Engelli vatandaşlarımızın dertlerine ortak olmak ve yanlarında yer almak birer engelli adayı olan her sağlıklı bireyin en önemli toplumsal görevlerindendir.
Bu gerçeklere inanan bireyler olarak engelli vatandaşlarımızın üreten, sosyal hayatın bütün alanlarında aktif biçimde yer alabilen bağımsız bireyler olarak yer alabilmeleri için her alanda gereken duyarlılığın artmasını sağlamamız gerekmektedir.
Engelli bireylerin sosyal siyasal ve ekonomik hayata katılımlarını sağlamak üzere bir kısım düzenlemeler yapılmış ise de, yapılmış olan bu düzenlemelerin bilhassa dünya ülkelerine nazaran yetersiz olduğu tartışmasızdır. Bununla birlikte Engelli Bireylere yönelik yapılmış olan kısıtlı düzenlemelerin de sahada yansımasının görülemediği, sadece kâğıt üzerinde yazılı kalmaktan öteye gidilemediği ayrı bir gerçeklik konusudur.
Sosyal Hukuk Devleti olmanın bir gereği olarak, Engelli bireylerin yaşamın tüm alanlarında engelli olmayan bireyler ile eşit olması ve insanlık onuru ile bireysel özerkliklerine saygı gösterilmesine ilişkin ilkelerin desteklenmesi ve ulusal ve il düzeyinde mevcut mevzuatın ve politikaların gözden geçirilerek engelliler için insan hakları modeline uyumlu hale getirilmesi, Engellilik durumunu değerlendirme yöntemlerine ilişkin mevcut mevzuatın değiştirilerek çoklu değerlendirmelerin ilgili bireye gereksiz bir yük yaratmasının önlenmesi, Engelli bireylerin toplumda damgalanması ve onlara karşı var olan önyargılar hakkında farkındalık yaratma kampanyalarının yapılması gerekmektedir.
Engellilik nedeniyle hukuki ehliyetin verilmemesi gibi engelli bireylere karşı ayrımcı olan mevzuat ve uygulamalar; engelli bireylerin hâkim, savcı, vali ya da diplomat olarak göreve atanmasını kısıtlayan gerekçesiz hükümler ve engelliliğe dayalı ayrımcılık yasağının dolaylı ayrımcılığı kapsamaması gibi pek çok sorun halen çözülmeyi beklemektedir.
Günümüzde Engelli Bireyler sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan pek çok alanda mağdur olmakta ve ayrımcılığı maruz kalmaktadırlar. Engelli bireylerin en çok mağduriyet yaşadıkları alanlardan biri de Engellilerin Adalete Erişimi hususunda karşımıza çıkmaktadır. Engelli bireylerin Adalete tam erişiminin sağlanabilmesi adına; adli işlemlerde işitme engelli bireyler için işaret diline resmi çeviri hizmeti sağlanması, işitme ve görme engelli bireyler, işitme güçlüğü olan bireyler ve zihinsel ya da psiko-sosyal engeli olan bireyler için erişilebilir iletişim formatları hazırlanması, engelli bireylere yönelik usule ve yaşa uygun düzenlemeler yapılması amacıyla spesifik tedbirlerin alınması ve hukuki yolları gösteren şeffaf protokollerin bulunması, hukukun her alanında engelli bireylere yönelik hukuki yardımın sınırlı olmaması ve yasal hizmetler hakkında bilgiye erişimin olması, mahkeme binalarına ve savcılığa fiziksel erişimin önündeki engellerin kaldırılması, Engelli bireylerin hakim ve savcı olarak istihdam edilmesini engelleyen 2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanununda değişiklik yapılması en temel beklentiler arasındadır.
Açıklamış olduğumuz ve daha pek çok alandaki mağduriyetlerin giderilmesi için Trabzon Barosu olarak bu konuda ilgili kurumlarla eş güdüm içerisinde çözüm ortağı olmaya hazırız.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün, engelli yurttaşlarımız ile ilgili toplumsal farkındalığın artmasına, onların hayatlarını kolaylaştıracak daha büyük adımlar atılmasına vesile olmasını diliyor, bütün engellerin sevgi, saygı ve dayanışmayla aşılacağını hatırlatarak, tüm engelli vatandaşlarımıza ve onların fedakâr ailelerine sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Unutulmamalıdır ki; Her birey bir engelli adayıdır.
Saygılarımızla…03.12.2019
AV. SİBEL SUİÇMEZ
TRABZON BAROSU BAŞKANI