banner240

1906 doğumlu
Okuma yazması olmayan biriydi…
Evlilik çağı geldiğinde,
Trabzon’un
Samaruksa köyünden
Saliye adında bir kızla evlenmişti…
Kendi
Trabzon’a çok yakın olan
Canbur’da yaşıyordu…
Mutlu bir evlilikleri
4 erkek
1 kız, 5 çocukları olmuştu…
Eşi
Saliye’ nin de,
Okuma yazması yoktu…
Ama
Nüktedan ve
Bilim aşığı bir kadındı…
Onun için
Kızı hariç erkek çocuklarının 
Hepsini,
O zor koşullar altında okutmuşlardı…
Başsavcı olan oğlu
Temel,
İpten adam alır dedikleri, türden biriydi…
Ortanca oğlu Orhan
Bu ülkeye,
Avukat olarak hizmet etmişti…
En küçük oğlu Burhan Suat ise
Tıp Profesörü,
Çocuk Doktoru olmuş,
Başhekim,
Sağlık Bakanlığı,
Temel Sağlık Hizmetleri 
Genel Müdürü,
Milletvekili, Bakan olarak bu millete 
Hizmet etmiş,
Hatta etmeye devam ediyor…
Çocuk Burhan Suat’ın
Annesi ile ilgili bir anısını kendinden dinleyelim…
“Annem, kiraz mevsiminde 
Topladığımız kirazları, 
Akşamdan 
Bir sırt sepetine doldurmuştu…
Sabah gün açmadan kalktı 
Ve 
Bana en temiz(!) 
Giysilerimi giydirerek sepeti sırtladı…
Sırtında bu kadar ağır bir sepetle, 
Daha Lansa’ya varmadan (köyün alt mahallesi)
Annem aşırı derecede 
Yorulmaya başlamıştı…
Lansa’dan sonra 
Artık 
Rahat yürüyemiyor, sık sık duraklayarak, 
Sırtındaki sepeti
Yol kenarındaki duvara dayamak ve 
Dinlenmek zorunda kalıyordu…
İşte 
O sırada sepeti yasladığı 
Bir taş yerinden oynamasın mı?
Sepet kaydı ve 
Annem sepetle birlikte yere düştü... 
Annemde bir şey yoktu 
Ama 
Yere çarpan sepetteki kirazlar ezilmişlerdi…
Bu çok ciddi bir durumdu… 
Çok üzülen annem, 
Sepeti yeniden sırtına alarak yürümeye başlamıştı… 
Annemin arkasından giderken 
Gördüğüm durum şuydu; 
Sepetten akan kiraz suları annemin bacaklarına, 
Oradan da
Giymekte olduğu 
Kara lastiğin içine iniyordu... 
Hacı Mehmet’te otobüse bindik 
Ve
Çömlekçi ’de indik. 
Oradan Moloz’a kadar taşımak için 
Yine sepeti sırtladı... 
Moloz’a vardığımızda, kirazlar iyice ezilmiş, 
Satılacak halleri kalmamıştı.                                   
Zavallı annem çok üzgün
Ve
Ağlamaklı bir haldeydi…
Çünkü satacağı bu kirazlarla 
Hem evin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacak 
Hem de 
Sümerbank’tan 
Basma satın alacaktı…
Bir de bana, 
O zaman ‘cici mama’ dediğimiz,
Şehir ekmeği ile helva sözü vermişti... 
Moloz’da bizim gibi 
Kirazları satmaya çalışan 
Başka köylerden gelen, köylüler de vardı… 
Bizim sepetin içine elini sokan alıcılar, 
Sepetin altından da suyun sızdığını görünce, 
Başkalarına gidiyorlardı...
Bizim kirazın satılmaması karşısında 
Annem, 
Sepetin yanında yıkılmış gibiydi…
“Bunu birine ucuza versek de, 
Sana ekmekle helva alsam bari!” diye,
Ağlamaklı bir sesle başımı okşuyordu...
Herhalde 
Çok ucuz bir fiyata 
Kirazları sattıktan sonra, 
Boş sepeti 
Sırtına alarak yola koyulmuştuk… 
Annem, 
Ne alışveriş yapabilmiş, 
Ne de Sümerbank’a uğrayabilmişti…
Bir bakkaldan helva aldığını 
Ve
Üzeri 
Dumanlı ekmekleri bulunan 
Bir fırına girdiğimizi,
Sonra da bir köşede oturup, 
İştahla 
Bunları yiyişimizi, hatırlıyorum…”

İşte
Eski ismi Canbur olan
Dolaylı’ nın 
Önemli değerlerinden olan
Prof. Dr. Burhan Suat Çağlayan’ın
Annesi ile bu anısını anlattım…
Onlar fakir
Fakat 
Gönülleri zengin insanlardı…
Kendilerinin
Okuma yazmaları yoktu
Ama
Çocuklarını,
Yoklukla okutmuşlardı…
Kendilerine cahil denilebilir
Ancak
Cehalete adeta savaş açmışlardı…
Belki
Sabaha yiyecek ekmekleri yoktu
Fakat 
Dolaylı’ da
Kamu kuruluşları olan
Okul, Cami, 
Postane ve Sağlık Ocağının yerini
Okuma yazması olmayan
Hayri ve
Saliye Çağlayan bağışlamıştı…
Fakir ama
Zenginden daha fazla 
Cömert
Ve
El açıklığı,
Böyle bir şeydir, sanırım…

Bu vesile ile hatırladığımız,
Merhum Hayri ve Saliye Çağlayan,
Çocukları
Merhum Tenzile, Ömer, Temel
Ve
Orhan Çağlayan’a
Allah(cc)’tan rahmet,
Burhan Suat Çağlayan Hocama ise
Sağlıklı,
Uzun ömürler dilerim…
İyi ki,
Cehaletle savaşanlar var,
İyi ki,
Onlardan bazıları da,
Köyden
Bizim komşumuz olmuşlardı…

24.01.2022
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Yilmaz Haliscelik 3 yıl önce

Tesekkur ederim.

Avatar
Güngör Baytar 3 yıl önce

Koca yürekli insanlar. Mekanları cennet olsun. Ruhları şad olsun.



Günebakış Trabzon Haber