Bir ramazan ayının sonlarına doğru yaklaşmış bulunmaktayız. Rabbim yaptığımız ibadetleri kabul eder inşaallah.
Bu ay münasebetiyle üzerimize farz olan ibadetleri elimizden geldiğince yapmaya gayret ettik. Oruçlarımızı tuttuk , namazlarımızı kıldık ve eğer üzerimize farz ise zekatlarımızı verdik. Allah kabul buyura.
Ramazan ayı geldiğinde emniyette ki arkadaşlarla yapmış olduğum sohbetlerde ülkem geneli asayiş suçlarında yüzde elli gibi büyük oranlarda düşüş olduğunu söylediler. Yalnız bu korona illetinden dolayı biraz aile içi şiddet artmış durumda olduğunu söylediler.
Nasipse inşaallah birkaç gün sonra bayram yapacağız. Evet bu sene ramazan bayramımız biraz garip olacak ama olsun yine de bayramın ruhuna uygun olarak gidemesek bile büyüklerimize telefon açarak bayramlarını kutlayarak bizleri hasretle beklemelerini gidermiş olacağız. İnşaallah bir daha ki seneler yüz yüze bayramlaşmalarımızı yaparız.
Bayramdan sonra normal hayatımıza dönmüş olacağız. Fakat şu kesinlikle unutulmamalı ki ibadet bitmiş olmuyor. İbadet görevlerimiz ömrümüzün sonuna kadar devam ettiğini hafızamızdan çıkartmamız lazım gelmektedir. Bir Müslüman ergenliğinden ölünceye kadar alemlerin Rabbine karşı ibadetle görevli olduğunu aklından çıkartmamalıdır. Bakınız Rabbimiz bir ayetinde ne buyurmaktadır ; Hicr süresi 98,99 ayet . “Rabbini hamd ile an, secde edenlerden ol ve ölünceye kadar Rabbine kulluk et.”
Bu ayetten anladığımız ölünceye kadar ibadetle meşgul olmamız gerekmektedir. Bu ayette geçen kulluk üzerinde yoğunlaşmamız lazım gelmektedir. Kulluk Allah’a karşı her güzel amel demektir. Bu ameller içerisin de iman olduğu gibi namaz , oruç ve zekat ve bilimin de üretilmesi gerekmektedir.
Kulluk , Allah’a ibadet ve insanlara faydalı olmaktır. Şu anda korona illetinden dolayı bulacağımız korona aşısı ve ilacı kulluk kavramı içerinde değerlendirilebilir. Şu her şeyi Avrupalılardan alma hastalığından vazgeçmemiz lazım gelmektedir. Bakınız bu korona illetine ilaç bulduklarını söyleyen Madagaskar Cumhurbaşkanı alay konusu olduklarında ne söylüyor “ Eğer bu ilacı Avrupalılar bulsaydı , üzerlerine atlanırdı. “ Evet gerçekten çok doğru bir tespit yaptı. Her şeyi Avrupalılardan alma hastalığından en kısa sürede vaz geçmemiz lazım gelmektedir. Eğer onların iki kulağı iki gözü varsa bizlerinde kulağımız ve ağzımız var . Nasıl onlar buluyorlarsa bizlerde çok rahat bilim üreterek bulabiliriz. Hem de bizlerin ki insanlığa rahmet olur.
Onların bulduklarında mutlak bir numara vardır. Ya kısırlığa sebep olur yada bilmediğimiz bir sorunu üzerimize bulaştırırlar. Ne zamandan beri Avrupalılardan medet ummaktayız?!
Kulluk insanlığa ve mahlukata karşı rahmet olmaktır. Bakınız Peygamberimiz ne buyurmaktadır ; “ İnsanların en iyisi insanlara faydalı olandır. “
Namaz , oruç ve zekatla hem şahsi görevlerimizi yerine getiriyoruz hem de mahlukata karşı yararlı olmaktayız.
İbadet bitmiyor. Ölünceye kadar elimizden geldiğince Rabbimize karşı görevlerimizi yapmaya çalışacağız ve mahlukata karşı faydalı olmaya gayret edeceğiz. Dünya ve ahret mutluluğu burada. Mutluluğu başka yerlerde aramak büyük bir hatadır. Rahmani olan gönderilmiş din İslam insanların ve tüm mahlukatın mutluluğuna vesile olmaktadır. Bundan dolayı dini güzel kaynağından öğrenmek ve yaşamaya gayret etmeye çalışmamız gerekmektedir.
Ramazan bayramınızı en kalbi duygularımla kutlarım. Hayırlı bayramlar…