18 Nisan
Pazartesi günü,
Otelimde kalktıktan sonra
Sayın
İçişleri Bakanımız
Süleyman Soylu ile görüşmek üzere,
İçişleri bakanlığına doğru
Yola koyulmuş oldum…
Fakat
İçişleri bakanımız
Bursa’da bir otobüse düzenlenen
Terör saldırısından dolayı,
Acil olarak
Oraya gittiği için yoktu…
Sayın bakanımız
Adına imzalı kitaplarımdan
Birer tane bırakarak,
Oradan çıktım…
Ya
Trabzon’a geri dönecek,
Veya
Şöyle bir tur atacaktım,
Ben
İkincisini seçtim…
Ankara Tren Garına minibüsle giderken
Yolda
Şöyle bir karar aldım…
“En erken
Tren nereye giderse, oraya gidecektim…”
Tren Garına girdiğim gibi
5 dakika içinde kalkacak
Eskişehir treni vardı…
Ona bilet alarak
Koşa koşa trene yetişmiştim…
Meğer
İlk defa bindiğim hızlı trenmiş…
250 KM hızla beraber
1 saat 25 dakikada Eskişehir’e geldik…
Yolda
Yıllardır söz verdiği halde
Bu treni
Trabzon’a getirmeyen siyasetçi,
Bürokrat ve
Daha bilmem kimlerin,
Ölmüşlerini saygıyla yâd ettim...
Eskişehir’e gelince
Her zamanki gibi Karayolları
Genel Müdür Yardımcısını arayıp,
Karayolları Misafirhanesine giderek,
Bavullarımın ağırlığından
Kurtulmuş oldum…
Tramvayla şehiri komple gezebileceğiniz
Eskişehir,
Mükemmel temizlikte
Ve
Çok modern bir kent olmuş…
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen
Eskişehir’in
Çehresini değiştirerek,
Tamamen farklı bir şehir oluşturmuş…
Hemen
Sayın başkanla,
Bir randevu talebi ilettim…
Tabi
Randevu konusunda
Bana yardımcı olanlar olunca,
Sayın başkanın makamından aranmış oldum…
15 dakika sonrası için
Sayın başkan, bana randevu veriyordu…
Sayın başkanın makamına giderek,
Çağrılmamı bekledim…
Sayın başkanın makamına girince
Şaşaadan uzak,
Mütevazı bir makam odası gördüm…
Anadolu Üniversitesini
Eskişehir adıyla özdeşleyen,
Eskişehir’i
Üniversite kenti yapan
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,
Eskişehir kentini de,
Elit kentler içine sokmuş…
4 Bin yıllık kent olan Trabzon’u
Her geçen gün
Biraz daha
Aşağılara çeken başkanlar,
Kent nasıl yönetilir,
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen hocadan ders alsın…
Neyse
Sayın başkanımla,
1,5 saate yakın görüştük…
Sayın başkan,
Kendi kitabını adıma imzalayarak,
Bana hediye etti…
Ayrıca
Eskişehir’i anlatan kitaplar,
Eskişehir temalı çikolata
Ve
Kupa hediye etti…
Bende
Kendi kitaplarımdan imzalayarak,
Sayın başkana verdim…
Yılmaz Hoca
Önümüzdeki iki gün için
Bir rehber ve
Makam aracı tahsis ederek
Eskişehir’i gezmemi sağlamış oldu…
Sayın başkana
Bu yoğun dönemde
Bu kadar zamanını bizim için
Tahsis ettiği için teşekkür etmiş oldum…
Sayın başkan
85 yaşında ancak
İlk günkü gibi istekli
Ve
Azimli gördüm, onu…
Gece
Geç vakte kadar yorulmadan çalışmasını,
Belediyede ki işlerinden sonra
Bal mumu heykeli yapıp
Dinlenmesi ile yorumlamakta…
Sayın başkan,
Eskişehir balmumu heykel müzesinde ki
Bütün balmumu heykellerinde,
Bizzat çalışarak,
Yoğun mesai harcamış…
…
Ertesi gün
Rehberim Murat’la beraber;
Balmumu Müzesi,
Cam Sanatları Müzesi,
Kurtuluş Müzesi,
Masal Şatosu,
Bilim Deney Merkezi,
Hayvanat Bahçesi,
Sualtı Dünyası,
Kent Park Yapay Plaj gibi
Eskişehir’e damga vuran büyükşehir belediyesinin
Yapmış olduğu yerleri gezdik…
Odun Pazarı ilçesinde
Tarihi evleri ve mekânları gördük…
Kent Parkta,
Hayatımda ilk defa at bindim…
Bal Mumu Müzesinde
Ünlülerin
Canlı gibi yanına gidip fotoğraf çekildim…
Cam Sanatları Müzesi,
Ünlü sanatçıların
Camla yaptıkları sanatı gördüm…
Kurtuluş Müzesi
Türkiye’nin ilki olması nedeniyle
Kurtuluş Savaşı dönemini
Canlı olarak görmüş oldum…
Masal Şatosu,
Çocuklara söylenen masalların
Bizzat kaynağında tahlil ettik…
Bilim Deney Merkezinde,
Basit ama çarpıcı
Bilimsel deneyleri gördüm…
Hayvanat Bahçesinde
Evcil veya
Yabani hayvanların yaşamlarını inceledim…
Sualtı Dünyasında,
Köpekbalığı,
Vatoz ve diğer balık türlerini
İnceleme fırsatı yakaladım…
Ve
Kent Park Yapay Plajında
Denize kıyısı olmayan
Bir kent halkının,
Yapay plajla denizle buluştuğunu gözlemledim…
Eskişehir ve
Eskişehir dışından on binlerin
Orada
Bir araya gelmesine şahit oldum…
Denize kıyısı olan
Ancak
Denizden koparılan kentlere nazaran
Denizle barışık olan
Bir halkı gözlemleyebildim…
Başkanla
Bir kent halkının
Kaderi nasıl değiştiğini, görmüş oldum
Ve
Kaderimize küsüp,
Şehrim Trabzon adına
Ağladım,
Ağladım,
Sümüklerimi silerek, ağladım…
28.04.2022
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar