İnsan,
Kendini koruyamıyor,
Çevresine zarar veriyorsa,
“Kendine bile
Faydası yok,
Ne olur ondan” denir…
Bütün etrafındakiler uzaklaşarak,
Yanına uğranılmaz…
“Kendine bile faydası olmayanın
Eş, dost, akraba,
Arkadaş
Ve
Komşularına hiç faydası olmaz” denilerek,
Toplumdan dışlanır…
İşte
Siyasetçilerde aynen böyledir…
% 100 haklı olduğun durumda
Hakkını koruyamayarak,
Dalına basarlar
Ve
Sesini çıkaramazsan,
Peşinden gidenler bile
Kendini savunamadığın için,
Milletin hakkını
Nasıl savunacağını tartışır olurlar
Ve
Artık
Peşinden gelen kitleler azalır…
Rakiplerin
Ellerini ovuşturarak
Seni seyretmeye başlar…
Ve
Haklı olduğun konuda
Operasyon başlar…
…
İktidara
Millet tepki oluşturmuş,
Muhalefet partilerine oy vermişti…
Rant, rüşvet,
Adam kayırma ve
Yolsuzluk almış başını gitmişti…
İSKİ skandalını
Her platformda gündeme getirip
İktidara gelenlerin,
Belediyelerin çoğunluğu
Belki de
Yüzlerce, binlerce İSKİ skandalını geçecek,
Yolsuzluğa bulaşmıştı…
Her taşın altından
Pislik çıkıyor
Ama
İktidar bu söylentilere
Hiç tınmıyordu…
Muhalefet belediyeleri
Müfettişler
Mesken edinirken,
İktidar belediyelerine ise
Yılda bir defa
Yemek yemeye, çay içmeye gidiyordu…
Aynı
Fetullahçı
Terör Örgütü (FETÖ)’nün
Elebaşına,
Methiyeler düzüp
Peşinden salya sümük ağlayıp,
“Ne olur
Bu hasretlik bitsin artık” diyenler
Onlar değilmiş gibi,
FETÖ,
Referandumda
“Ölülerinizi bile mezardan çıkarıp,
Evet, kullansınlar” dememiş gibi,
Operasyonlar yalnızca
Hükümet karşıtı olanlara yapılmış,
İktidara destek verenler
Açıkça
Pir-i pak oluvermişti…
Üniversitelere,
Siyasete adeta dokunulmamış,
FETÖ yandaşları
Buralarda
Çalışmalarına devam etmişti…
Peki
Bu olayları şimdi
Niye anımsamış oldum?
Kayyum,
Teröre bulaşan
Siyasetçiler için hükümet tarafından
İcat edilen bir durum…
Normal olması gereken
Seçildikten sonra
Teröre bulaşmış kişilere karşı
Kayyum kullanılması gerekir…
Fakat
“Seçilmesi uygundur” denilen
Ve
Seçimlere girmesi için
Onay verilen kişiler,
Seçimi kazanmasa bir şey yok…
Ancak
Seçimi kazanırsa,
Bir anda
“Tu kaka” oluveriyordu…
Ve
Kayyum ataması yapılıyordu…
Tabi
Normal demokrasilerde
Kayyum ataması yapılsa bile
Seçilmiş olan
Belediye encümenleri içinde
Başkanın seçilmesi
Ve
Eğer suç işlerse
Bir önceki gibi olacağı
Ona hatırlatılması gerekiyor…
Ancak
Bizde öyle olmuyor…
Hükümet seçimle kazanamadığı yerlere
Kendi adamını atıyor ve
Onu
Oraya atanması için
Aracı olanlara,
Pahalı hediyeler gırla gidiyor…
Fakat
Asıl önemlisi
Pısırık,
İşe yaramayan,
Kendine bile faydası olmayan muhalefet,
Vatandaş gibi olayı seyrediyor…
Neyse
Bir hikâye ile
Makalemizi sonlandıralım…
Bir koyun ile
Keçi,
Çok samimi,
Can ciğer arkadaş olmuşlar…
Hani
Bugünkü deyimle,
Kanka olmuşlar…
Yedikleri,
İçtikleri ayrı gitmiyormuş…
Her saat, her dakika,
Beraber oluyorlarmış…
Beraber otlanıyor,
Beraber sulanıyorlarmış…
Yine
Böyle bir günde yollarına
Bir dere çıkıvermiş…
Atikliğiyle ünlü olan keçi
Her zaman önde gidermiş…
Fakat
Samimi arkadaşı olan koyuna,
Bu sefer
Bir jest yapmış…
“Sen önden atla,
Ben senin ardından gelirim” demiş…
Ve
Koyunun atlamasıyla
Arkada duran keçi,
Yatmış yerlere gülüyormuş…
Koyun geri döndüğünde
Gülmekten
Konuşamayan keçi ile karşılaşmış…
“Keçi kardeş,
Hayrola
Niye böyle gülüyorsun?” demiş…
Gülmekten konuşamayan Keçi,
“Gördüm, gördüm” diye,
Gülerek söylüyormuş…
“Ne gördün
Keçi kardeş” diye Koyun sorunca,
“Dötünü, dötünü gördüm,
Atlarken
Kuyruğun kalktı,
Dötün görüldü” diye,
Keçi, gülmeye devam ediyordu…
Koyun,
“Keçi kardeş
Seninle arkadaşlığımız burada bitti…
Seni tanıdığımdan beri
Kuyruğun havada
Ve
Dötün her zaman görünüyor…
Seni bir defa bile rencide ettim mi?
Utandırdım mı?
Ayıbını yüzüne vurdum mu?
Sen ilk gördüğünde
Beni ayıplamaya çalıştın
Onun için
Arkadaşlığımız burada biter” demiş…
…
Bilmem
Bir şey anladınız mı?
Bu duygularla
Hoş kalın, hoşça kalın…
17.01.2025
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar