Ayak Oyunları…

rahman_ayhan61@hotmail.com

27 Temmuz 2024, 19:17

Her şehirde
Bir üniversite yapmak,
Türkiye Cumhuriyeti devletinin
Üniversite eğitimini
Çöktürmek için yapılan bir projedir…
Üniversiteler
Liselere dönüşmüş,
Bilimde
Dünya listelerine girebilen,
Bir tane bile üniversitemiz
Ne yazık ki yok…
YÖK
Üniversiteleri yönetemiyor,
YÖK Başkanı,
YÖK Kurulları gereksiz görülüyor…
Üniversiteler,
İktidarın
Ve
Atanan rektörlerin
Çiftliği olmuş durumdalar…
Babalarının çiftliği gibi
Buralarda
At oynatıyorlar…
…
Araştırma Üniversiteliği
Her an
Düşme tehlikesi olan
KTÜ’ nün,
En çok yayın yapan
Öğretim üyelerinden biriydi, o…
Eşi ile birlikte
Aynı fakültede
Öğretim üyeliği yapıyorlar…
Yurt içi
Ve
Yurt dışında,
Yayınlanmış bilimsel makaleleri var…
Bu başarıları
Sürekli artma eğiliminde…
Fakat
Sayın Hoca ve eşi,
Son zamanlarda
Büyük bir baskı altındalar…
Hayır
Bu baskı,
Araştırma Üniversitesi
Kaybedilmesi tehlikesi olduğundan,
Daha fazla yayın
Ve
Araştırma yapmaları
Hususunda değil…
Bu baskı
FETÖ soruşturmasında
En fazla
Öğretim üyesinin
Üniversiteden atıldığı fakülte olan orada,
Atılan bir hocanın
Öğrencisine,
Olumsuz görüş verdiği için
Ona Yapılan baskı, o…
FETÖ iltisaklı olan
Ve
Üniversiteden atılan hocanın
Öğrencisi hakkında
Olumsuz görüş belirtmesi,
Birilerin çok zoruna gitmişti…
Bazıları
Hemen ayağa kalkmış,
Savunmak için
Birbiriyle yarışır olmuşlar…
Dekan,
Bölüm Başkanı
Ve
Üniversitenin yöneticilerinden bazıları,
Olumsuz görüşten sonra,
Önce
Hocanın yayınları hakkında
Soruşturma açmışlardı…
Ancak
Soruşturma açılan hocanın
Bilimsel yayınlarının
Yurt içinde olduğu gibi,
Yurt dışında da
Çok rağbet gördüğünden,
Bundan bir şey çıkaramadılar…
Ondan sonra
“Gözünün üstünde
Niye kaş var” diye
Sürekli
Soruşturma açılmaya başlanmış…
Hatta
Bir seferinde
“Kendi odasında,
Yüksek sesle konuştu” diye,
Soruşturma açılıvermiş…
İşte
Üniversitelerin
Geldiği durum ne yazık ki bu…
Olumsuz görüş belirten
Hoca ile uğraşamadıkları için
Yıldırmak için
Bu sefer
Yine Profesör olan eşine,
Gözdağı vermeye başlamışlar…
Eşinin
Verdiği derslerin birini,
Talimat verdikleri öğrencilere
Dilekçe verdirerek,
“Dersi vermekte yetersiz”
Bahanesi ile
Üzerinden alıvermişler…
Diğer dersi de
Aldırmak için dilekçe veren
Öğrencilerinden biri
Pişman olarak,
Bu hocanın yanına giderek,
“Hocam,
Sizin hakkınızda dilekçe verdim
Ancak
Sizden özür diliyorum…
Bölüm Başkanı
Bize baskı yapınca, bunu yaptım…
Tekrar
Özür dilerim” deyince,
“Bunu bana
Yazılı olarak verir misin?” diye,
Öğrenciye söylemiş…
Ve
Öğrenci,
Yazılı olarak bunu vermişti…
Daha yeni olan
Bu olaylarda
İtirafçı olan öğrenci,
Okulu bittiği için o cesareti yakalayıp,
Bölüm başkanının kendilerine
Baskı yaptığını söylemiş…
Fakat
Bu olaylardan sonra
Okulu biten
Yeni mezun gencin,
Vermiş olduğu dilekçede
Bölüm başkanını suçluyor diye
Mezuniyet belgesini,
Bölüm başkanı imzalamıyormuş…
Mezun öğrenci
Endişeyle
Mezuniyet belgesini bekliyor…
Belgesini aldığı gibi
Resmi veya
Özel kurumlara,
İş için başvuracakmış…
…
Ne acı değil mi?
Bilimle anılması gereken
Üniversiteler,
Ayak oyunlarıyla,
Birbirinin ayağını kaydırmak için
Fırıldaklıkla anılıyor…
Ağır Ceza Mahkemesinde
Yolsuzluk iddiası ile
5 yıldan beri yargılanmakla olan
Ve
Bir türlü
Mahkemesi sonuçlanmayan
Rektörün,
Rektör olduğu yerde,
Bu sonuç
Çok normal değil mi?
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…