Her ne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan istifa yok dese de bir kere ateş yanmış, dumanı ortalığı kaplamıştı. Pis kokuların yükseldiği dumanın altından nelerin çıkacağı merak konusuydu. İşinde başarılı olduğu kadar duygusal yapıya da sahip olan Soylu’yu bu noktaya getiren neden ya da nedenlerin ne olduğu merak konusu haline gelmişti. Durduk yere böyle konuşmamıştır. Mutlaka bir sırrı vardı ama neydi?
Bizde olayın perde arkasını araştırmak için telefona sarılıp Ankara’daki kara kutularımızı aradık. Adamlarımız vesilesiyle edindiğimiz bilgilerse oldukça vahimdi. Aslında kamuoyunda bir takım rivayetler dolanıyordu. Neydi o rivayetler.. Efendim Soylu ile Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun arası açıkmış, Başbakan Binali Yıldırım da Soylu’yu kendine rakip görüyormuş ve bundan da rahatsızlık duyuyormuş. Birde Enerji Bakanı Berat Albayrak var. O da Soylu ile aynı karede görünmek istemeyenlerden miş miş miş..
Meğerse palavradır diye düşündüğümüz bu Miş’lerin tümü doğruymuş. Doğrusu Soylu’ya helal olsun. Onu alnından öpmek lazım. PKK’yı olduğu kadar bizimkilere de korkutmuş. Ha hatırlatmakta fayda var.. 15 temmuz gecesi Soylu’dan rahatsız olan kişiler meclisin sığınaklarında pineklerken üstat
sahaları arşınlıyordu. Kim cesur, kim korkak anlaşılması üzerine hatırlattık.
Evet, Soylu O.F.G.’den rahatsız olmuş ve görevinden alınmasını istemiş. Hatta yazısını bile yazmış.. Cumhurbaşkanı da OF.G.’yi Ankara’ya çağırmış ve uyarmış. Sonra tüm milletvekillerini de çağırıp uyarmış. Orhan’a yardımcı olun demiş. Bu durum Soylu’nun hoşuna gitmemiş. Hatta milletvekillerinin de gitmemiş. Çünkü Soylu kadar onlarda O.F.G.’den şikayetçiymiş. Fakat Cumhurbaşkanının huzurunda söyleyememişler. Sonra araya Binali Yıldırım ve Berat Albayrak girmiş. Onların derdi ise Soylu’nun yükselen değeri.. Asıl korkuları hızlı yükselişiymiş. Kolay değil kısa zamanda terör belasını defetmiş, halkın tavehcüsünü kazanmış, hitabeti kuvvetli, eli sıcak cesur bir insandan söz ediyoruz. Onun yıldızı kimilerini gölgede bırakıyordu. Bundan dolayı da yok edilmesi gerekiyordu..
Tamda böyle olacakken hesapta olmayan kişiler araya girmiş. Cumhurbaşkanının adresindeki kişiler sahne almış. ..Millet.. Cumhurbaşkanı Sine’yi Millet’e dönerek Soylu’yu sormuş. Millette üstada arka çıkmış. Hatta olayın olduğu gün Cumhurbaşkanlığı sitesini çökertmişler. Bununla da yetinmeyin Başbakan Binali Yıldırım ve Berat Albayrak’ın sanal hesaplarına yüklenip, ağızlarına geleni söylemişler. Cumhurbaşkanı da bu gerçeği görünce frene basmış. Halkın dediği olur diyerek resti çekmiş ve Soylu’nun istifasını geri çevirmiş.
Olan biten buymuş.
Biz bu denklemden şunları çıkarttık:
Başta damadı da olsa (Berat Albayrak) Reis’in önceliği milleti oluyormuş..
Son kararı almadan önce başvurduğu son kaynağı da milleti oluyormuş..
Başbakan Binali Yıldırım ve Berat Albayrak’ın Soylu’nun yükselişinden rahatsız olduklarını, aslında adının hizmetten çok şaibelerle anılan Belediye Başkanı O.F.G.’nin görevinden alınmasının yerine bu krizi lehlerine çevirip başarılı bakanı yok edip kendi yollarını açmak istediklerini bir kez daha öğrenmiş olduk.
Bizim bu mertebelerde olan insanlara tavsiyelerde bulunmamız doğru olmaz. Zaten Cumhurbaşkanı neyin ne olduğunu izah etti. Milletini dinleyip Soylu’yu yedirmedi. Bu da demek oluyor ki gözünüzü milletten başka tarafa çevirmeyeceksiniz. Yoksa ham olursunuz..