Hafta sonu ülkemiz gerçeğini gördük, yaşadık. Sağlıkla işlerin ne kadar “sağlıklı” bir şekilde yürütüldüğüne şahit olduk! Ülke olarak bir takım olamadığımızı gördük. Futbol dilinde takım olmak başarı demektir.
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanından aldığı yetki ile 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta sokağa çıkma yasağı kararını apar topar uygulamaya koydu. Bilim Kurulu üyeleri televizyonlardan öğrendi. İki saat önce düzenlediği basın toplantısında sokağa çıkma yasağının ilerideki gelişmelere göre düşünülebileceğini söyleyen, ilk günden itibaren şeffaf davranışı, açık sözlülüğü ile halkın takdirini toplayan Sağlık Bakanı da Bilim Kurulu üyeleriyle birlikte konudan halk alışverişe çıkınca haberdar oldu. İşin başındaki bir numara böylece açığa düştü. Güven kaybetti. Gördüğü fotoğraf karşısında yok olan çabanın yıkılışını izledi..
Kahroldu.
CHP’li belediyelere her alanda takıntı sürüyor. Yardım kampanyasına getirilen yasak hafızalardan silinmemişken, yasaktan haberdar edilip, alınacak tedbirlere dahil edilmemeleri büyük bir hataydı. Sanki halkın gözünde belediyeleri itibarsızlaştırma gayretiydi!
Halka bir maske, iki metre ara ile izole olun diyenlerin işi bu kadar ciddi tutarken kendi aralarında bu kadar iletişimsiz, sorumsuz davranmaları anlaşılır gibi değil. Bu bize inşallah ders olur. Herkes üzerine düşeni alır.
İçişleri Bakanı Soylu, yasağın ortaya çıkardığı izdihamdan kendini sorumlu tutarak, eleştirileri haklı bulduğunu söyledi. İktidara adeta kalkan oldu. Devamında ise istifa kararı aldı. Cumhurbaşkanı istifayı kabul etmedi. Bir anlamda, “Ben git demeden, gidemezsiniz!” dedi.
Geçtiğimiz Cuma akşamı ülkenin , 31 ilinde milyonlarca insan şok oldu. İki saat içinde gece yarısı yasağına yetiştirmek, eksiklerini almak için marketlere koştu. Bunların sayısının 250-300 bin olduğu söylendi. Coronavirüsü için bir kişinin bile önemli olduğu göz önüne alınırsa rakam korkunç.
İki günün sonunda istifa geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu görevinden istifa ettiğini açıkladı. Bu kez halk sosyal medyadan tepki koyarak, Bakan Soylu’ya sahip çıktı. Soylu’nun terörle ilgili yaptıklarını bilmeyen yoktur. Terörün kökünü kazımak için gece gündüz nasıl çalıştığına yakından şahitim. Kendisine hayırlı olsun ziyaretine gittiğimizde bizi 01.00 da makamına kabul etti. O saate kadar ayaktaydı, çalışıyordu. Cumhurbaşkanı istifayı kabul etmeyince yasağın kalkması ile birlikte halk kutlamak (!) için sokağa indi. İki günde iki kez sokağa indik. Covid 19’a davetiye çıkardık. Sonuçlarını 14 gün içinde göreceğiz. Dilerim, umarım bir şey olmaz. Dünya sağlık örgütünün övgüleri havada kalmaz.
Herkes kendi işini yapar, sorumluluğunu alırsa görev, yük hafifler. Kolonya ve maske daha evlere ulaşmadı. Kolonya ile Cumhurbaşkanının işi olmamalı. Bizde, Anadolu’da kolonyayayı eve misafirliğe gelenlere evin en küçüğü döker. Gönderin valiliklere, kaymakamlıklara versin muhtarlara hızlı bir şekilde dağıtsın.
Herkesi, her kesimi kucaklamak 83 milyon cümlesini kullanarak olmaz. Sahada, uygulamada göstermelisiniz..
Temel her daim der; “habu bağa ders olsun..” diye!
Bu da bize ders olsun!