Ülkem geneli yaklaşık üç yıldan beri Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle bir proje okulları yürütülmektedir. Bu proje okullarında İmam Hatip Ortaokulları ve Diyanete bağlı Kuran Kurslarında okuyan öğrenciler faydalanmaktadır. Bu kurslara beşinci sınıftan itibaren zeki çocuklar seçilerek alınıyor ve beşinci sınıf hem kurs ve hem imam hatip ortaokulu beşinci sınıflarda okumaktadır. Beşinci sınıfı başarılı bitirenler ve hafızlığa istidadı olan öğrencilerimiz altıncı sınıfta okul dondurarak kurslarda hafızlıklarını yapmaktadır.
Altıncı sınıflarda okula devam etmemekteler. Altıncı sınıf boyunca hafızlıklarını yapmaktadırlar. Altıncı sınıfın sene sonu okula gelerek dilekçe vermekte ve bir sınava alınarak oda her dersten olmakta başarılı olanlar yedinci sınıflarına devam etmektedir. Yedinci ve sekizinci sınıflarında ise hem kurs hem okul beraberce eğitimlerine devam etmektedirler.
Öncelikle bu proje okullarında görev yapan tüm Öğretmen arkadaşlarımı vermiş oldukları can sipere hane çalışmalarından dolayı tebrik etmek isterim. Bu okullarda öğretmenlik yapmak diğer okullarından daha zor olduğunu yaşayarak görmüşümdür. Bu okullarda Öğretmen arkadaşlar bu okul müfredatını diğer okullarda ki gibi sadece okula gelip okumaya çalışan öğrencilere diğer ayrıca bu çocuklar amaçları arasında birinci öncelikleri hafız olmak olduğundan bu okullarda öğretmenlik yapmak gerçek manada zor durmaktadır.
Tabi bu okulların artıları ve eksileri olduğunu da önemle hatırlatmakta fayda var. Artıları asırlık bir gelenek olan hafızlarımızın yetişmesidir. Bu okul ve kursların her birinde okumakta olan yüz yüz elli civarında ki çocuklarımızdan yetenekli olanlar hafız olmaktadır. Bu olay da hem çocuklarımızın aileleri mutlu olmakta hem de bu asırlık hafızlık geleneğinin devam ettirilmesi sağlanmış olmaktadır.
Artılarından diğeri bu okullarımızdan İmam hatip olarak yetişmeleri sağlanmaktadır. Bu okullarımızdan mezun olan çocuklarımız büyük oranlarda imam hatip olacaklardır. İstidat ehli diğer çocuklarımızda az olmakla beraber diğer üniversitelere giderek tahsil hayatlarını devam ettireceklerdir.
Yalnız bu proje okullarının artılarından daha az olmamakla beraber eksileri vardır. Bunlar arasında ilki bu okullarda okuyan çocuklarımız anne baba terbiyesi alacakları zaman dilimlerinde kurs hayatı yaşadıklarından anne ve baba terbiyesinden mahrum olduklarından terbiyelerinde az biraz eksiklik vardır. Bu okullarda okuyan çocuklarımız yaramazlığa daha fazla kaymaktadır. Bu okullarda okumakta olan bazı çocuklarımız anne ve babasının sevgisinden mahrum kalmakta olduğundan yaramazlık yaparak bu kurslardan atılmaya çalışmaktadırlar. Bu proje okullarında okuyan bir çocuğumuzun babası okula gelerek bana Nizamettin Hocam oğlum kursta beni kenara çekti ve bana baba çocukluğumu haram ettiğinden sana hakkımı haram ediyorum demiştir. Böyle bu proje okullarında okuyan onlarca çocuktan bahsedilmektedir.
Bu proje okullarında diğer okullarda olmayan bir uygulama vardır. Bu uygulamaya göre bu çocuklarımız gündüz sabahtan akşam saatlerine kadar okulda okul bittiğinden itibaren de kursa gidip saat altıdan on bire kadarda hafızlık yapmaktadırlar. Gece yatıp sabah dört gibi uyanıp hafızlıklarını yapmaktadırlar. Bu uygulamada da çocuklarımız için akıl tutulması bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu yoğunlukta bir eğitim dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Gelişmiş ülkelerde eğitim saatleri haftada yedi yüz saat civarında iken bu uygulamanın yapıldığı okullarda eğitim saatleri üç bin saat civarında olmaktadır. İnanın bana ben bu çocuklara bir sert yaklaşılmasında bile bu çocukların akıllarını kaybetmesinden korkmaktayım. Zaten bu çocukların yaramazlıklara kendilerini vurması sanki bana akıl yönünden zorlandıklarını göstermektedir.
Zaten geçen bir Müftümüzle yaptığım görüşmede Müftümüz bana Nizamettin Hocam Diyanet İşleri Başkanlığımız bu projenin aklı olmağından dolayı geçen sene bu projeyi kaldırdı . Fakat artık kim araya girdiyse bu proje yeniden hayata geçti demiştir. Demek ki Yukarıda da bu proje aklı yönden sıkıntılarının farkında insanlarımız.
Proje devam etmeli mi?! Soruya tecrübelerime dayanarak devam etsin derim . Fakat mutlaka bir takım adımların da atılması bu çocuklarımızın hayata küsmesinin önüne geçmesi için lazımdır derim. Bu adımların başında bu çocuklar hafızlık yapmakta . Bu çocuklarımıza Kuran derslerini okutmak biraz tuhaf. Hem Kuran hem de seçmeli Kuran.Bu çocuklarımız bu derslerden muaf olmalı. Hafızlık yapana bu proje okullarımıza mutlaka sportif aktiviteler getirilmelidir. Bu çocuklarımız sınıfta beş dakika duruyorsa camda okul bahçesinde dersi boş olduğundan otuz dakika oyun oynayan çocuklara bakmaktadırlar. Mutlaka Beden eğitimi dersleri hem de üçer saat getirilmelidir. Çocuk oynayacak. Bu çocukların sosyalleşmesi zamanları bu çağlar. Kurslar daha fazla denetlenmelidir. Bu kurslara pedagojik eğitim alan öğretmenler getirilmelidir. Bu iş lise çağında kişilere bırakılamamalıdır.