7 Ekim 2023 sabahında İsrail’ in Filistin’ e saldırısı dünya gündeminde yer aldı. HAMAS gerekçe gösterilmişti… bu gün 7 Ekim 2024 tarihi olarak bir yılını geride bırakırken, İsrail’ in kazandıkları ve kaybettikleri ile Filistin’ in soykırıma varan kayıplarını dünya izlemiş/ izlemeye devam etmektedir.
Filistin’ in iki büyük grubundan El-fetih ile HAMAS arasındaki yakınlaşma Filistin davası olarak yer almaya başlasa da, Netanyahu Gazze’ de soykırıma varan alçaklıklarını artırarak devam ettiği görülmüştür. Batı dünyası halkları ve Hristiyan topluluklardan Gazze’ de İsrail’ in giderek artan insanlık dışı vahşetlerine soykırıma varan saldırılarına karşı tepki gösterilerek yürüyüşler yapıldı.
İnsanlığın kabul edemeyeceği vahşetleri Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divani (UHD)’ da İsrail aleyhine açtığı dava ve birçok Ülkenin de bu davayı desteklediği görüldü.
İnsanlık adına hiçbir olumlu durumu olmayan İsrail’ in sokakları bile kazarak ortada olan uygulamaları Filistin’ i unutan Arap Ülkelerinin şeklen de olsa İsrail’ in aleyhine dönmeleri oldu.
Devlet, insan haklarına dayalı olarak vardır. Ancak İsrail’ in Gazze’ de çocuk, kadın ve savunmasız insanları vahşice katlederek, insanı ihtiyaçları olan su, gıda ve hastanelerin bombalanmasının yanında sağlık ihtiyaçları, eğitim ve inançları gereği ibadet etmelerine engeller koymasıyla devlet olamamıştır...
Siyonist İsrail’ e destek verenlerin bile suskunluğu oldu. Hâlbuki İsrail küresel dünyanda ona uygulanan işkenceleri konuşmaktaydı… Alçaklık, vahşet ve insan hakkı gözetmeyen İsrail’ in itibarsızlığı dünya gündemine oturmuştur. Ve Filistinlilere karşı yapılan alçaklık, vahşet ve zulümlere seyirci kalınarak küreselcilerin hesabını ortaya koymuştur. Dünyanın insan hakları sicilinin pekte iç açıcı olmadığını görüyoruz. İnsan hakları kişilere göre dayalı olduğu gibi devletlere göre farklılıklar gösterir mi? Evet gösterebiliyor. İsrail’ in Filistin’ de
çocuklara uyguladığı durumunda olduğu gibi. İnsan haklarına dayalı sosyal devlet olamayan İsrail, Çocuk koruma ve barınma hakları, AB, BM ile Avrupa sözleşmelerini hiçe saymıştır.
Böylece Netanyahu’ lu Siyonist İsrail’ in hikâyesi Osmanlı İmparatorluğunun Yahudilere sağladığı hayat haklarının korunması ve güvencesi varlığını bu gün gösteremeyen dünyada mahcuptur.
Birinci yılında Siyonist İsrail’ in kaybettikleriyle BM, ABD ve destekçileriyle İsrail kara bir lake olarak durduğudur.