Çanakkale. Mehmetçiğin, “Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” diyen komutanına, bir an bile tereddüt etmeden karşılık verdiği o kutlu topraktır.
Çanakkale’de yalnızca düşmana karşı değil, çaresizliğe, açlığa, yokluğa ve türlü zorluklara karşı da savaşılmıştır. Fakat hiçbir güç, milletimizin inancını, azmini ve kararlılığını kıramamıştır. Çünkü bu topraklarda, iman gücüyle vatan sevgisi bir olmuş; göğüsler siper edilmiş, vatan toprağı düşmana teslim edilmemiştir.
Bu zafer, yalnızca bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşunun müjdecisidir. Türk milletinin, bağımsızlık ve hürriyet sevdasının önünde hiçbir gücün duramayacağının ilanıdır.
Bugün bizler, o kahramanların emanetini omuzlarımızda taşıyoruz. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklarda yaşamak, onlar gibi yürekli ve kararlı olmayı gerektirir. Bizlere düşen görev, geçmişimizi unutmadan, bu aziz vatanı daha ileriye taşımak ve gelecek nesillere aynı bilinçle emanet etmektir.
Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Çanakkale’yi geçilmez kılan tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun!
Ne mutlu Türküm diyene!