Çok değerli
Gazeteci Yazar İskender Öksüz,
İğneyi kendine
Çuvaldızı başkasına batırma
Olayını yazdı…
“Susarken de sorumlusunuz” dedi…
Zalim bizden diye susanların,
Zalimlerden daha fazla
Sorumlu olduğunu yazısında belirtti…
Dün yapılanları,
Yüksek sesle dile getirenlerin
Kendi adamları
Aynı işleri yaptığında ses çıkarmamasının,
O işi yapanla sorumluluğunun
Eşit olduğunu belirtti…
Yağcılık yapan partiliden daha çok
Yağcılık yapan bizdendir deyip,
Susan partilidir…
Yalancı ve ahlaksızdan daha kötüsü,
Yalancı ve
Ahlaksız bizdendir diye, susandır…
Gazeteci Yazar İskender Öksüz’ün
Bu yazısını,
Okumanızı tavsiye ederim…
…
Tabi
Bu yazı bana eskileri hatırlattı…
Bazı insanlar
Buradan gider ancak
Söyledikleri belleklerde kalır…
Onların sözleri,
Hayatta iken, çok önemsenmez
Fakat
Öldükten sonra
Ne demek istedikleri anlaşılır…
Doğru ve
Dobra konuşan insanlar,
Toplum tarafından çok sevilmez…
Eski dergi ve
Gazeteleri karıştırınca,
Bir röportaj görmüş oldum…
Çok eskiye gitmeyen
Bu röportaj,
Sevdiğim birine ait…
…
İşte
Onlardan biri olan
Rahmetli Mehmet Şevki Eygi,
Ölmeden önce bir konuşmasında,
Ağzını açmış
Gözünü yummuştu…
Rahmetlinin bu sözlerinde
Kendi yandaşları
Ve
Kendinden bildiği dostlarına
Ah ve beddua var…
Kendine yakın insanlara seslenip,
“Size beddua ediyorum,
Allah(cc)
Bin kere belanızı versin,
Sizler ne güzel insanlardınız,
Fakat
Makam, mevki,
Ve
Para sizleri nasıl böyle bozdu?
Eski zamanda,
“Hak geldi,
Batıl zail oldu” söylerdiniz…
Çoğunuz
Saf, temiz, nur yüzlü,
Dava ve mücadele adamları idiniz…
Eski Mücahitlik zamanlarında,
Ne nutuklar atar,
Gözyaşı dökerdiniz…
Konuştuğunuz zaman,
Mangalda kül bırakmazdınız…
Peki
Sizler nasıl böyle bozuldunuz…
Saf,
Efendi,
Davası için ölmeyi onur sayan
Sizlere,
Böyle ne oldu?
Dünyanın refahı için çalışırken
Kendini
Feda etmeyi düşünen Mücahit iken,
Daha sonra,
Musluk başlarına oturarak,
Müteahhit oldunuz…
Hangi makam ve mevkide olursanız olun,
Müslüman doğru,
Dürüst,
Namuslu olmak zorundadır…
Sizler,
Makam, mevki,
Para,
Gördükten sonra
Niçin böyle bozuldunuz?
Eski günlerde,
Allah(cc) korkusu ile titrerken,
Simdi,
Oyun oynarken titriyorsunuz…”
…
İşte
Çok değerli düşünür,
Mehmet Şevki Eygi Hocamızın
İsyanı,
Eski dava arkadaşlarına…
Sayın Eygi soruyor,
İslam’da,
Devlet ve belediye,
Bütçesini hortumlamak var mı?
Rüşvet alıp vermek,
Tüyü bitmemiş çocuğun hakkını,
Yemek var mıdır?
Haram yiyip içmek,
Haramı,
Helal gibi göstermek var mıdır?
Bir kadını gördüğünde
Yüzü kızaran,
Bu topluluktaki insanların
Kadınlara karşı bu zaafı nedendir?
Emanete ihanet edip,
Emaneti kendi malı gibi görmek olur mu?
Yalan söylemek,
Halkı aldatmak var mı?
Arsa ve arazileri yapılaşmaya açıp,
Bir liralık yeri,
Bin liraya satmak caiz midir?
Binalara fazla kat çıkanları,
Görmemezlikten gelip
Komisyon almanın dinde yeri nedir?
Bir malı 3 kuruşa alıp,
Belediye ve
Kamu kurumlarına,
Çok fahiş fiyatlardan satmak
Ve
Onu kabul eden kişilere
Komisyon vermeyi, hangi kitap yazmış…
Haksız yere
Kazandığın para helal midir?
İhalelere fesat karıştırıp,
Kendi istediğine ihale vermek,
İnsanlığa sığar mı?
Helale,
Haram katıp,
Zengin olmak var mı?
Sayın Eygi,
Bunları yapanları affetmeyeceğini
Ve
“Allah(cc) onların,
Bin kere belalarını versin” diyerek,
Kendi yandaşlarına
Ah ve
Beddua ediyor…
01.02.2022
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar
Kıssadan hisse.