Ülkemizin 2015-2016’da yaşadığı terör, darbe vb. birçok olayı değerlendire bilmek için son 15 yıla bakmamız ve buna göre geleceğimizi planlamamız gerekmektedir. Son 15 yılda yaşanılan bu süreçte ne kadar iktidar partisinin yanlış politikaları var olsa da muhalefette en az iktidar partisi kadar bu sürece katkı sağlamıştır.

Bu süreçte yaşanan olayları anlaya bilmek için  07.08.2003 tarihinde ABD’nin güvenlikten sorumlu danışmanı daha sonra Dış İşleri Bakanı olan Condoleezza Rice’nin açıklamalarına bakmamız lazım;

Ne demişti Rice; Ortadoğuyu dönüştüreceğiz ve 22 ülkenin sınırları ve rejimlerini değiştirerek yeni haritalar çizeceğiz. Açık açık söylemese de bu ülkelerin içerisinde Türkiye’nin de olduğunu ima etmişti. 

Bir çok ülkede bunu başardılar Ortadoğuyu düşünce kuruluşlarıyla, misyon şefleri ile finanse ettikleri sözde islamı özde paralı terör örgütleri ile kan gölüne çevirdiler. Rejimleri de iktidarları da değiştirdiler, kimi liderleri düzmece mahkemelerde idama mahkûm ederek,  kimilerini ise kendi halkına işkenceyle öldürttüler.

Bu süreçte Türkiye’yi de İslam dünyasına rol model ülke olarak kullandılar. Türkiye’nin ekonomik ve refah olarak büyümesine izin verdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İslam Dünyasının gözünde büyütmek için türlü oyunlar düzenlediler. Bu esnada Türk Devletinin ana damarlarına kadar işleyen bir sistemi devreye soktular, Büyük Ortadoğu Projesine engel olacak ve ABD’nin kurduğu oyunu bozacak kimler varsa çeşitli bahaneler ile hapse attırdılar, görevden el çektirildiler ve bazılarını şehit ettiler.

Sıra Türkiye’ye geldiğinde çözüm süreci boyunca ikmal yapıp güçlendirdikleri PKK militanlarını devreye soktular. Sınırda savaş uçağımızı düşürerek Suriye ile bizi karşı karşıya getirdiler. Rus Savaş uçağını düşürerek olası bir Türkiye Rusya yakınlaşmasının önünü kesmek istediler.

Çözüm sürecini olan biten tüm bu planları Gülen terör örgütünün militanlarını kullanarak yaptılar.

Bu konuda en önemli sorular şunlar;

Devlet neden çözüm sürecini yöneten ve organize eden dönemin bakan, milletvekili ve bürokratlarından hesap sormuyor?

Hükümet kendi içerisinde ki hainleri temizlemekten neden imtina ediyor?

FETO örgütünün militanları polis, öğretmen, memur; finansörleri iş adamları, bankalar ise bunları bu görevlere atayanlar, finans olarak güçlenmesine izin veren siyasiler kim?

Bu millet bugün vatan evlatları onar onar toprağa düşüyorsa, birileri gelip İstanbul’un Ankara’nın göbeğinde bomba patlatabiliyorsa bunun sorunlusunu çok uzakta aramaması lazım ve bir an önce ucu kime dokunursa dokunsun temizlemesi lazım.

Unutmayalım ki 40 yıldır uğraştığımız terör örgütü 40 yıl boyunca bizimle savaşmamış duraklama bitme dönemine girmiş sonra daha da güçlenerek karşımıza çıkmıştır. Biz bu topraklarda var oldukça bu oyun devam edecek dün PKK bugün FETO yarın bir başka isimli örgüt başımıza bela olacaktır. Amerika planlarını kısa vadeli yapmaz, bir an önce sorunlarımızdan arınmalıyız, gündemimizde sorunları ivedilikle iyi veya kötü çözüme kavuşturup Dünya konjonktürüne entegre olmalıyız. 

Çünkü 3. Dünya savaşı çok yakında…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber