Amasra Kaymakamı
Kadir Perçi’nin
Davetlisi olarak üç gündür,
Amasra’daydım…
Burayla ilgili makalemi
Yarın paylaşacağım…
Salı günü ise
Nasipse
Macaristan’da olacağım…
Oraların halini,
Gördüklerimi,
Yine
Sizlere aktarmaya çalışacağım…
…
İktidar,
Planlı ve projeli olarak,
Yavaş yavaş,
Tarım ve hayvancılığı bitirdi…
İlk önce
Tarım arazilerine
Ev, dükkân izni verince,
Bu durum
Herkesin hoşuna gitmiş,
Mülk zenginleri
Sıfırdan oluşmuştu…
Fakat
Tarım ve hayvancılıkta
Tamamen dışa bağımlı olunmuş,
Her şeyi
İthal etmeye başlamıştık…
Türk çiftçisi de
Bu planın bir parçası olmuş,
Ekip biçtiği ile
Masraflarını karşılamayınca,
“Yer parası” diye adlandırılan para ile
Kendini geçindirmeye başlamış,
Ekip,
Biçmemesi,
Adeta teşvik edilmişti…
20 yıl önce
Kendi kendine yetebilen
Nadir ülkelerden
Biri iken,
Artık
Her şeyde dışa bağımlıyız…
Bir savaş halinde
Bu millet
Açlıktan kırılır hale gelir…
…
Planlı olarak
Mülteciler ülkemize doldurulmuş,
Türk, Kürt gibi
Asli vatandaşların
Birbirine bağlılığı çözülmüş,
Suriye,
Irak, Afganistan,
Afrika gibi
Ülkelerden gelen mülteciler,
Bir savaş durumunda
Bize karşı durmak
Ve
İçerden çökertmek için
Bir yerlerden emir beklemektedir…
…
Emekli olmak
Hemen herkesin hayaliydi…
30-40 yıl çalışarak
Emekli olup,
Torunlarıyla son zamanlarını geçirmeyi,
Herkes hayal ediyordu…
Diğerleri gibi
Emeklilerde bitirilmiş,
Emeklinin,
Son zamanlarında
Huzurlu yaşamak duygusu
Elinden alınıyordu…
Emeklilere
Herkes acınacak biri gibi davranıyor,
Emekli olmayı
Hiç kimse tercih etmiyordu…
Herkesin,
Emekli olduktan sonra
Bir ev,
Bir araba hayali,
Planlı olarak bitirilip,
Bu dünyada
Asalak gibi yaşadığı zannı
Onlara veriliyordu…
…
Bilim İnsanı olmak,
Zeki,
Çalışkan ve
Grup çalışmasını
Özgürce yapmayı gerektiriyordu…
Güzel ülkemiz,
Bilimde
Dünyada belli bir yere gelmiş,
Bilim İnsanı olmak için
Yukarda yazdığımız şartları
Sağlaması gerekiyordu…
Fakat
Bozulan her şey gibi
Üniversiteleri de bozmayı amaçlamış,
Yandaşlara
Kadro sağlamak için
Her şehre
Bir üniversite açılıyordu…
Artık
Üniversiteler,
Basit liseler düzeyine indiriliyor,
Çok sıradanlaştırılıyordu…
Bilim insanı
Ve
Üniversitelerde yönetici olmak için
En önemli kriter,
Ne kadar yandaş olduğudur…
…
Türk Milletinin
Birleştirici unsurları
Dil, din,
Örf, adet, kültür
Ve
Ortak büyüklerimizdir…
Ancak
Son zamanlarda
Bunlardan bazıları dışlanmış,
Türk demek
Adeta hor görülmeye başlanmıştı…
Atatürk gibi
Bizi birleştirici bir önder
Yok sayılmış,
Atatürk’ü bu milletin kalbinden
Atmaya çalışmışlardı…
Fakat
Türk Milleti,
Atatürk denince
Bir yumruk gibi olmuş,
En büyük değerlerinden biri olan
Atatürk’üne sahip çıkmıştı…
…
Şimdi de
Yeşil pasaportu kafayı takıp,
Sıradan ve
Basitleştirdiler…
Yalnızca
3’üncü derece ve daha alta inmiş
Devlet memurları
Ve
Devlet memuru emeklilerine verilen
Yeşil pasaport sahipleri
Bütün dünyada
İtibarlı kişiler olduğu için
Saygı görüyor ve
Zorluk çıkarılmadan
O ülkeye giriş yapması sağlanıyordu…
Önce
2016 yılında
İhracat yapan şirketlere
Yeşil pasaport edinme hakkı verdiler…
2019 yılında
Görevde 15 yılını tamamlayan
Avukatlara,
Bu hakkı vermiş oldular…
Meslek gruplarına
Bu hak verildikçe,
Diğer meslek grupları bastırmaya başladılar…
Elit ve
Seçkin kişilere verilen bu hak,
Değişik
Meslek gruplarına verildikçe,
Bütün meslek grupları
Kendi hakkı olduğunu dillendirmekte…
Peki
Türkiye’de fazlalaşan
Yeşil pasaport sahiplerine
Diğer devletler nasıl bakmakta?
Ne yazık ki,
Diğer devletler
Türkiye’den gelen
Yeşil pasaportlulara bile
Şüpheyle
Ve
Mülteci gözüyle bakmaktadır…
…
Paramız,
Pul oluyor,
Çok değersiz olan TL’nin
Alım gücü sürekli düşüyor,
Türk Milleti
Yaşamak için elindeki avucundaki
Ne varsa satıyordu…
Parası güçlü olan dışardan gelenler,
Bizim ülkemizde
Mülk sahibi oluyor
Ve
Yönetimde söz hakkı oluyordu…
Ülkenin değerleri olan
Liman,
Fabrika,
Önemli kurumlar,
Ülkenin asli grupları dışındaki
Başka milletlere satılıyor,
Yabancılara söz hakkı veriliyordu…
Hak, haklıya verilmiyor,
Hukuk,
Herkese farklı işliyor,
Adalet,
Ortadan kalkmış gibi görülüyor…
Kadrolar ise
Liyakatliye değil,
Yandaşlara verildiği zannı
Herkesin içine işlemiş…
İnşallah
Kısa zamanda bu millete yapılan yıkımı
Düzeltecek bir lider çıkar
Ve
Ülkemiz kurtulur…
Yoksa
Uçuruma doğru
Son sürat gitmekteyiz…
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…
29.09.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar