Saygıdeğer okuyucularım,
Bir Trabzon Etkinliklerinin Ardından gazeteci oluşumuzun gereğini yapalım dedik. Birilerinin menfaatine dokununca yaramaz gazeteci olduk varsın öyle desinler ben haber değeri gördüğüm haksızlık gördüğüm her şeyi yazmaya devam edeceğim.
Dostlar, şimdi gelelim asıl konumuz olan İstanbul Yenikapı miting alanında yapılan sözde Trabzon Günlerine… Bu etkinlikte yapılan yanlışları kaleme aldığımızda ‘’yanlış yapıyorsun’’ diyenlere…
Trabzon Dernekler Federasyonu Başkanı Sayın İsmail Şatıroğlu ve ekibinin Trabzon’da yaptığı tanıtım toplantısında heyecanı gözlerinden okunuyordu. Bizlerde gazeteci olarak bu heyecanı görünce nasıl bir katkıda bulunuruz ve elimizden gelen desteği vermek için ne yapabiliriz diye düşünürken yanında bulunan ekibinde bulunanların zayıf ve yetersiz olduğunu düşünemedik.
Tabii ki bunu Sayın Şatıroğlu'da bilemezdi! Neden bilemezdi? Çünkü, kendisi de federasyon Başkanlığına seçileli daha üç ay olmuştu. Buda demek ki söz itibariyle çiçeği burnunda bir başkandı ve ekibini tam kurmadan bir yola çıkmıştı… Bu yaptırımı da eksiklikleri daha da çok ortaya çıkardı.
Diğer bir söylenti ise bu etkinliğin ülkemizin ekonomik durumu zor bir halde iken alelacele yapılmasının sebebi Başkan Şatıroğlu’nun yaklaşan seçimler sebebi ile ismini duyurduktan sonra bir ilçeden başkan adayı çıkması ya da belediye meclis üyeliğine aday koyması deniyor… Tabii ki bu bir iddia, bekleyip göreceğiz!
Bu iddiaları da bizler gördükçe ve duydukça dile getirmeye çalıştık ve çalışacağız…
Fuarda ki yerleşik düzenden tutunda, kimlerin nerede hangi şekilde ve neredeki stantlara yerleşeceğini düzenleyen Mercan Fuarcılık sahibi Abdullah Mercan’ın hakkını teslim etmek lazım… İşini ve üzerine düşen görevi fazlasıyla ve canla başla koşturarak yaptı. Kendisini ve ekibini şahsım adına tebrik ediyorum…
Gelelim asıl konumuz olan sözde Trabzon günleri ama şahsımca Rezillik Günleri olarak adlandırdığım o fuara…
Trabzon’da bir toplantı yapılıyor, adı üstünde Trabzon günleri… Yani İstanbul’da Trabzon ağırlanacak! Burada bir sorumlu tayin ediliyor ve sonrada bu sorumlu olarak tayin edilen kişiye sen sadece kültür işine bak diyerek elindeki yetkileri alındığı iddia ediliyor!?
Basın davetinde bile ayrım yapılmak istendi… Kimisine sen uçakla gel, kimisine ise ‘’Vallahi uçakla kimse gelmiyor, sizlere otobüs ayarladık!’’ denilerek İstanbul’a davet ediliyor!
Otobüsle gelen arkadaşlar bir kaza atlatıyor. Biraz daha geç fark edilse otobüs alev alıp yanmış olsaydı ve tüm kapılan kilitlenseydi bir facia yaşanacaktı… Allah korudu ve facianın önünden dönüldü. Bir kaza atlatmanın verdiği korku ile mi bilinmez araçta bulunan arkadaşlardan bazıları İstanbul’a kiminle gittiğini bile hatırlayamaz oldu… Zaten araçta bulunan Araştırmacı Yazar Mustafa Yazıcı; ‘’Eğer ben az önce sabah namazını kılmasaydım bu otobüsten kurtulamazdık, yanabilirdik!’’ diyerek ellerini havaya açıp dua etti. Yine aynı araçta bulunan tiyatrocu Mümin Aydın’da kendisinin bu anını fotoğraflamış ve o esnada yine orada fotoğraf çekenlerde bu kareleri sosyal medya hesaplarında paylaştılar… Bizlerde o hesaplarda gördük bu fotoğrafları… Her ne kadar hatıra olsun diye çektim ve çektirdim deseler bile… Görünen köy kılavuz istemez diyelim! Hatıra fotoğrafı yanan araç önünde, eller dua vaziyetinde mi çekilir, yoksa başka bir yerde ve şekilde mi çekilir siz değerli okuyucularımın takdiridir… Bizler yine de arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyelim!...
