Ben
Her zaman söylerim…
Bir işi
Hak edenler değil de,
“Bizdendir” diyerek birileri atanırsa,
Atayan o kişinin,
İktidardan düştüğünde
Sırtından hançerlenmesinin,
İlk sorumlusu,
Liyakatsiz,
İş bilmez,
Layık olmadan makamları dolduran,
Kişilerden oluşacağını
Ve
Atayanın,
Atadığı bu liyakatsiz
Yöneticilerden dolayı,
Başını derde sokacağını söylüyorum…
Bununla ilgili
Rahmetli
Uğur Mumcu’nun şu sözü,
Çok manidardır…
“Haklıdan yana değil de
Güçlüden yana olanlar,
Korkak ve
Kaypak olurlar…
Güç merkezi değiştikçe,
Döner
Fırıldak olurlar…”
Gazali ise
“Layık olmadan
Makam sahibi olanlar,
Astlarını ısırıp,
Üstlerine kuyruk sallarlar” der…
Yani
Emeğiyle, çabasıyla,
Bilim Adamlığı ile
Makamları doldurmayanlar,
Cehaletiyle,
Sizleri zor duruma sokar…
…
Size,
Türkiye’nin en önemli
Üniversitelerinden biri olan
KTÜ’ ün,
İçinde olan
Birçok haksızlığa dikkat çekmiştim…
Yolsuzluk iddiası ile
Ağır Ceza Mahkemesinde
Yargılanan rektör,
Üniversitenin ayarları ile
Yine
Oynamaya devam ediyor…
Sayın Cumhurbaşkanımızın
Damadı,
Selçuk Bayraktar’a verilen
Fahri doktora diplomasını,
Bakanken
KTÜ’ye büyük yardımlar yapan
KTÜ
Tıp Fakültesi
Farabi Hastanesinin
Borçlarının kapanmasında ön ayak olan,
Hazine ve
Maliye Bakanı
Berat Albayrak’ a verilmemesi,
Bazılarını çok kızdırmış…
Berat Albayrak’ ın babası,
Sayın
Cumhurbaşkanının sırdaşı,
Arkadaşı olan
Sadık Albayrak,
“Berat’a
Neden fahri doktora verilmedi” diye,
Çok fena içerlenmiş…
İşte
Üniversitenin
Bu imkânlarını
Siyasetçilere,
İş insanlarına, yaranmak için
Kullandırırsanız,
Kesinlikle
Hiç kimseye yaranamaz
Ve
Kimseyi memnun edemezsiniz…
Üniversitelerden kaldırılan
Seçim olsa,
Belki de
Şu andaki makamları
Rüyalarında bile göremeyecek
Ağır Ceza Mahkemesinde
Yolsuzluk iddiası ile
Yargılanan rektör,
Kendini oraya atayan iradeye
Hizmet ediyor görünüyor
Ancak
O iradeyi,
Sırtından bıçaklamaya devam ediyor…
KTÜ’den
Belediye başkanlığı için
2 kişi
İstifa ederek,
Aday adayı olarak partilerde
Görev almaya çalıştılar…
Öğretim üyesi olan
Rektöre yakın kişi,
Aday gösterilmeyince,
Boş duran
Yöneticilik makamına geri geldi…
Fakat
Fakülte Sekreteri olan kişi,
Yönetim tarafından sevilmiyordu…
Çünkü
Toplantılarda
Doğruları söylüyor,
Yanlış yapılanı eleştiriyordu…
Emme basma tulumba gibi
Yöneticilerden gelen
Her şeyi onaylamıyordu…
Adeta
Tek başına
Haksızlığa karşı koyuyordu…
İşte bu kişi
BBP Trabzon
Belediye başkan adayı oldu…
Fakat
Daha sonra
Aday gösterilen bu kişiye,
Trabzon’da BBP’ nin
Cumhur ittifakı AKP adayına
Destek verecekleri için
Aday gösterilmeyeceği tebliğ edilince,
Görevine geri dönmek için
Kurumu olan
KTÜ’ye dilekçesini verdi…
Fakat
Bu dilekçeyi verince
Yöneticiler öyle telaşa kapıldılar ki,
Anlatmak mümkün değil…
Hemen
Yerine vekâleten atanan kişiyi
Asaleten atadılar…
Bu kişiyi
Kampüsten uzaklaştırmak
Ve
Ayak bağı
Oluşturmaması için
Yine
Kampüs içindeki başka birimin
Vekâletini,
Çok acil asalete çevirdiler…
Kampüs dışındaki
Deniz Bilimleri Enstitü Sekreterinin
Yalvar yakar,
Bir alt kadroya atanması
Ve
Şube Müdürlüğünü
Kabul etmesi sağlanarak,
Oradaki
Kadro açılmış oldu…
Ve
İstemedikleri bu kişinin
Oraya
Atamasını yaparak,
Kampüsten uzaklaştırıp
Bir ayak bağından kurtulmuş oldular…
Fakat
Cumhur ittifakı
Başka bir partinin adayı olan
Bu kişinin,
Maaşı düşmüş oldu…
Kanun,
“Kesinlikle aynı maaşı aldığı
Denk bir kadroya vereceksiniz” der…
Kendi istemedikleri söz konusu olunca,
Hiçbir şeyi takmayan
Bu zihniyet,
Çürümüş bir zihniyettir…
Daha önce
İşçi alımında usulsüzlük yaptığı
İddia edilen
Şube müdürünü de,
Buraya sürmüş,
Deniz Bilimleri Enstitüsünü
Adeta
Sürgün Enstitüsü yapmışlardı…
BBP,
Adayını sürgün eden
Bu zihniyet için
Basın açıklaması yapar mı?
Yoksa
Sütünü dökmüş kedi gibi,
Uslu mu durur?
Yaşarsak göreceğiz…
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…
26.02.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar