Dua Etmem…

Aslında
Gezi anılarımı
Anlatmaya başlayacaktım…
Ancak
Başıma gelen
Kötü bir olaydan başlayayım dedim…
Bu iktidar,
Geldiği günden beri
Bazı güzel işlere imza attı…
Bunlarla beraber,
Halkın güvenini ve desteğini aldı…
Fakat
Ayrıcalıklı ve
Seçkin bir sınıf oluşturup,
Bazılarını oldukça bol paraya boğdu…
Bunların kim olduğunu
Örnek vermeme hiç gerek yok,
Bunları
Siz zaten biliyorsunuz…
Ayrıcalıklı
Ve
Sürekli taviz alan bunlar,
Şımardıkça şımardılar…
Halka küfretmekten tutun
İnsanları aşağılamaya çalıştılar…
İşte
Bunlardan biri de,
Havayolu şirketleridir…
ÖTV siz yakıt alan havayolu şirketleri
Halkı,
Ucuz taşıyacaktı…
Otobüs,
Tren ve diğer toplu ulaşım araçlarıyla
Haksız rekabet sağlayan
Havayolu şirketleri,
ÖTV siz olduğu için çok ucuza aldıkları 
Akaryakıttan dolayı,
Önceleri ucuza yolcu taşıyordu…
Bazen
Otobüsten bile
Aşağıda yolcu taşıyabiliyorlardı…
Ancak
Devran değişti ve
Hükümette eski gücünü kaybetti…
Artık
Ucuza yolcu taşımayan 
Havayolu şirketleri,
Yurtiçi uçuşlarda bile
2500 TL maaş alan emeklilerin olduğu,
4250 TL maaş alan
Asgari ücretlilerin olduğu 
Bu zamanda,
1000 TL’ye yolcu taşımakta
Beis görmemekteler…
Artık
Piyasayı kontrol etmekten çok uzak olan
İktidarda,
Bir tepki koyamayınca
İstedikleri gibi at oynatmaktadırlar…
…
Şimdi rahmetli olan
Çok sevilen bir iş adamı vardı…
Halkın sorunlarını
Kendi üslubunca dile getirir,
Siyasetçi ve
Bürokratlara bu sorunları duyururdu…
Öleli
Çok olduğu halde,
Rahmet ve minnetle yâd ediliyor…
Hatta
Benim aklıma geldikçe
Ruhuna Fatiha okumaktayım…
İşte
Bu iş adamımızın bir akrabası,
Havayolu şirketi kurmuş
Milleti koyun yerine koyup,
Sürü gibi
Uçaklara koyup taşıdıkça,
Parasına, para katıyordu…
Mesela
O uçaklarda cam kenarı diye
Bir şey yok…
Fazla yolcu taşımak için
Koltukları o kadar sıkıştırmışlar ki,
Bir pencereyi
Birkaç koltuk kullanmaktadır…
İnsanların dizleri
Hemen ön taraftaki koltuğa değdiğinden,
Ayağa kalktığında
Yürümekte çok zorlanabiliyor…
İşte
Bu havayolu şirketleri de
Önceleri ucuz yolcu taşırdı
Ancak
Süpermarketlerin furyasına onlarda tutuldu…
Bu uçaklardan biri ile Trabzon’a dönmek için
Sabah 03.00 gibi
Aydın’dan HAVAŞ’la İzmir’e
Oradan uçakla İstanbul’a
Ve
Oradan da Trabzon’a 
Sabah 8.45 uçağı ile uçacaktım…
İzmir 
Adnan Menderes Havaalanına geldiğimde,
İstanbul Trabzon uçağının
14.40’a ertelendiğini söylediler…
Başka çarem olmadığı için
Kabul etmek zorunda kalmıştım…
Eskişehir ve
Aydın’da belediye başkanı 
Ve 
Vali Bey’in hediyesi kitaplar
Bavulda olduğu için
15 kg gelmesi gereken bavul, 
17 kg gelmişti…
Ne kadar ricacı olsam da,
Ya kitapları atmam
Veya
Ceza ödemem gerektiğini söylediler…
Başka çarem olmadığı için
Cezayı ödedim…
Saat 07.00 gibi İstanbul 
Sabiha Gökçen Havaalanına indik…
07.00’den 14.40’a kadar
El çantalarımı emanete almadıkları için
7 saat 40 dakika boyunca
Tuvalete bile gidemeden, 
Başlarında nöbet tutarak, bekledim…
Kendi hatalarını,
Yolcunun sırtına vuran bu şirketle
Daha önce
Ukrayna’nın Lviv şehrinden 
Geriye dönüşümde,
Antika pazarında aldığım
Kol saatlerimi, 
Bavulumdan çaldıklarında da tanışmıştım…
Zararımın 
Karşılanmasını istediğimde,
Benden faturasını istemişlerdi…
X ray görüntülerinde
Saatlerin görüneceğini söylediğimde,
Hiç umursamamışlardı…
…
Bana
Hayatımın en kötü yolculuğumu
Yaşatan, 
Saygıdeğer iş adamına sesleniyorum;
“Akrabana dua edip,
Ruhuna Fatiha okuyan bu millet,
Sana dua etmez…
Hatta
Ben bile etmem, bilesin…” 
 
24.04.2022
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar