Ne kadar ahlaksızlık, ne kadar üçkağıtçılık, ne kadar sahtekarlık, ne kadar emek hırsızlığı, ne kadar kul hakkı yeme, ne kadar şaibe, ne kadar liyakatsizlik, ne kadar çirkin insan varsa memleketimizde, maalesef hepsinden Türk futbolunun içinde de var.
Sorsan herkes mağdur, herkes şikayetçi, herkesin bir hikayesi var. Tamamına yakını özellikle son haftalarda futbolda temiz eller operasyonu yapılmalı diye açıklama yapıyor, yada bu açıklamaları destekliyor. Aslında hepsinin bir pisliği var ancak ispatı yok, elde olan delillerse usule uygun elde edilmediği gerekçesiyle kabul görmüyor.
Temiz eller operasyonu söylemleri ve bu yöndeki arzularını dile getiren açıklamalar aslında hep göstermelik. At yalanı… arpa biterde yersin.
Aslında o büyüklere ait eldeki deliller, Trabzonspor yada bir başka Anadolu takımına ait olsa gerçek delil niteliği taşıyıp, bahse konu takımı bırakın ligden atmayı, Türk futbolunu kurtarmak, temizlemek çığırtkanlığıyla kapatana kadar üzerine gider ve bunda da başarılı olurlardı.
Gerçek olansa, hepsinin lig tarihimizde onlarca maçları var, teşvik, şike, hatalı yada kasıtlı hakem kararları ile haksız kazandıkları ve bir o kadarda şampiyonluklarında şaibe var ama kim bunu ispat edecek, aslında herkes biliyor fakat ve maalesef ki, ata sözümüzde olduğu gibi “it itin etini ısırmaz” misali, kral çıplak diyecek bir babayiğitte hiç olmadı bugüne kadar.
Trabzonspor’un lige geldikten sonraki on yıl içerisinde, bu düzene başkaldırısı ve Anadolu devrimi yaparak kazandığı altı lig şampiyonluğundan sonra ne olduysa oldu bu ağır abilere.
Şampiyonluk İstanbul’un dışına çıkmamalı düşüncesiyle yıllarca adaletsizlik adına her haltı yediler. Kendi aralarında o sezon kim iyi, kim öndeyse hep onu desteklediler ve her türlü ali cengiz oyunlarıyla şampiyonlukları İstanbul dışına çıkarmadılar.
Bu yıllar içerisindeyse Ülkemiz adına Avrupa kupalarında büyük oranda başarısızlıklar elde edildi, neden? Çünkü gerçek anlamda hakedeni Avrupa’ya göndermedikleri, yani torpillileri gönderdikleri için, başarıda hayal oldu ve Edirne kapıyı öteye geçemedik maalesef. Arada hakettikleri zamanlardaysa, Avrupa’da azda olsa başarılar elde edildi evet.
Sırasıyla yazmayacağım, daha önce defalarca yazdığım için ancak, kısaca 1996 yılından bu tarafa geçen zaman içerisinde Trabzonspor’un en az Beş net şampiyonluğu bu çirkin işlerle elinden aldılar. Bunda bizim camiadaki bazı kişilerinde büyük hataları oldu kabul fakat, hiç bir zaman Türk futbolunda adalet sağlanamadı. Hep ezilen Anadolu takımları oldu.
Futbol tarihimizde bu tip işleri yapanlar hiç eksik olmadı hep futbolumuzun tam göbeğinde kendilerine yer buldular neden? Çünkü bunlar, lazım olan militanlardı ve ihtiyaç sahipleri tarafından ya federasyonda, ya kulüplerin içinde, ya hakem camiasında, ya yayıncı kuruluşlarda hep var oldular, oralarda tutuldular.
Bir yıldız savaşıdır gidiyor yıldızınız batsın. Bir biri nişanlısı yada eşine yürüyen oyuncular mı duymadık, bir biri arkadaş yada meslektaşıyla aşk kaçamakları, aldatmalar mı duymadık, federasyonda yönetici olup, kulüp taraftarlığı adına tehditkar işlere imza atanlar mı duymadık, şike yapan hakem, oyuncu, teknik adam, yöneticiler mi duymadık, kendi arzu ve amelleri doğrultusunda ve aldığı talimata göre, görüntüler servis eden yayıncı kuruluşun çalışanlarını mı duymadık her şeyi duyduk, gördük ve yaşadık.
Bu kadar çirkin insanın, bu kadar pisliğin, bu kadar adaletsizlik ve haksızlığın içinde bulunduğu bir ligimiz var. Peki bu durumda burada marka değerini nasıl yükseltecek ve Avrupa’da başarı elde edeceksiniz bu mümkün mü? Tabiki kesinlikle mümkün değil.
VAR sistemi çıktı ve dedikki tamam bu çok iyi bir sistem artık haksızlıklar olmayacak ama maalesef gördükki, bu sistem geçmişte şampiyon olan ağa babaların nasıl şampiyon olduklarını ortaya koymasına rağmen bırakın ders alıp kendimizi düzeltmeyi bilakis, insanın gözünün içine baka baka hatalar ve ve diledikleri kararlar yine aynen devam etti. Eskiden en azından öyle gördüm deyip içinden çıkıyorlardı, şimdi ise insanı salak yerine koyuyorlar.
Çok merak ediyorum! insan denen varlıkta utanma duygusu olur, bu kadar pisliğin içine batmış ve halen pislik yapmaya devam eden söz konusu bu insan müsveddeleri hiç mi utanmazlar, hiç mi vicdanları sızlamaz? Tabi utanma duygusu ve vicdan varsa, demekki bu olgu yada duygularda bu tiplerde maalesef yok.
Aslında Türk futbolunu bu pislikten ve adaletsizlikten kurtarmak için bir fırsat oldu ve bu fırsatı yani 2011 ŞİKE olayını bir milat olsun diye maalesef değerlendiremedik.
Pek tabiki bunu değerlendirecek olan taraftarlar değildi, futbolumuzu ve dolayısıyla ülkemizi yönetenler bu olayı milat sayıp, gerekeni yapabilselerdi, inanıyorum ki bugün, futbolumuzun marka değeri hak ettiği yerde olmakla beraber, kaliteside İngiltere premier League kadar kaliteli olurdu. Maalesef olmadı ve ama öyle ama böyle o tren kaçtı.
Peki bundan sonra, futbolumuzu kurtarmak için, söz konusu temiz eller operasyonu olur mu? Aslına bakıldığında ve bence olur! fakat, futbolun içinde olan herkesten bu yönde açıklama gelmesine rağmen, gerçekten bunun istenip istenmediği yönünde kaygım ve şüphelerim var.
Onun için bu yönde açıklama yapanlara diyorum ki, at yalanı… arpa biterde yersin. Kısaca samimiyet yok, gerçek anlamda arzu yok, yani kimsenin ülkesini düşündüğü yok, ne zaman kendi menfaatlerimizden feragat etmeyi başarabilirsek o zaman, Türk futbolu adına bazı şeyleri başarabiliriz. Umarım.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)