Bir dünya düşünelim savaşlar yok, kavgalar haksızlıklar yok. Tüm insanlar mutluluk içinde hakkaniyet ilkelerine göre üretip tüketiyorlar.
Yeryüzü tertemiz, tüm canlılar insanların himayesinde mutlu. Kimse kimseden korkmuyor. Kimse yolan söylemiyor. Kimse kimsenin malına canına ve namusuna inancına karışmıyor.
Nihayet bütün canlılar mutlu ve hatta tabiat da mutlu.
Silahlara ve savunmaya verilen bütün paralar yaşayanların daha mutlu ve daha mesut olmaları için harcansın.
Herkes bir birinin yardımına koşsun. Gücü ne kadar yetiyorsa.
Merhum Cahit Sıtkı Tarancı’nın Memleketim adlı şiirinde olduğu gibi.
Memleket İsterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sari olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne basta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kıs günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yasamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Şimdi merak ediyorum, böyle bir dünyada yaşamanın cennette yaşamaktan bir farkı olur mu?
Böyle bir dünyayı kim istemez?
Ama vicdanına rağmen nefsinin istekleri ağır basanların masum insanlara bu dünyada reva görüp yaşattığı bu savaşlar ve bu işkenceler, bu adaletsizlikler maalesef dünyamızı Cehenneme çevirmiştir.
Bu dünya vicdansız insanların cenneti vicdanlı insanların cehennemi haline gelmiştir.
Ne yazık ki, kısa vadede cehennem haline getirdiğimiz bu dünyanın cennet haline getirilebilmesi mümkün gözükmemektedir.
Allah sonumuzu hayreylesin.
26.11.2024 M.Sadullah SAĞLAM