13 Ekim
Saat 16.30’da
KTÜ Osman Turan Kültür Merkezinde
Bir konferans vardı…
Memur Sen
Genel Başkanı Ali Yalçın
Trabzon’a gelerek,
KTÜ’de memurlara seslenmişti…
“Dünden Bugüne
Türkiye’de
Kamu Görevlileri Sendikacılığı
Ve
Memur Sen Kazanımları” adlı
Bu konferansı,
Siyasi parti temsilcileri,
Dernek ve
Sendika başkanları,
Trabzon protokolü
Ve
Memurlar takip ettiler…
Ben bir
Gazeteci olarak orada hazır bulundum…
İşte dün anlattığım
Yan taraftaki oturma salonuna geçmiş
Sayın genel başkan
Tekli bir koltuğa oturmuştu…
Sol tarafına
KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı
Sağ tarafına ise
Memur Sen Trabzon İl Başkanı
Mehmet Kara oturmuştu…
Bende
Onların karşısına oturmuştum…
Eğitim Sen
Trabzon 2 Nolu Şube Başkanı
Prof. Dr. Aykut Çanakçı
Benim yan tarafıma oturmuş,
Akademisyenler
Ve
Onlarca meraklı göz,
Oturma salonunda ayakta durarak
Ne soracağımı merak ediyordu…
Başkan konuşmasında,
Öyle ballandıra ballandıra
Memura
Kazandırdıklarını anlatmıştı ki,
Bu işi bilmeyen biri,
“Helal olsun be” diye söylerdi…
Ancak
Benim gibi işin içinde olanlar,
Şov yaptığını
Bırakın memura kazandırmayı
Masadan
Memurun zararına kalktıklarını,
Bu işin içinde olan,
Herkes tarafından bilinmekte…
İlk önce
07 Haziran 2021 tarihinde
Fen Fakültesinde
Benim imzalamadığım
Fakat
Benden başka her memurun
İmzaladığı,
Tebliğ, tebellüğ belgesinin 3. Maddesini okudum…
Bu maddede,
“Tüm idari personel,
Görev sırası boyunca,
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında
Çalışan personelin,
Kılık ve kıyafetine dair
Yönetmelikte,
Belirtilen hususlara riayet edecektir” deniyor…
Sayın başkana,
Bu yönetmeliği memura imzalatmanın
Ne demek olduğunu
Kendisinin,
Benden daha iyi bileceğini, söyledim…
Ve
Bunu memura imzalatmak
Yarın
“İşe başörtülü gelemezsin”
Demek değil midir?” diye sordum…
Başkan,
“Sivil itaatsizlik kararını
Bunlar için çıkardıklarını” söyledi…
“Sayın başkanım
Ancak
Bu olayı Eğitim Sen başkanlığı yapmış
Hemen yanınızda oturan
Rektör ve
Onun atadığı dekan zamanında
Yapılmakta olduğunu
Ve
Aslında,
Memurlara parmak gösterildiğini
Ortam değiştiğinde ise,
Gereği
Yerine getirileceğini, belirttim…
Neyse
Bu soruma,
Tatmin edici bir cevap alamamıştım…
İkinci sorum ise,
“2 yıl önce
1000 Doların üzerinde maaş alırken
Şimdi,
600 dolar kadar almaktayım…
Benim hakkımı koruduğunuzu
İddia ediyorsunuz,
Bu nasıl hakkımızı korumaktır?”
Sayın başkan,
“Küresel bir çöküş olduğunu
Ve
Tek Türkiye’de değil
Her ülkede
Böyle düşüşün olduğunu” söyledi…
Ona,
Dolar, Euro gibi
Paralarının değil de,
Gürcistan,
Azerbaycan, Bosna Hersek gibi
Ekonomileri zayıf ülkelerin paralarının
Nasıl değerlendiğini soramadım…
Sorsam da,
Cevap alamayacaktım ya neyse…
Üçüncü sorum,
“Hükümetle masaya oturan
Sizden önceki genel başkanın
Şimdi
Milletvekili olduğunu,
Bu makamları
Sıçrama taşı olarak
Kullandıklarını söyledim…”
Bana,
Kendilerinin eski genel başkanlarından
Bir kişinin,
Milletvekili olduğunu,
Ancak
Senin temsil ettiğin sendikanın
Eski genel başkanlardan
3 kişinin
Milletvekili olduğunu, söyledi…
Yani
Tencere dibin gara,
Yok
Seninki benden gara diye, söylemek istedi…
Ve
Benim bahsettiği sendika olan
Türk Eğitim Sen’i temsilen değil de,
Bir Araştırmacı Yazar ve
Gazeteci olarak,
Burada olduğumu söyledim…
Dördüncü sorum,
“Büyük iddialar ile
Masaya oturup,
Memuru temsil ediyorsunuz…
Fakat
Masadan kalktığınızda,
Hiçbir kazanım olmamakta…
Bir ara
Yarım puanlık sendika diye,
Dillerde dolaşıyordu…
Bunun için
Ne söylemek istersiniz?” dediğimde,
Siyasetçiler gibi
Lafı evirip, çevirip geveledi
Ve
Sonuçta
Hiçbir şey dememiş oldu…
Bende
Sayın başkan gibi
Hiçbir şey demeyip,
Devamını
Ve
Son sözümü
Yarınki yazıma bıraktım…