banner240

Osmanlı’da
Çok önemli ve revaçta,
Bir meslek vardı…
Bu meslek sahipleri, 
İşini ne kadar iyi yaparsa,
O kadar fazla
Ekmek parası kazanıyordu…
Bunlar 
Genellikle,
Sanatçılardan oluşurdu…
Ve
Özellikle de,
Şairler,
En önemli kısmını oluşturuyor…
Yükselme dönemine kadar
Onlar,
Piyasada yoktu…
Ne zaman 
Duraklama dönemine girip
Padişahlar
Savaşlara gitmekten vaz geçip
Saraylarına kapanınca,
Bu 
Meslek sahipleri
Değer kazanıp,
Revaçta olmuşlardı…
Bu mesleği 
Merak ettiniz değil mi?
Evet
Bu meslek, dalkavukluk mesleğiydi…
Dalkavuklar,
Başta kim varsa,
Yönetici her kimse
Ona,
Methiyeler düzüp,
Olmayan meziyetlerini,
Öne çıkarmaya bakıyorlardı…
O zaman dalkavukluk denilen,
Yeni adıyla ise yalakalık diye adlandırılan
Bu meslek,
Her dönemde el üstünde tutulmuştu…
Bir
Davranış bozukluğu olan dalkavukluk,
Çıkar sağlamak için, 
Yapılan kişinin
Olmayan meziyetlerini öne çıkardığından
Kişi övüldükçe şişer
Ve
Olmayan işleri yaptığını sanır…
Eski zamanlarda
Dalkavuklar,
Baştakilere methiyeler düzerken
Makamlara atanır
Ve
Paraya boğulurdu…
Peki
Şimdi durum nasıl…
Şimdi de yalayıp yutanlar,
Yani
Yalakalar,
Makamlara atanıyor
Paraya, para demiyorlar…

Birde
Sıradan maskaralar vardır ki,
Bunlar şarlatanlık, komiklik yaparak,
Milleti güldürmeye çalışırdı…
Tabi 
Onlarda ücrete tabiydiler,
Burnuna fiske vurma (fiske başına): 20 para…
Başına kabak vurma: 30 para…
Yüzünü tokatlama (tokat başına): 30 para…
Oturduğu minderden ve 
Setten aşağı yuvarlama: 30 para…
Merdivenden aşağı yuvarlama: 180 para…
(Bir yeri kırılır, 
İncinirse tedavi ve cerrah parasını, latife eden verir.)
Çıplak başına tokat atma (tokat başına): 45 para…
Elinde beş-on kıl kalmak ve 
Dişlerini leylek gibi 
Çatırdatmak şartıyla sakal zelzelesine: 60 para…
Sakal boyamasına: 60 para… 
(Sakalın yarısı veya 
Cümlesi arpa boyunca kırkılırsa, 
Latifeyi yapan, 
Dalkavuğun üç aylık nafakasını verir. 
(Bu nafaka ayda 30 kuruştan 90 kuruştur.)
Dalkavuğun kafasına iri yumruk indirme, 
(yumruk başına): 40 para…
Ellerine ve ayaklarına domuz topu bağlama: 40 para…
Yüzüne mürekkep ve kömürle kara sürme: 37 para…
Kuyruğu dışarıda kalmamak üzere 
Bir fındık sıçanını ağzının içine kapatma: 400 para...
Sakız dolabına (bostan dolabı) bağlanarak 
Su içinde bir miktar durdurulmak şartıyla 
Bostan kuyusunda bir devrine: 600 para... 
(Bu latifeye birden fazla devir için ayrıca 100 para verilir. 
Dalkavuk boğulup ölürse 
Cenaze masrafı latifeyi yapana aittir.)
Bir tarafının üzengisi olmayarak 
Haşarıca bir hayvana 
Bindirilip temaşasından hoşlanılırsa: 300 para...
Bir salkım üzümün,
Sapıyla beraber yedirilmesi: 40 para...
… 
Sarayın olduğu her yerde 
Dalkavuklar 
Ve
Şarlatanlar da vardır…
Ancak
Şimdi eski deyimle değil de,
Yalakalık deyimi ile anılmaktalar…
Şimdi
Her şeyin olduğu gibi
Dalkavuklukta ayağa düştü…
Gerçi
Modern dalkavuklar,
Kısa zaman içinde
Öyle takla atabiliyorlar ki,
Eskiden
Bunu yapabilen yoktu…
Modern dalkavuklar
Ayakkabı yalayıp öyle parlatıyorlar ki,
Mümkün değil
Eskiden bu olamazdı…
Şimdi ki dalkavuklar,
Menfaatinin olduğu yerde
Öyle hızlı
Saf değişiyorlar ki,
Onlara yetişmek mümkün değil…
“Bir ülkede,
Yalakalığın getirisi,
Dürüstlüğün getirisinden 
Fazla ise,
O ülke batar” demiş, Montesguieu…
Uğur Mumcu,
“Haklıdan yana değil,
Güçlüden yana olanlar
Korkak
Ve
Kaypak olurlar…
Güç merkezi değiştikçe döner,
Fırıldak olurlar” demiş…
Ve
Ülkemiz için
Çok geçerli bir sözle bitirelim…
“En tehlikeli insanlar,
Büyük 
Makamlara gelmiş, küçük insanlardır…”

31.01.2022
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber