Aydınlanma güneşi doğduğunda içinizdeki eski, yeni’ ye dönüşür. Cahillik,tembellik, unutkanlık, kızgınlık, öfke gibi negatif unsurlar pozitife dönüşür . Sürü psikolojisi, yerini tekbaşınalığı barındıran bireyselliğe bırakır.
Tekbaşınalığı haz içinde yaşayan insan , yalnızlığı aşmış, gerçekten mutlu insandır. Bireyselleşmiş insan, iç dünyasına inerek saf bir insan haline gelir.
Tekamül sayesinde insan, bu masumiyeti korur ve bencillik aşılarak ego saydamlaşır. Fakat egonun etkisi altında zor hedefler seçilir ve kişi bu hedeflere ulaşmak için zaman bulamaz. O yüzden de hep mutsuz olur. Bencil insan mutsuzdur çünkü mutluluk onun seçimi değildir. Sürekli başkalarını suçlar ve hatalarını kabul etmez.
Bencil, egoist, sadece kendini düşünen biri sorumluluğu hep başkalarına yükler, böylece kendi sorunlarına da çözüm bulamaz. Yaşadığı mutsuzluktan ailesini, çevresini, arkadaşlarını suçlar ve sürekli kendine yabancılaşır . Sorumluluğu karşıya yükleyen bencil insan, mutsuz olmaya mahkumdur. Çünkü kendinden uzaklaşmıştır.
Oysaki insanın mutluluğu bireyseldir. Yani insan, kendi mutluluğundan da mutsuzluğun da sorumludur. Eğer insan kendini varoluşun akışına bırakırsa, varoluş onu sürekli mutlu eder. Değersizlik, terk edilmiş kompleksi aşılmış olur. Insan kendine güvenir.
Varoluşsal insan, kendi sorumluluğunu bilir ,o yüzden de mutlak özgürlüğe ulaşır.
Aydınlanma güneşi altındaki varoluşsal insan kendini sürekli yenileyerek dönüştürür. Gerçek mutluluğu yaşar ,toplumla savaşarak mücadele etmez. O, sadece bireysel tekamülü için çabalar. Bu çaba da, hırs ile değil, zevk ile olur.
Egoyu desteklemeyi bırakın, dıştaki beden ile değil, içteki gerçek öz ile ilgilenin. Gerçekten yaşadığınızı hissedeceksiniz. Aydınlanma çabasız çaba ile, beklentisizce, doğal olarak gerçekleşir. Egoyu gözlemleyin ve hatalarınızı görün. Böylece aynı hataları tekrar yapmazsınız.
Ego saydamlaştığında , egonun egemenliği sona erer ve ruhi özün güneş gibi parlayan ışıkları her yere yayılır.
Neval Kütük
Dünya Değişim Akademisi
Değişim Uzmanı