Bu organizasyonda bulunan bazı kişilerde, gazeteci arkadaşlara geçmiş olsun demek yerine onlara ‘’Neden bunu fotoğraflayarak gazetecilere haber olarak verdiniz?!’’ diyerek sitem ettiler… Bende şunu söylüyorum; ‘’Sayın yetkili arkadaşım! Bizlere haber eden arkadaşımızı araştıracağına sen üzerine düşen görevi tam manasıyla yap ilk önce!’’
Açılışa gelince… Bir sunucu tutulmayıp yönetimden bir kişinin bu işi üstlenmesi ile hata zincirlerine bir yenisi daha eklendi… Protokol önünde hata üzerine hata yapıldı, gereksiz olanların isimleri teker teker sayıldı, Ak Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta’nın adı Mehmet oldu ve daha niceleri, saymakla bitmez… Üstüne bir de ses düzeni yapan kişiler becerip milli değerimiz olan İstiklal Marşımızı çalmayı beceremediler… E daha ne olsun?!
Bizlerde bu haberleri yapınca bazı yetkililer tarafından el altından sopa gösterilip ‘’Sözde haberi neden yaptın?!’’ diye sitemde bulundular. Sitem ederken inceden tehditte edildik… Sıkıntı yok, dedik ya biz yapılan haksızlıkları ve yanlışları yazmak ve vatandaşları doğru bir şekilde bilgilendirmek için varız, gazeteciyiz biz, işimiz bu!
Acaba bunların böyle olmasına sebep neydi? Merak konusu… Denilen gibi bütçemi yoktu? Bütçe yoksa neden bu işe kalkıştınız?...
O ki orada Trabzon tanıtılıyor neden tüm ilçeler orada yoktu? Açılışa Trabzon’un Vali’si ve Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcıları neden katılmadı? Belediye’de yetkili mi bitti de genel sekreter yardımcısı vekili katıldı? Tabiri caizse dış kapının dış mandalının mandalı!... Hadi diyelim ki Başkan’ın işi var, başkan yardımcılarının da işi var, genel sekreterinde işi var, genel sekreter yardımcısının işi var… Ya hu kardeşim desenize Büyükşehir Belediyesi bu kadar yoğunmuş da bizim haberimiz yokmuş! Böylesine bir açılış kala kala genel sekreter yardımcısı vekili Mustafa Akkaya’ya kaldı… Beşikdüzü, Çarşıbaşı, Düzköy, Yomra, Arsin, Sürmene ve Köprübaşı ilçeleri neden yoktu? Davet edilmedi mi? O ki tüm Trabzon orada yok bu nasıl Trabzon günleri?! Bu ilçelerde doğan yada herhangi bir nedenle bu ilçelerde olan kişiler onları göremeyip Trabzon’la alakasız İstanbul’un ilçelerini görünce haliyle Trabzon Günleri mi yoksa Trabzon Rezillikleri mi? Diyerek serzenişte bulundular…
Gelelim bir diğer konuya… Trabzon Dernekler Federasyonu Trabzon’un tarihini anlatmaları için buradan birkaç tane tarihçi ve yazar çağırdılar. Ama gel gelelim ki bu tarihçilere saygı duyulması lazımken tarihçi arkadaşlarımız sahnede konferans verirken çadırın içerisinde yüksek sesle bir müzik çalınarak resmen sabote edildiler. Tarihçiyi seven ve saygı duyan çok az sayıda kişiler zorda olsa konuşulanları dinlemeye ve anlamaya çalıştı. Ses sanatçısı sahneye vatandaşları eğlenmeye çıkıyor yine aynı olay, aynı hüsran… E kardeşim federasyondan hiçbir yönetici bunu fark edip neden müdahale etmedi? Bu işe de eğer Başkan İsmail Şatıroğlu müdahale edecekse kusura bakmayın ama yönetimde bulunan arkadaşlar siz ne iş yaparsınız? Sayın Şatıroğlu gelen misafiriyle mi ilgilensin yoksa bu işleri mi takip etsin?!
