Yaklaşık bir yıla yakın bir zamandır Gazze de Siyonist İsrail tarafından başlayan soykırım hiç ara vermeden devam etmektedir.
İşin en üzücü tarafı da tüm dünya ülkeleri bunun katliam olduğunu söylemekle beraber bu katliamı önleyecek hiç bir tedbir almamakta ve halen seyirci olarak kalmayı tercih etmektedir.
Aslında insanlık bu konu da üzerine düşeni yapmak zorundadır.
Çünkü aynı soykırım aynı katliam yarın bir başka ülkenin başına gelebilir bu noktada duyarlı olmak elimizden geleni yapmak gerekir.
Bu konuda başından beri hiç taviz vermeden hukuki çerçeve içerisinde mücadele eden Trabzon Sivil İnisiyatif Grubu her hafta Çarşamba günleri İkindi namazı sonrası İskenderpaşa camiinden Ziraat bankası önüne kadar yapılan protesto yürüyüşünü devam ettirmektedir.
Dün de yine İkindi namazı sonrası yapılan yürüyüşe haberi ve habersiz katılımcılar iştirak eti.
İştirakçileri,n kimisinin haberi vardı kimisi de o anda öğrendi katkı sağlamak adına yürüyüşe iştirak ettiler.
Ziraat bankası önüne kadar slogan atılarak gidildi.
Burada her hafta ayrı bir grubun sözcüsü basın açıklamasında bulunuyor. Bu hafta Basın açıklamasını Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Köksal Hamzaoğlu yaptı.
Köksal Hamzaoğlu Trabzon da görevliyken de toplumsal duyarlılığı olan bir bürokrattı.
Şimdilerde Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmektedir.
Köksal Bey yapmış olduğu basın açıklamasında.
Özellikle gıda, giyim ve temizlikle ilgili tüketilen maddelerin menşeine dikkat edilmesini İsrail menşeli malların alınmaması hususunda dikkat çekti.
Bu konu gerçektende önemli bu konuyu anlatırken Peygamberimizin döneminde yaşanan bir olayı da anlattı.
Peygamberimiz Taif saldırısı sırasında Hurma ağaçlarının kesilmesini ve yakılmasını bahçelerin yok edilmesini emretmiş.
Bir Peygamber ağacın kesilmesine müsaade eder mi?
Hayır ama burada ki özel durum şu anda da zuhur etmiş durumdadır. Savaş anında bu tür argümanların da kullanılabileceğine bir işarettir.
Nitekim bu konuda inen şu ayet çok önem arz etmektedir.
“Hurma ağaçlarını kesmeniz de dikili halde bırakmanız da Allah'ın izniyle idi ve yoldan çıkanları perişan etmek içindi.” (Haşir, 59/5)
Şimdi bizler hurma ağaçlarına ulaşamıyor olabiliriz.
Ama İsrail malları bizlere ulaşıyor. Onları almayabilir onlarla olan alış verişimizi kesebiliriz.
Bu konuda duyarlı olmak hepimizin görevidir. Çocuklarımıza bu konuyu iyi bir şekilde anlatmalı onların da duyarlı olmasına vesile olmalıyız.
Mağdur,mazlum her kimse ona yardım etmek insani bir görevdir.
Bu soykırıma bizlerde bu şekilde katkı sağlayabiliriz.
Dilerim her saate bir dört çocuğun öldürüldüğü Gazze de bir an evvel barış olsun insani bir yaşantıya kavuşulsun. Bu zulüm bitsin.
Her akşam haberleri izlerken kahroluyoruz.
İşin farklı ve siyasi boyutuna girmiyorum. Siyonist İsrail' in gayesi bellidir.
BU konuda da vatandaşlarımız bilinçlendirilmelidir.