biri şu,
“Anlattı, anlattı, anlattı,
Belli ki çok kanatmıştı yüreğini…
Sordu: karşılıksız,
Koşulsuz bütün desteğe rağmen
Gelen ihanete ne iyi gelir?
Hainlik edenin kendiyle baş başa kalınca
Vicdanı hiç rahatsız olmayacak mı?
Plaka mı, para mı, itibar mı, temizlenme mi?
Cevap veremedim…”
İşte
Sessiz, sakin olan birinin
Birkaç gündür,
İsyan etmesi bir şeylerin
İyi gitmediğine işaret etmekte…
Bir deprem geliyor
Ve
KTÜ’den,
Büyük istifalar olabilir…
10.03.2022
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar