Seksenler dizisinin yayınlanmış bölümlerini izliyoruz ailecek. İzlediğimiz bölümde seksen öncesinin en önemli hatıralarından olan sağ sol olayları işlemekteydi. Gizli bir el aynı silahla önce solculardan birini öldürüyordu sonra solcular sağcılara bilenmekteydi sonra da yine bu karanlık el aynı silahla sağdan birini öldürmekteydi. Bu seferde sağ sola bilenmekteydi.
Dizinin bu bölümünü izledikten sonra birkaç gün sonra Öğretmenevinde bir grup Öğretmen arkadaşlarla sohbet ederken konu sağ sol olaylarına dönünce bu yazıyı yazmak hasıl oldu.
Seksenli yıllar sağ sol olaylarıyla ortalık çalkalanmıştı. Ülke genelinde huzur ve asayiş kalmamıştı. Bu ne idüğü belirsiz olaylarda sağdan ve soldan binlerce gencimiz bu dünyaya veda etmişti.Sağcılar solcuların vatan haini olduğunu söylüyorlardı sol cenahta ise sağcılar bu ülkeye ihanet etmekteydi diyorlardı. Yani sizlerin anlayacağız ülkede tam bir anarşi hakimdi.
Burada benim anlamadığım bir aklı başında kişi çıkıpta sizlere ne oluyor ?! Sizlerin düşünce anlamında birbirinizden herhangi bir farkınız yok demiyordu.
Sonra ki senelerde bu seksen öncesi olayların tam anlamıyla yabancı istihbarat teşkilatlarınca yani MOSSAD; CIA ve IM6 gibi örgütler tarafından örgütlendiği ortaya çıktı. Neymiş efendim ülkeme ayar vermeye çalışmaktaymışlar.
Fakat daha sonra ki senelerde insanlarımızın hapishane hayatı başladığında hapishanede tanışma ve sohbet etme fırsatı bulmaya başlamışlar. İşte o anda konuştukça birbirlerinden herhangi bir farklılıklarının olmadığını anladılar. Tabi iş işten geçmiş oldu. Bakınız o dönemlerin siyasi ve fikri izlerini taşıyan çok önemli bir eser okudum. Taha AKYOL’UN “ Gençliğe Nasihatlerim” adlı eserde Taha AKYOL durumu şöyle özetliyordu; “ Bizler seksen öncesi sağ sol olarak birbirimize bileniyorduk. Bizler solcuları vatan hainliğiyle suçlarken solcularda bizleri aynı şekilde vatan hainliğiyle suçluyorlardı. Gel zaman git zaman hapishane hayatında bir araya geldiğimizde ve konuşmaya başladığımızda birbirimizden hiçte farklı düşünmediğimizi anladık. Durum o hakle gelmişti ki bizler daha ne adına kavga ettik şaşmaya başlamıştık. “ Sizlerde görüyorsunuz ya seksen öncesi insanlar konuştukça birbirlerinden herhangi bir farklılıklarının olmadığını anlamışlar.
Karanlık bir el onları birbirlerine karşı bilemişte onlar bunu anlamamışlar.
Günümüzde de bazı kardeşlerimizin bu sağ sol kavgalarını canlandırmaya çalıştığını görmekteyiz. Sanki tarihten herhangi bir ders alınmamış gibi…
Açık ve net yazarım ki sağ sol kardeştir. Bu insanlar az biraz bir araya gelip sohbet etme fırsatı bulsalar birbirlerindenherhangi bir farklıklarının olmadığını anlayacaklardır. Bu grupların ikisi de vatan millet sevdalısı olduğunu kendileriyle tanışıp sohbet etme fırsatı bulduğum kardeşlerimizde gördüm.Bu iki grubun yanında birde millet sevdalısı Milli Görüş vardır. Milli Görüş sevdalıları tam bir sanayileşme hastasıdırlar. Bu kardeşlerim vatanın milletin kalkınabilmesi için bütün güçleriyle bir yarış içerisindedirler.Sağ ve solun bazı nefsi yönde sıkıntılarını gördüm ama bu Milli Görüş neferlerinde bu sıkıntıları da görmediğimi her daim bu kardeşlerimin ülkelerine hizmet sevdalısı olduklarına birinci dereceden şahidim. Rahmetli Necmeddin ERBAKAN tam bir vatan millet sevdalısıydı. Bugün Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’DA O’nun öğrencisi olması adına ülkesine güzel hizmetlerde bulunduğunu söyleyebilirim.
Bizler Türki’yle Kürdiyle , sağcısıyla solcusuyla, Laikiyle Müslüman’ıyla , Alevi’siyleSünni’siyle ve Milli Görüşçüsüyle bir ve beraberiz. Hepimiz bu ülkenin iyiliğini istiyoruz…