Bu organizasyonda yapılan yanlışları ve eksikleri yazmaya devam edeceğiz, bizim anlayışımız doğru ve tarafsız habercilik…
Mevla’m neylerse güzel eyler diyelim ve siz değerli okuyucularıma hayırlı bir gün dilerim…
KENAN AYDOĞDU 6 Yıl Önce
Tek kelimeyle büyük bir fiyasko..Uzun yıllar tüm etkinlikleri takip eden birisi (naklen yayınlayan) olarak bu etkinlikte gördüğüm eksiklikler,hatalar zinciri saymakla bitmez.Sn.Başkan ve ekibinin samimiyetleri ne gayretlerine inanıyor ve katılmakla birlikte..İstiklal marşımızı elinde mikrofon olmasına rağmen (kasıtlı yada bilmediği için) okuyamayan kişiden tutunuz.Trabzon 'dan Basın mensubu ve Gazetecileri organize etmekle gorevlendirdikleri iş bilmez,görgüsüz olduğu kadar yeteneksiz mustafa adlı kişi de yönetime çok büyük olumsuz zarar verip haklı elestirilere muhatap olmak zorunda kaldılar..Eksiklikleri yazanlari düşman ilan etmek yerine sn.Sağıroğlu ve yönetimi ders çikarmalidirlar..Sonuc olarak önemli isimlerin katılmadığı,fabrikasyon ürünlerin süt mamullerinin satıldığı yine bir PANAYIR kurulduğunu fakat katılımın olmadığını/itibar görmediğine herkes gibi tanık olduk...Üzüntümüz ise ;her geçen yıl TRABZON ismi ve etkinliklerine olan ilgi ve itibar azalıyor olmasıdır...!!! Birlik beraberlik zaten yoktu...Herkes birbirini karalamak,menfaat temin etmek olmayan şahsiyetlerine bu sayede itibar kazandırmak peşinde sinsilik yapmaya devam ettiklerine üzülerek tanık olduk...Bendeniz veya benim gibi kasıtlı olmayan,menfaat akçeli işler pesinde koşmayan gerçek GAZETECİ/TV PROGRAMCILARI 'na düşmanlık etmek yerine onlardan istifade etmeyi TDF başkan ve yöneticileri denemelidirler ..olumlu eleştiri lere açık olmalidirlar..Sırf yalakalik yaparak görev kapmak,sırf etkinliğe kitap satmak para kazanma amacıyla gelenlere değil işi bilenlere katkı sağlayanlara itibar etmelidirler..Bu vesileyle otobüs yangını dolayısıyla şahsım başta olmak üzere geçmiş olsun dileklerini gönderen herkese (sadece sebep olan dangalak geçmiş olsun demek yerine otobüsteki kişileri bu olayı kapatalım diyerek ne kadar cahil/görgüsüz olduğunu)ortaya koymuştur..28 can ın önemi yerine yüzüne gözüne bulaştirdigi görevinden UTANÇ duyması gerekirdi...Sn.Şağiroğlu bakan umarım gerekeni yapacaktır..Bu vesileyle her zaman onurlu/dik durusumuzun yaninda olan herkese sonsuz selamlar saygılar
Hasan KESKİN 6 Yıl Önce
Bu haber tam bir çarpıtmadır. Yakışmıyor size ve kenan beye.