Birkaç gün önce mahallemin marketinden iki kilo un istedim. Bana ne fiyat verdi biliyor musunuz?! Eminim biliyorsunuzda ben hatırlatayım on yedi lira. Bir avuç un sanki altın fiyatında. Bu ve diğer tüm ticaret maddelerinde aynı akıl tutulması zam var. Her şey ateş pahası.
Bunun sebeplerine baktığımızda üretime dayalı bir ekonomiye sahip olmamamızdan kaynaklanmaktadır. Sadece tüketim ekonomisi söz konusu.
Bir örnek daha vereyim o zaman daha iyi anlaşılacaktır ticarette kar ne oranlarda uygulanmakta. İki artı bir bir dairenin maliyeti yetmiş seksen bin lira civarında. Ne fiyat veriliyor biliyor musunuz tamı tamına üçyüz bin lira civarında.
Böyle bir para yok.
Bir örnek daha vereyim. Elle tutulan bir araba yüz bin liranın üzerinde. Diğer daha kaliteli arabalar akıl tutulması fiyatlarla satılmakta.
Ortada bir fiyat tutarlılığı yok. Satıcılarla konuştuğumuzda bizlere serbest piyasa ekonomisi var. Ondan olacak satıcılar istedikleri fiyata mallarına fiyat verebilirler.
Aslına bakarsanız buradaki sıkıntı ülke ekonomisinin kötülüğünden kaynaklanmaktadır. Eğer ülke ekonomisi iyi olsa bu kadar karla mal satılamaz.
Birde fakir fukaranın durumu var. Peki onlar nasıl geçiniyorlar?! Anladığım kadarıyla geçimlerin de bel sıkmaya çalışmaktalar. Daha dayanamayanlar ise evlisi bekarı namuslarını ortaya koymaktadır. Yani namuslarını satmakta.
Yazımın burasında İslam nasıl bakıyor ticarete diye bir soruyla devam etmek isterim. İslam ticarete helal faizi haram kılmıştır. Bu faiz hem şahıs eliyle yapılan kara faiz hem de bankacılık sistemiyle yapılan olarak anlaşılmalıdır.
İslam'da ticaret bey ve şira diye tanımlanmaktadır. Yani alım ve satım. Detaylarını işin ehline ve fıkıh kitaplarına bırakarak kısa ve öz olarak ticarette nelere dikkat edilmesini yazmaya çalışacağım.
Ticarette aşırı kar olamaz. Yani gebeni fahişle mal satılamaz. Satıcı malına uygun bir kar koyar ona göre malını satışa çıkarır. Evet islam'da kar sınırlaması yok ama bir satıcı da gebeni fahişle yani aşırı karla mal satışını da yapması mümkün değildir. Malına uygun bir kar koyar ondan sonra satışa çıkarır. Uygun kar demek alış fiyatına kirasını ve diğer giderleri de koyar ondan sonra karını ortaya çıkartır. Ondan malını satışa çıkartır. Çünkü islam'ın uygulandığı dönemlerde pazar çavuşları vardı. Onlar pazarda satıcılarının kafalarına göre mal satışı yapmalarının önüne geçmekteydiler. Buradan anlıyoruz ki bir mal akıl tutulması bir karla satılamaz. Devlet yeri geldiğinde pazara karışır. Müdahil olur.
Faizli para ile ticaret yapılmamalı. Çünkü faizli para alan esnaf malına bu faizin giderlerini de koyacağından bu durumda bir mal faiz almayan esnaf tarafından normal fiyatla satarken bu esnafta daha pahalı olacaktır. Çünkü bankadan aldığı faizi geri ödeyeceğinden olacak malını daha pahalı satacaktır.
Malının eksikliklerini gizlememeli. Malında ne varsa onu gizlemeden alıcıya söylemelidir. Aksi durumda sattığı malın bereketi gidecektir. Bu satıcı evet kazanır ama asla bereketini göremez. peygamberimiz ne güzel söylemiş ; " Bizi aldatan bizden değildir." Ölçü belli. Satıcı alıcıyı aldatamaz. Malında iyi ve kötü ne varsa onu gizlemeden alıcıya söylemesi ticaretin gerekleri arasındadır.
Her şeyden daha önemlisi ülke üretim ekonomisine geçmelidir. Aksi durumda bu tüketim ekonomisiyle asla ticaret mallarında fiyat noktasındaki bir düşüş olamaz.
Geçim derdini ortadan kaldırmak için iyileri istisna ederek yöneticiler , yandaşları ve zenginler tarafından hazinenin yağmalanmadan fakir fukaraya pay edilmeli. Burada zenginlerin mutlaka devletle para ilişkilerine dikkat edilmelidir. Zenginler fakir fukaranın malına canına ve namusuna kafayı taktığı yaşananlardan öğrenmiş bulunmaktayız.
Peygamberimiz ne güzel buyurmuş ; " Hakka hukuka riayet ederek ticaret yapan tüccar Peygamberlerle , sıddıklarla ve şehitlerle beraberdir."
Ülkem geneli Üretim ekonomisi için fabrika kurmamız lazım gelmekte. Aksi durumda asla ve kata ticaret mallarında bir fiyat düşüşü beklemeyin.
Fabrika. Fabrika. Fabrika...