Antalya gezimin
İkinci gününde sabah erkenden kalkıp,
Misafirhanede
Kahvaltımı yapmıştım…
Misafirhaneden
Konyaaltı Plajlarına inip,
Yat Limanına
Ve
İç Kaleye doğru yürüme gittim…
İskeleye inip,
Yat gezisine katıldım…
İskelede ki
Bir yat gezisinde,
Türkiye’de
Türk olmamın ayrıcalığını yaşadım…
Yabancılara
200 ₺ olan yat gezisi,
Türklere 50 ₺ imiş…
Hemen
Bir bilet alarak,
Denizden Antalya’yı keşfe çıktım…
Video,
Fotoğraf ve
Yazılarımla gittiğim yerlere
Sizi de
Getirmek istediğim için,
Buraları kaydetmeye çalıştım…
Ancak
Yatta tek Türk olmanın
Ezikliği ile
Bu güzel geziyi tamamlamış oldum…
Oradan çıkarak
Sahil boyu
Yürümeye devam ettim…
70 çeşit milletin olduğu Antalya,
Her daim renkli…
Fakat
Çok güzel olan Antalya’da
Her şey,
Turistlere göre uyarlanmış…
Yeme, içme
Ve
Aklınıza gelen hemen her şey,
Bize göre çok pahalı…
Ucuz bir şey almak için
Ya
Pazarlara gidecek
Veya
Kırsal bölgelerden
Alış veriş yapacaksınız…
Onun için
Misafirhanede sabah kahvaltı yapıyor
Ve
Akşam yemeğinde tekrar
Misafirhaneye gelip, yemek yiyordum…
Böylece
Uygun bir şekilde
Gezimi tamamlamayı amaçlıyordum…
Fakat
Gittiğim iç kale taraflarında,
Çok yürüyünce
Biraz acıkır gibi oldum…
Turistlere
Simit satmakta olan
Simitçiyi görünce,
“Simit ne kadar?” diye sormuştum…
Ama
Bana cevap vermeyince,
Duymuyor diye,
Dördüncü söylememde bana cevap vermişti…
Israrlı soruma
“ Al da yakamı bırak” der gibi,
“Ben
Türklere satış yapmıyorum,
Ama
Al bir tane para istemez” deyince,
“Hastir oradan
Ne demek
Para istemez ve
Türklere satmıyorum,
Burası Türkiye değil mi?
Sen kimsin
Ve
O hakkı sana kim verdi?” demişim…
“Yabancılara
1 Euro’ya satıyorum” deyince,
Ondan
Simit almadan orayı terk ederek,
Başka bir simitçiden
Simit alarak, karnımı doyurdum…
Burada gördüğüm biri
Çok ilgimi çekti…
Genç bir kadın
Turistleri dolaşarak, dileniyordu…
“Dilencinin
Nesi ilgini çekti? “ diyorsunuzdur…
Evet anlatayım,
Genç ve
Güzelce bir kadın olan
O,
Önce İngiliz turistlerle İngilizce konuşarak
Bir şeyler istedi…
Daha sonra
Alman turistlerle
Almanca konuşarak sohbet etmiş,
Rus turistlerle
Rusça konuşarak sohbet etti
Ve
İspanyol turistlerle
İspanyolca konuşarak sohbet ederek,
Bir şeyler istemişti…
Aklımdan,
“Bu kadını
Dilendirmek yerine,
Turizm elçisi olarak işe almak
Ve
Kimseye muhtaç etmemek gerek” diye,
Düşünmedim değil…
Ona,
Aklımdan geçen bunu söylediğimde,
Bana gülüp,
“Ne yapayım,
Ekmek parası” diye söyledi…
Antalya’da yaşayan
Babamın sütkardeşi olan
Habibe Teyzeyi,
Evinde ziyaret ederek,
Acı bir kahvesini içtim…
Köyü,
Trabzon’u konuşarak hasret giderdik…
Muratpaşa ilçesi
Memleket Partisinin ilçe başkanı
Hasan Öder
Ve
Yönetim kurulundan
Birkaç kişi ile tanıştım…
Beni
Çok güzel ağırlayıp,
Bolca ikramda bulundular…
Hasan Bey,
“İktidara yürüdüklerini” söyleyerek,
Çok çalıştıklarını belirtti…
Bugünlük
Bu kadar yeter sanırım,
Yarın
Antalya’nın
Başka bir yerinden devam edeceğim…
12.10.2022
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar