Bazı isimler vardır. Kişilerin, Kurumların veya Ülkelerin isimlerinin ihtiva ettiği anlamlarıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Mesela;
“Oğuzhan” isimli bir gencin çok pısırık olması,
“Ozan” isimli bir gencin edebiyatla ilgisinin olmaması,
“Nureddin” isimli bir şahsın “Din” ile alakasının olmaması,
“Yavuz” isimli bir şahsın cesaretten nasibini almaması gibi,
İşte “İran İslam Cumhuriyeti” de bunlardan bir tanesi.
Hem İslam. Hem de Cumhuriyet.
Ancak ne İslam’la ne de Cumhuriyetle ilgisi var.
Dünyada ne kadar fitne fesatla ilgili entrika senaryolar varsa bu ülkede mevcut. Ülkeyi Mollalar ele geçirmiş kendi çiftlikleri gibi kullanıyor.
Kendi öz insanı, bu ülkede adeta esir gibi yaşamaya mahkûm ediliyor.
Dini bir özgürlük mevcut olmadığı gibi birçok etnik kökene sahip olmalarına rağmen kendi aralarında da hiç de barışık değiller.
Her şeylerinin tek tip olmasını istiyorlar. Tıpkı çıkarmış oldukları tek tip araba gibi.
Oysa ki, Dünyanın en zengin ülkesidir İran.
Şahsım gitme fırsatım oldu. Bazı görüşmelerde yaptık. Bu kadar zengin bir ülkenin ekonomisi neden bu kadar kötü. Halkın Milli gelirden almış olduğu pay çok düşük.
Ticaret şekilleri dünya kriterlerine uymuyor. Herkes devletten bir şey kaçırma peşinde. Adeta bolluk içinde yokluk çekiyorlar.
İslam’la uzaktan yakından ilgisi olmayan bu ülke de eninde sonunda böyle bir iç kargaşa çıkacağı malumdu.
Bu baş açma meselesinden olmasa, bir kafede çay içme meselesinden olacaktı. Çünkü artık insanlar patlama noktasına gelmişti. Bir bahane aranıyordu. Mehsa Emini adlı genç kız bu işin mihenk taşı oldu
Ülkede internet kısıtlı, istendiği zaman hepten kesiliyor. Televizyon kanallarının hepsi yasak. Ama şifreler kırılmış. Her evin üstünde en az 20 adet çanak anten bulunuyor.
İnsani özgürlüklerin hepsi kısıtlanmış durumda. Her kesimden insan takipte. Özellikle aydın kişiler.
Yönetime muhalif bir şey yazarsanız ertesi gün emniyet tarafından sorguya çekiliyorsunuz.
Oysa ki; İslam Özgürlük demektir. Hak demektir. Hukuk demektir. Adalet demektir. Hizmet demektir. Refah demektir. Aydınlık demektir, Gelecek demektir.
Bunların hiçbirisi maalesef bu İslam Cumhuriyetinde yok. Bu nasıl İslam bu nasıl Cumhuriyet.
Bu ülkede meydana gelen kargaşayı asla desteklemiyorum. Çünkü ölen canlar var. Bu iyi bir şey değil.
Ama ülkeyi yönetenler aklını başına almalı ve bu kötü diktatör yönetimden geri adım atmalı ve bir an önce demokrasiye geçme planları yapılmalı.
Bunu da hemen şu an halkına deklere etmelidirler ki bu kargaşa dursun. Yoksa çok kan döküleceğe benziyor.
Biz Türkiye ‘ye de bu arada çok iş düşüyor. Asla ve kata buradaki kargaşayı desteklememek itidalli bir yol izlemek gerekir.
Çünkü İran hemen yanı başımızda olan bir ülkedir. Buradaki ateş bize de yansıyabilir veya bunu kullanmaya kalkışan iç ve dış mihraklar olabilir.
Şahsım bu meseleyi çok önemsiyor ve “Demokrasi” adına iyi, bir netice alınmasını temenni ediyorum.
“İnsanlık, İnsanların adaletli paylaşmayı öğrendikleri zaman kurtulur”
Allah CC Güneşi, Ayı Yıldızları, Nebatatı, Hayvanatı hülasa her şeyi kullar (inanan-inanmayan) için yarattı.
Bize düşen Allah’ın emrettiği gibi Adaletli bir şekilde hükmetmektir.
Kalın Sağlıcakla.