banner240

Bu Sene, O Sene mi?

Hayat pahalılığı
Öyle arttı ki,
Yaşam çekilmez oldu…
Ülkemizde, 
Devalüasyon olmuş hemen her şey
2-3 katı artmıştı…
Döviz, altın
Doğalgaz, benzin,
Kömür,
Mutfak tüpü ve
Yiyecek maddelerinin artışına 
Bir türlü yetişilmiyor…
Adeta
“Mutfağa ateş düştü”
TÜİK’ ün belirlediği enflasyon rakamı
Herkesi çok güldürüyor… 
Halk inanmadığı gibi
Bu rakamlara,
Kendileri bile gülüyordur…
Ama
Onları o makamlara
Atayanlara karşı koymaları
Mümkün olmadığından,
Enflasyon rakamlarını böyle yapmak
Ve
Gülünç düşmek pahasına,
Yapacak
Başka bir şeyleri yok…
Neyse
Ekonomik bu burhanı 
Halkta ki yansımasına bakmak için
Türkiye’nin
Adeta mozaiği olan 
Trabzon Sokaklarında halkımıza sordum…
Orta yaşlı birisine
“ Bu hayat pahalılığına
Ve
Trabzon’un sorunlarına,
Ne diyorsunuz?” diye sordum…
Bana,
“Bu sene, o sene” diye,
Cevap verdi…
Evet
Bu sene hayat daha da pahalanmış,
Yaşam daha zor olmuştu…
Genç başka birine
Yine
Aynı soruyu sordum,
“Bize,
Her yer Trabzon” diye bağırdı…
Evet
Bütün Türkiye gibi
Trabzon’da,
Hayat pahalılığından etkilenmişti…
Fakat
Trabzon’da hayat
Son yıllardaki liyakatsiz yöneticiler ile
Daha da zorlaşmıştı…
Trafikte 
10 dakikalık yolu
2 saatte bir türlü gidemeyenler,
Sokaklarda
Barut fıçısı gibi dolaşmakta…
Eski ve
Köhne yapılar yıkılamamış,
Modern kent 
Görünümünü yakalayamamıştı…
Çevre kentlerde yapılan
Güney Çevre Yolu
Trabzon’da yapılamamış,
Sahil yoluna 
Bütün araçlar mahkûm edilmişti…
Sahil kenti görünümünden
Kurtulamamış,
Kent Güneye doğru açılamamıştı…
Trabzon’da,
İşsizliği önlemek için 
Önemli bir fabrika yapılmamış,
Eski, köhne ve
Yalıtımı olmayan sanayiler
Sahilde sıkışıp kalmıştı…
İlçelerde bile kalmayan
Eski 
Otobüs terminalini
Sayın başkan hiç kimseyi dinlemeyerek,
Dere yatağına yaptırmaya başlamış,
Bilimi takmadığını 
Dünyaya duyurmuştu…
Neyse
Trabzon sokaklarında
Halkımıza sormaya devam ediyordum…
Yaşlıca bir amcaya
Yine
Aynı soruyu sormuştum…
Amca,
“Evladım,
Yanında bıçak var mı?”
“Bir çakı bıçağı var Amca,
Hayrola ne olacak?”
“Kes beni, kessss
Kanım Bordo akar, Bordooooo”
Ulan
Bendeki de şans,
Rastlaya rastlaya akıl hastanesi olan
Çaykara Ataköy’den kaçan
Bir deliye rastlamıştım…
Bu ekonomik kriz
Millete kafayı üşütmüştü…
Liseli olduğu anlaşılan
Bir genç,
“Abi, beni de kes,
Benim kanım Mavi akar Maviiiiii”
Bunlar
Bukalemun mudur?
Birisinin kanı Bordo,
Öbürünün Mavi,
Başka birinin Turuncu…
Oradan ayrılarak
Sokaklarda dolaşmaya devam ettim…
80 yaşlarında bir Nineye,
“Nine
Sen bu hayat pahalılığına
Ne diyorsun?” diye, sormuştum…
“Uşuğum,
Deden öleli 20 sene oldi,
Buni görmedi…”
Sokaklara çıktığımdan beri
İlk defa
Aklı başında biri çıkmıştı…
“Nine,
Görmediği için seviniyorsun değil mi?”
“Yok uşuğum
Keşke görseydi, o sene, bu sene”
Ne diyorlar bunlar,
O sene 
Bu sene dedikleri nedir?
Genel af olur da,
Bütün mahkûmları dışarı bırakırlar ya,
Çaykara Ataköy’de de
Böyle olmuş,
Komple dışarı atmışlar, sanırım…
Başka birine
Yine aynı soruyu sorunca,
“Şikeci bunlar” dedi…
Evet
Beni anlayan biri çıkmıştı,
TÜİK’ in açıkladığı rakamlara bakınca
Şike yapıldığını
Ve
Rakamların bilerek 
Aşağıya çekildiğini, anlamıştı…
“3 kere
Şikeyle elimizden aldılar,
Ama
Bu sene, o sene…
Evet
TÜİK enflasyon hesabını
Bilerek,
Düşük gösterdiği için
En az 3 kere daha fakirleşmiştik…
Tekrar
Sokakta dolaşırken,
İntihar etmek için
Yüksek katlı bir binanın
Çatısına çıkan,
Genç bir adama, alt taraftan
Yaşlıca bir adam olanca gücüyle,
“Ula oğlum,
Görmeden mi gidecen?
Bu sene o sene…” diye bağırarak,
İntihardan vazgeçiriyordu…

“Bu sene,
O sene” bir parola mı anlamadım?
Bu röportajda
Anladığım bir şey var ki,
Millet,
Kafayı yemiş…

08.12.2021
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber