Kıymetli dostlar…
Bir kimsenin söz ile davranışı birbirini tutmadığı, çeliştiği zaman, bunu belirtmek üzere söylenir bu söz. Ha işte tam da şu zamanlar için söylenmiş olsa gerek..
Son zamanlarda ülke olarak dünya olarak yaşananlar söylemlerin ve eylemlerin ayarını iyice bozdu. Ekonomiden turizme, sosyal hayattan imana, kültürden sanata kadar bozulan yozlaşan eylemleri eleştirme yarışında birileri. Ne kadar okur, yazar, çizer varsa yazıları sesleri gür çıkmaya başladı ancak önlerinde hep bir virgül bırakmak suretiyle.
Bir zaman sayın İçişleri Bakanı Sn Soylu’nun istifa sürecini hatırlattı bana.. Ta ki Cumhurbaşkanı Erdoğan reddedip istifayı kabul etmediğini duyurana kadar tarafını belli etmeyen il, ilçe başkanı vekillerin haline benziyor bugünkü işler.
Köşe yazılarında sosyal medya hesaplarında özel sohbetlerinde vs o kadar bariz bir şekilde görülmektedir ki hayret!
Düne kadar toz kondurmadıklarına bugün en ağır şekilde eleştiriyorlar. Yapılan haksızlıklara adaletsizliğe liyakatsizliği sessiz kalmak elbette çok doğru fakat bunca işler yapılırken bu işlerin en başındakileri ayrı tutmak… bu ne perhiz bu ne lahana turşusunu hatırlatıyor.
Ben belediyeye değil Reize oy veriyorum. Efendim ben Ak partiyi sevmem Reisciyim demeye benziyor. Mhp'ye değil ülküye oy veriyorum. Demeye benzedi.Ben Ak partiliyim kızdım onlara verdim Mhp ye veyahut kızdım mhp ye verdim Ak partiye demeye benziyor. Ben chp ye oy vermem millet ittifakının adayına oyumu verdim. Demeye benziyor.
Kısacası konunun özü idoolijilerin bozuk karakterlerdeki seyrini izlemekteyiz maalesef.Kişinin bir duruşu bir inanışı ve bir yaşayışı olmalı.olduğu gibi görünmeli ve göründüğü gibi yaşamalı.