Trabzonspor Adana deplasmanında kendi adına son günlerin en kritik maçına çıktı. Son haftaların flaş ekibi Adanademirspor, futbol adına oldukça kreatif işlere imza atıyor.
Maç her iki takım adınada oldukça hareketli ve iyi başladı. Her iki takımda futbol adına açık futbolu tercih edip, oyunun sıkıcı olmasını önleyerek en azından izleyenler adına olumlu işler oldu.
Ancak Trabzonspor’un maçı almak için orta alanda biraz yumuşak kaldığını ve beklediğim oyunu sahaya yansıtamadığını düşünüyorum. Toplu savunma ile toplu hucümu düşünen Trabzonspor bu düşüncesini sahaya yansıtmakta biraz sıkıntı yaşadı.
Onuachu’nun en hareketli oyuncu olması fakat yalnız kalması can sıkıcı durumdu. Trabzonspor’un hucüma çıkışta planını uyguladığını ancak, geri dönüşte uygulayamadığını gördük.
Zaten böyle bir atağımızın dönüşünde ileri çıkan oyuncuların geri dönemeyişi, orta alanda Trabzonspor’u eksik bırakınca, defansımızın arkasına atılan topu iyi değerlendirdiler. Uğurcan kalesine gelen sert şutu çelince top Nani’nin önüme düştü ve Nani bunu gol yapmakta zorlanmadı. 1-0
Sahada hızlı oynanan oyuna aynı oranda ayak uyduramayan hakem, bir çok pozisyonda ya görmedi, ya işine gelmedi yada öyle istedi. Vİşça’yı iki eliyle resmen itip topa vurmasını engelleyen oyuncuyu görmeyen hakemden ben şüphe ederim. Trabzonspor adına net penaltı güme gitti.
Maçın ikinci devresine Trabzonspor daha iyi başladı. Pozisyon arayan, baskı kuran taraf bordo mavililerdi fakat, bu gören Adanademirspor hocası 3 oyuncu birden değiştirip oyunda dengeyi sağladı.
Buna istinaden dakika 70 olmuş Bjelica’nın halen oyuncu değişikliği düşünmemesi inanılır gibi değildi. Böyle olunca taraftar haklı olarak eleştiriyor. 1-0 mağlupsun ne bekliyorsun diye. Çok şükür 72. dakikada oyuncu değişikliği aklına geldi Trezeguet ve Teklic, 86’da Enis oyuna girdi.
Orta alanda Berat’ın Mendy’i aranmadığını fakat, Bardhi ile Bakasetas’ın beklenenden çok uzak olduğunu söylemeliyiz.
Ne kadar iyi oynarsan oyna, ne kadar pozisyona girersen gir, topu ağlarla buluşturamadın mı maçı kazanamazsın. Kazanamayınca taraftarın eleştirisine maruz kalırsın.
Trabzonspor’un sezon başından beri ya galip ya mağlup olduğunu göz önüne alacak olursak, Trabzonspor bir ileri bir geri durumuna düşüyor ki, bu sonuçlar taraftarın umutlarını bitirdiği gibi, yönetimi zorda, hocayı ise yolda düşündürüyor.
Hele ki, Şenol Güneş hocanın boşta kaldığı bu günlerde, bu sonuçlarla Bjelica’nın Trabzon’da işi zor diyorum. Neden? Çünkü! Zaten eleştiriyorsan ve Şenol Güneş gibi bir isimde boşta ise, camiadaki lobisini düşündüğümüzde bu Bjelica hocada stres yaratır ve bu stres Bjelica’yı yer.
Milli araya girilen bu süreçte yönetimin hoca meselesini ciddi anlamda masaya yatırması gerekmektedir. Bunda ısrar etmek sadece Trabzonspor’a zaman ve prestij kaybettirir. Bu nedenle Ertuğrul başkan hoca işine el atmalı, kaosa gerek kalmadan.
Maçta ikinci devre Trabzonspor’un gayretleri sonucu değiştirmeye yetmedi, fakat Bjelica’da son dakikalarda olsa iki oyuncu değişme hakkı daha olmasına rağmen oyuncu değişmeyi akıl etmedi yada gerek görmedi. Öyle ya ne gerek var, daha fazla gol yemeyelim yeter mi demek oluyor bu? Anlayan lütfen anlatsın.
Maç gidiyor gole ihtiyacımız var, maçın 90 dakikalık normal süresi tamamlandı, hakem en az yedi dakika daha ilave süre ekledi ve halen 2 oyuncu daha değişme hakkın var ve kulübede Umut Bozok, ve Umut Güneş var, atsan bu oyuncuları sahaya ne kaybedersin en çok maçı kaybedersin ki zaten kaybediyordun ve kaybettin de.
Ben bu sonucun ve oyuncu değişikliği tercihlerinin, ayrıca eleştirilerin tavan yaptığı bir ortamda Bjelica’nın bir ayağının çukurda olduğunu düşünüyorum.
Bu nedenle milli aranın fırsat olduğunu düşünerek başkana hoca ile alakalı operasyon yapması gerektiğini söylüyorum. Bir ayağı çukurda olan hoca ile yola devam etme ısrarı sana zaten kaybettirir, kazandıracağını düşünmek artık saçmalık olur.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)