(GÖÇMENLER)
Yaşadığımız bu hayatta nelere şahit olmuyoruz ki;
Bir yandan kendi zevkini tatmin etmek için 250bin dolar verip denizinin 2bin metre dibine inip kendi nefsini tatmin etmek için gayret gösterenler ve bu uğurda canından olanlar.
Diğer yandan bir kuru ekmek uğruna hayatına mal olacağını bile, bile ölüme gidenler.
Bütün bunlar aslında bizlere bir ders niteliğinde olan olaylardır.
14.Haziran 2023 tarihinde belki de göçmen kaçakçılığında en fazla kaybın yaşandığı tekne kazası meydana geldi.
Çoğunluğunu Pakistanlı, Mısırlı ve Suriyelilerin oluşturduğu bu göçmen gruba öncülük eden şahıslar kendilerinden 6500 Euro tahsil ettikleri beyan edildi.
Şimdiye kadar belirlenen ölü sayısı seksen civarında ama Birleşmiş Milletle Kuruluşunun açıklamasına göre ölü sayısı 800 kadar olduğu bildirilmektedir.
En acısı da 100 kadar küçük çocuğun geminin ambar kısmına yerleştirildiği iddiası.
“Birçok insan hakları ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu faciada Yunanistan'ın "yeterli kurtarma adımları atmadığını" ileri sürerken olay yerinde ölü sayısının 800 kadar olduğunu ileri sürdü.” (Birleşmiş Milletler açıklaması-EuroNevs-alıntı)
Tabii ki bu insanlık dramı tüm dünya ülkelerinin bir sorunu olmaktan da öte tüm dünya insanlığının da sorunudur.
Tüm dünya insanları bu konuda bir şeylerin yapılması hususunda çalışma ve eylem başlatması gerekmektedir.
Afrika’da açlıktan ölen çocuklara her yıl Amerika’dan veya Avrupa ülkelerinden giden ünlüler oradaki aç insanlara yiyecek giyecek dağıtmakla bu iş bitmez.
Bu şahsiyetler dünyadaki yapılan bu adaletsiz kazanım sisteminin değişmesi hususunda yönetim bazında çalışmalar yapmaları gerekir.
Bütün bunlar bir yana kendi ülkesinin insanı ekmek uğruna canından oluyorken Pakistanlı milyarder kendisi ve oğlu için 500bin dolar ödeyerek ölüme gitti.
Ülkesinin insanları bu kadar güç durumdayken böyle davranmak nasıl bir haldir anlaşılamaz.
“Denizaltıdakilerin havacılık sektöründe hizmet veren Action Aviation'ın sahibi İngiliz milyarder Hamish Harding, Pakistanlı iş adamı Şahzada Davud ve oğlu Süleyman Davud, denizaltının sahibi olan OceanGate şirketinin kurucusu ve CEO'su Stockton Rush ve Fransız denizaltı pilotu Paul Henry Nargeolet olduğu biliniyordu.” (NTV Haber alıntı)
İşte her ülkedeki bu adaletsiz kazanç dağılımı engellenir veya düzeltilirse bu tür kıyımlarda sona erer.
Türkiye Cumhuriyeti bu konuda gerçekten samimi ve radikal adımlar atarak tüm dünya üzerinde mağdur olan herkese dinine, diline mezhebine, meşrebine bakmaksızın yardım ediyor.
Bu ayni yardımların yanında kültürel (Eğitim, öğretim, askeri, ekonomi) olarak da devam etmektedir.
Bizim ülkemizde özellikle Afrika Ülkelerinden gelip okuyan çocuklar her konuda yetiştirip ülkelerine birer bürokrat olarak gönderiyor.
Bu konu da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gayretleri hepimizin malumudur.
Daha geçenlerde KUL-DER Başkanımızla yapmış olduğumuz görüşmede, buradan mezun olan çocukların memleketlerinde üst düzey bürokrat, Bakan, Bakan yardımcılıkları gibi görevlere getirildiğini beyan etmişti.
Demek ki istenince bir şeyler oluyormuş. Yeter ki taşın altına elimizi koyalım.
Ve zenginlere sön sözüm.
Kazandığınız para sizin değildir.
“Allah CC onu size emanet vermiştir. O parayı onun rızası doğrultusunda yönetmeniz gerekir.”
Parayı kazandım onu istediğim yere harcarım diye bir kural da yoktur.
“Kardeşin açken sen tok yatarsan bizden değilsin diyor Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa SAV.”
Bunlarda kulağımıza küpe olsun.