FINDIK ÜZERİNE
Bir fındık ayına daha çıkmış bulunmaktayız. Fındık üreticilerimiz sahil boyunlarında fındık toplamaya başlamış durumdadır. Daha yukarılarda ise yaklaşık on beş gün sonra toplanmaya başlanacağı yetkililer tarafından ifade edilmektedir.
Fındık Karadeniz bölgesi nimetlerindendir. Bu nimetten yaklaşık sekiz milyon insan faydalanmaktadır. Fındık üreticisi genellikle orta geçimliliğe sahip olan insanlardandır. Bu üreticiler fındıktan alacakları parayla ya çocuk evlendirecekler ya çocuk okutacaklar yada ev kirası vereceklerdir. Yani sizlerin anlayacağınız fındıktan elde edilecek paranın yeri hazırdır.
Fakat yaklaşık on yıldan beri fındık alım fiyatlarında bir sıkıntı baş göstermiş durumdadır. Devletimiz fındık alımlarından elini çekmeye çalışmaktadır. Bunun doğal sonucu olarakta üretici kendini tüccarın kucağında bulmaktadır. Tüccar kafasına göre üreticiye fiyat vererek fındık alım fiyatlarıyla oynamaktadır.
Karadeniz insanı dünya fındık rekoltesinin yarısını üretmektedir. Dünyanın en kaliteli fındığı Karadeniz bölgesinde yetişmektedir. Fakat adamlar öyle bir sistem kurmuşlar ki fındık borsası Almanya’dadır. Almanya’da fındık çok az yetiştiği halde adamlar borsayı kendi ellerinde bulundurmaktadırlar. Almanya ve diğer gelişmiş ülkeler ülkelerinde ki çikolata fabrikalarına dünyanın en kaliteli fındığını yani ülkemin fındığını almaları lazım gelmektedir. İşte bu noktada tüccar üreticinin elinden üç kuruşa aldığı fındığı yirmi beş otuz liraya Avrupa’ya satmaktadır. Bire alıp ona satmaktadır. Arada parayı tüccar almaktadır.
Bir Fiskobirliğimiz vardı. Fakat o da akıl tutulması işleri yüzünden yani işi fındık olan bu kurum tamamen fındık dışı işlerle uğraşmaya başlamış ne bileyim arsalar almak ve satmak fiskomarketler kurmak ve işletmek vb. gibi fındık harici her türlü işleri sebebiyle fındık üreticisini mağdur etmeye başlamıştı.
Şu anda Fiskobirliğin fındıkla ilgili eskisi gibi bir dahili yoktur. O da bazen fındık alır ama parasını ödemez. Üreticiyi yine mağdur eder. Fiskobirlik kendisine bir çeki düzen vermesi lazım gelmektedir. Kuruluş amacına geri dönmesi lazım gelmektedir. O da fındık üreticisinin haklarını savunmaktır.
Yazım buraya gelmişken Trabzon Ortahisar Ziraat Odası Başkanı Sayın Mustafa BEKAR’I hatırlatmadan geçemeyeceğim. Başkanım fındık üreticisinin yüzü gülsün diye çok gayret etmektedir. Ayrıca gerek Trabzon ve gerekse Trabzon dışı diğer fındık üreticisi şehirlerimizin milletvekilleri bu sıkıntılı olaya el atmaları lazım gelmektedir. Tüm yetkililer atacakları güzel adımlarla fındık üreticisinin yüzünü güldürmelidirler.
Fiskobirlik fındık üreticisinin haklarını savunamazken bu sefer devletimiz Toprak Mahsul Ofisini devreye koymuştur. Üç dört seneden beri TMO fındıkçıya yardımcı olmaya çalışmaktadır. Fakat TMO devreye girdikten sonrada üreticinin yüzü gülmedi. Bu seferde üreticinin fındığını almak adına zorlaştırıldığı üreticimiz arasında konuşulmaya başlanmıştır. TMO’DA fındık üreticimizin yüzünü güldürememiştir. Bakınız 2018 fındık hasatı başladı ama hala bu yazının yazıldığı şu anda bile bir fiyat açıklamaması üreticimiz arasında üzüntüye sebebiyet vermiştir. Şimdi burada TMO hem fındık fiyatlarını açıklamalı hem de fındık üreticimizin yüzünü güldürecek bir fiyatla ortaya çıkmalıdır. Devletimiz fındık üreticisinin yüzünü güldürmelidir. Burada TMO’NUN vereceği fındık fiyatı üreticiyle yaptığım görüşmelerden anlaşılan on beş liranın üzerinde olmalıdır. Bakınız yevmiye yüz liranın üzerinde. Geçen sene bir partimizin eski il başkanıyla Naci Başkanımla yaptığım sohbette bana Nizamettin Hoca yevmiyeye verdiğim para sebebiyle bu sene fındıktan zarar ettim. Hiç toplamasaydım ve yarılığa verseydim daha iyi olurdu demişti. Bu sene ile de bir örnek vermek istiyorum. Öğretmen arkadaşlardan Zekai iki buçuk ton olan fındıklarını yevmiye ve diğer masraflar yüzünden yarılığa verdiklerini söylemiştir.
Görüyorsunuz değil mi fındık üreticisi artık fındık alım fiyatları yüzünden fındıklarını toplamamaya başlamıştır. Bu yüzden vakit geçirilmeden milli fındık politikaları üretmemiz lazım gelmektedir…