Bugün sabah saatlerinde mahallemin kahvehanesinde dostlarla güzel bir sohbet fırsatı bulduk. Sohbet dönüp dolaşıp yaklaşık beş yıl önce güzel şehrim Trabzon’un doğum ve çocuk hastanelerinin şehirden yaklaşık yirmi kilometre uzağına Kaşüstü’ne taşınmasının yanlış olduğu üzerine geldi. Arkadaşlar arasında bu kararın zaman içerisinde yanlış olduğu ortaya konuldu.
Şehrimizden taşınan doğum ve çocuk hastanesinin uzaklara yollanması büyük bir yanlıştı. Kim bu kararı verdiyse bunun yanlış olduğunu oda anlamıştır herhalde zaman içerinde. Özellikle kadın doğum ve çocuk hastanesi yanlış oldu. Şöyle ki andığım bu hasta haneler uzaklara taşındığından hamile kadınlarımız ve acil çocuklarımız bu hastaneye kavuşturulmasında sıkıntılar ortaya çıktı. Hamile kadınların bir kısmı yolda doğum yaptığı kayda geçti. Öyle ki alınmış bu kararın yanlış olduğundan herhalde şimdilerde şehrimizdeki bir hastanede kadın doğum poliklinik hizmete geçirildi. Demek ki neymiş kadın doğum hastanesinin şehrimizden yirmi kilometre uzağa yollanması yanlışmış.
Zaten şehrin yirmi kilometre uzağa hastanenin yollanmasına kimse bir mana verememişti. Ne adına hastane o kadar uzağa yollanmıştı bir manası yoktu.
Şehrimiz içerisinde vakit geçirilmeden mutlaka bir kadın doğum ve çocuk hastanesi hayata geçirilmelidir. Bu iki hastane şehrimizin ortasında yapılıp hizmete açılması lazım gelmektedir. Kadın doğum ve çocuk hastanesi yıllarca şehrimizin içerisinde hizmet verirken herkes bundan razıydı. İnsanlar sıkıntı çekmeden hastasını hasta haneye getirip kontrollerini sağlamaktaydı. Allah’ın izniyle arzu edilmeyen pek bir şey olmazdı. Bir insan az düşünse işin yanlış olduğunu ve verilen bu şehrin dışına taşınması kararın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ben çok iyi hatırlıyorum çocuklarım gece yarılarında havale geçirdiklerinde kadın doğum ve çocuk hastanesine gece yarılarında getirdiğim çok olurdu. Şehrimizden pek çok kişi de benimle aynı hatırlara sahip olduklarını yakından bilirim. Bizler çocuklarımızı ve kadınlarımızı o hastanede tedavi eder ve sağlıklarına kavuşturduk. Bu hastanelerde doktorlar ve sağlık ekibi de bizlerin sıkıntılarına hiç gücenmeden kızmadan koşarak tedavi olmamızı sağladılar . Durum bu kadar önemliydi. Yani bir anda ben yaptım oldu demek neymiş her zaman doğru değildir. Bir karar alınacağı zaman önceden on düşünüp bir karar verilmesi lazımmış.
Gece yarısı doğum sancısı çeken bir hanım hastaneye yirmi kilometre uzağa nasıl yetiştirilecek?! Var mı böyle bir şey?! Bu yüzden kadınlarımız yolda doğum yapmakta. Şunu da demek hasıl olmuştur ki bir kadın tarlada da doğum yapar. Fakat yirmi birinci yüzyılda bir kadının yolda doğum yapmasına kimse bir mana veremez. Bunun yeniden gözden geçirilmesi lazım gelmektedir.
Güzel şehrim Trabzon’un ortasında beş yıldız kalitesinde bir kadın doğum ve çocuk hastanesi kazandırılması lazım gelmektedir. Bir milletin kalkınmışlığı kadına ve çocuğa verdiği değerden anlaşılmaktadır.
Kaş üstü’n de ki Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi orada hizmetini versin. Sağlık Bakanlığımız şehrimizin ortasında mutlaka bir kadın doğum ve çocuk hastanesi hayata geçirmelidir