Sözde kadınlarımızı kızlarımızı savunmak amacıyla tasarlanmış ama özünde temel ahlak değerlerimizi aile yapımızı yerle bir edecek maddeler içeren İstanbul sözleşmesi kabul edilecek cinsten değil.Bu sözleşmeyi ilk olarak gündeme getiren Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr Fatih Erbakan’ı dinlediğim günden beri kabul etmiyor ve bu yanlıştan biran önce dönülmesi gerektiğini söylüyorum...
İstanbul sözleşmesiyle ayaklar altına alınan aile yapısının yeniden hak ettiği manevi noktaya gelebilmesi için İstanbul sözleşmesinin biran önce iptal edilip yerine İSLAM sözleşmesinin hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyorum...
Kadına en büyük değeri veren İslam ve ümmetin Resulü Peygamber efendimizin veda hutbesi açık ve net bir şekilde kadınlarımıza verilmesi gereken değeri bizlere söylemiş, yol göstermişken İstanbul sözleşmesi de nereden çıktı diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Şuraya not düşüyorum; Bu kadın hakları, kadın erkek eşittir cümlesi zihinlere kazınmaya çalışıldıkça kadınlara uygulanan şiddet sayısı hızla artmaya devam edecektir. Velev ki bu vakalardaki artış sayısı ortadadır. Kadınlarımız erkeğe emanettir. Erkeğin kadını koruması kollaması ve sahip çıkması olmazsa olmazıdır ama asla kadın ve erkek eşit değildir... Gelecek on yıl içerisinde bu adaletsiz dayatmalar devam ederse erkeklerin ellerinde pankartlarla sokaklara inip, erkek kadın eşitliği istiyoruz demesi kaçınılmazdır..
ÖĞRENİLMİŞ YANLIŞLAR :
KADINA ŞİDDETE HAYIR DENMEZ.
ERKEĞE ŞİDDETE HAYIR DA DENEMEZ.
İNSANA ŞİDDETE HAYIR DİYECEKSİN.
TÜM CANLILARA ŞİDDETE HAYIR DİYECEKSİN.
KADIN HAKKI DENMEZ,
ERKEK HAKKI DA DENEMEZ.
İNSAN HAKKI DİYECEKSİN.
ADALET CİNSİYETE GÖRE ARANMAZ.
ADALET CİNSİYET NE OLURSA OLSUN HAK İÇİN ARANIR, ADALET İÇİN ARANIR.
BÖLMEYECEKSİN...
AYIRMAYACAKSIN...
AYRIŞTIRMAYACAKSIN...
CINSIYETTEN YANA DEĞİL,
ADALETTEN YANA OLACAKSIN..
OLACAKSAN ADALETTEN YANA OLACAKSIN!
Paylaş