Kuruluş,
Kurtuluş ve
Dirilişin sembolü,
Osmanlı İmparatorluğunun
Doğduğu ve
Geliştiği yer olan Söğüt’teyim…
Sabah
Bilecik Karayollarından
Kalkarak,
Kahvaltı için
Bilecik’in telefon kodunu
Lokantanın ismi yapan
Güler yüzleriyle
Ve
Uygun fiyata
Çok güzel bir kahvaltı sunan,
“ 228 Restorana”
Çok teşekkür ederim…
Karayollarından çıkarak,
Yolumuzun üstündeki
Dursun Fakih Türbesine uğrayıp,
Bir dua ettim…
Dursun Fakih,
Şeyh Edebali’nin damadı
Ve
Osman Beyle bacanak oluyorlar…
Şeyh Edebali’nin
Öğrencisi olan Dursun Fakih,
Kuruluşun
Manevi önderlerindendir…
İlk kadı
Ve
Osman Bey adına,
İlk hutbeyi okuyan kişidir…
Bir önceki makalemi okuyup
Beni arayan
Millet Partisi MKYK üyesi
Ve
Trabzon İl Başkan Yardımcısı
Mehmet Mutluoğlu Hocam,
Hemşerimiz olan
Söğüt Kaymakamı Ömer Faruk Tuncer’e
Selamlarını yolladı…
Kaymakamlığın önünde
Arabadan inerek,
Direkt olarak kaymakamlığa girdim…
Sayın Kaymakam,
Üç yıldır burada görev yapıyor…
İlk görev yerine atandığı zaman
Türkiye’nin
En genç kaymakamlarından biri olan
Ömer Faruk Bey,
Söğüt’e
Çok şeyler katmış…
Sayın Kaymakam beni
İçten ve
Samimiyetle karşıladı
Çay ve
Kahve faslından sonra
Asıl amacım olan
Söğüt’ü keşfetmem hususunda,
Bir araç tahsis ederek,
Gelir Uzmanı
Ve
Söğüt Köylere Yardım Getirme
Müdürü olan
Ferhat Durgut’tan
Bana rehberlik yapmasını istedi…
Söğüt’ü
Rehberim Ferhat Beyle
Keşfe çıkmış oldum…
Kaymakam Çeşmesi ile başladığımız
Gezimize,
Çelebi Sultan Mehmet Cami ile
Devam ettik…
Müzeyi görerek,
Şimdi
Kütüphane olarak kullanılan,
Hamidiye İdadisini yerinde inceledim…
Ertuğrul Gazi
Ve
Silah arkadaşlarının türbesinde
Dua ederek,
O zamanki savaşçıları
Temsilen,
Nöbet tutan askerleri gözlemledim…
Söğüt Kaymakamı
Ömer Faruk Tuncer’e
Bitirmek nasip olan Cami olan,
Ertuğrul Gazi Mescidinde
Cuma namazı kılmak mümkün oldu…
Söğüt şenlik alanını
Ve
Türk Büyükleri Anıtını
Yerinde görüp,
Şimdiye kadar Türk Milletini
Dünyada
Ayrıcalıklı bir yere koyan,
Büyük hükümdarları tanıdım…
Burada
Belirtmeden geçmeyeyim…
600-700 yıllık bu yapıların hemen hepsini
Sultan II. Abdülhamit
Restorasyonunu yaparak,
Ayakta kalmasını sağlayabilmiş…
“Bir milleti yıkmak için
Geçmişiyle koparıp,
Kültür erozyonuna uğrattığınızda
Bu,
Kendiliğinde oluşuverir…”
Onun için
Sultan II. Abdülhamit,
Tek Söğüt’te değil,
Türkiye’nin dört bir tarafında
Cami, hamam, türbe,
Köprü,
Yani kısaca
Geçmişle geleceği buluşturmak
Ve
Aradaki bağı koparmamak için
Bu yapıları tadilatla sağlamlaştırıyor…
…
Söğüt’ün
Seçkin bir lokantasına giderek
Yemek yiyerek,
Tekrar
Kaymakam Ömer Faruk Tuncer’in
Yanına gidip, bir kahve içtik…
Sayın Kaymakam,
Çivi ile bir tahtaya çakılan
Türk Bayrağı
Bana hediye ederek,
Söğüt’ü hep
Hatırlayabilmemi sağlamış oldu…
Sayın Kaymakam’ın
Söğüt’e hizmetlerini yazmaya kalksam
Sayfalarım buna yetmez…
En uzak köylere bile
Devletin şefkatli elini uzatarak,
Yol, su, asfalt,
Hizmetini getirmiş…
Hayvancılığı geliştirip
Çiftçilerimizin,
Daha rahat geçinmesini sağlamış…
Ama
Bunların hepsinden önemli
3 köye
Güneş Enerji Sistemi kurdurarak
Hem köylülerin
Bedava enerji kullanmasını sağlayıp,
Hem de
Devlet ekonomisine
Büyük katkı yapmayı başarmış…
Bu hizmeti yaygınlaştırıp,
Diğer köylere de
Güneş Enerji Sistemini getirmeye çalışıyor…
Sayın Kaymakam
Söğüt’ten,
Söğütlüler ise Sayın Kaymakam’dan
Ayrılmak istemiyorlar…
Bugünde bu kadar
Yarın başka bir macerada
Buluşmak üzere,
Hoş kalın, hoşça kalın…
17.06.2023
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar