Dünya da meydana gelen tüm olumsuzluklara rağmen güzel şeyler de oluyor.
Filistin’de yaşanan insanlık dramından dolayı insanın başka bir şey de yazması içinden gelmiyor.
Yani halk tabiri ile her şeye karşı iştahımız kesildi. Onun için bu haftaki yazımı üç başlık altında yazmaya çalışacağım.
Öncelikle Trabzon Ortahisar Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Metin Genç Bey’i bir kez daha kutluyorum.
Tüm imkanlarını zorlayarak tekrardan Trabzon’a üçüncü Kitap Fuarını açtığından dolayı.
Ayrıca Milletimizin kalbinde kalemi ile, sözü ile taht kuran şair ve yazar kadrosunu okuyucu ile buluşturma ve bu isimleri seçmedeki başarısından dolayı da kutluyorum.
Yazar, kadro seçimi çok isabetli olmuş.
Yine Trabzonlu yazarlarımıza ve yazarlıkla ilgili STK larımıza bir ön açılmış oldu. Yazarlarımız kendilerini ifade etme fırsatı buldular.
Birbirleriyle tanıştılar. Bazı konular ele alınarak ilgililere iletildi.
Değerli okurlarım, kitap önemli ama okumak daha da önemli.
Geçmişten hepimiz hatırlarız bir kitap en az on kişi onbeş kişiyi dolaşır size gelinceye kadar kapağı yıpranmış sayfaları karışmış bir halde ulaşırdı.
Şimdi imkanlar daha fazla istediğiniz kitabı alıp okumda da bir sıkıntı yok. Yeteri isteğiniz olsun.
Evet, Kitap fuarında hizmette çok mükemmel. Katılımcıların tüm ihtiyaçları karşılanmakta, su, çay, ara, ara yapılan pasta ikramları bir sıkıntınız olduğunda ulaşabilecek olduğunuz görevliler de hazır kıta bekliyor.
Bu arada bu görevlilerin başında bulunan Özel Kalem Müdürü Sayın Hasan Selim Bey’e de yakın ilgisinden dolayı teşekkür ediyoruz.
Evet dostlar okumak güzel dedik. Okumamak için bahane üretmeyelim lütfen. Sosyal medyadan biraz zaman çalarak da bu gerçekleştirebiliriz.
Gelelim içimizi dağlayan yaralarımıza. İsrail’in gözünü Kan bürümüş.
Gözü artık hiçbir şey görmüyor. Hadi İsrail öyle de bu Almanya’ya, Fransa’ya, Yunanistan’a İngiltere’ye, ABD ne, İsrail’e destek veren Ülkelere ne oluyor.
Sanki İsrail askeri çok büyük bir kuvvetle karşı karşıya her gün zaiyat veriyor askeri bir desteğe ihtiyacı varmış gibi gemiler dolusu savaş uçakları gönderiliyor.
Bu da yetmezmiş gibi manevi yönden desteklerini vermek için bizzat İsrail’e gidip Natenyahu ziyaret ediliyor.
Değerli okurlar bu tür davranışlar pek hayra alamet değil. ABD Ortadoğu’ya hâkim olmak için bunu bir fırsat bilmiş ve işbirlikçisi ve küçük uydusu olan İsrail’i harekete geçirmiştir.
Hedef Suriye’dir, Libya’dır, Lübnan’dır, ileride İran’dır Türkiye’dir.
Tabii ki bizi yönetenler bu konunun farkındadır ve ona göre çözüm aramaktadırlar.
Bu savaştan İnsanlık insanlığını yitirmiş bunu da anlıyoruz. Bu kadar katliamın yapıldığı bir ülke insanı nasıl ayaklanmaz.
Orantısız gücün kullanıldığı bu savaşın durdurulması için o ülkenin insanı nasıl ayaklanmaz. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum.
Müslüman Ülke Liderlerinden ses yok.
Yazık, yazık ki, ne yazık Müslüman ülke liderlerinde “tık” yok. Bütün Avrupa birleşmiş İsrail’i desteklerken Müslüman ülkelerden şöyle cesaretle bu katliama artık bir son verin diyen bir baba yiğit yok.
Filistin’de her akşam ölen o küçük çocuklara bakıp nasıl rahat uyuyabiliyorlar. Ama çok duyduğumuz bir slogan var. Hepimiz hatırlarız. “Susma Sustukça Sıra sana Gelecek”
Bu Konu da Sayın Cumhurbaşkanımızın da gayretleri taktire şayandır. Bu cumartesi yapılacak olan büyük mitinge imkânı olanın Türkiye’nin neresinde olursa olsun katılmasında fayda vardır.
Yazımızı Hz. Ali Efendimizin bir sözü ile bitirelim.
Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber, şerefinizi de kaybedersiniz.