Dava adamları
Ve
Bilim Adamlarının yaptıkları,
Onları unutulmaz yapar…
Dava ve gerçek bilim adamları,
Aradan yüzyıllar geçse bile,
Yapıtları ve
Bilimsel çalışmaları ile anılıyor; anılacaktır…
Vücutları yok olsa da,
İsimleri yaşayacak,
Kendileri konuşulacaktır…
Aristo, Arşimet,
İbni Sina, Farabi,
Yüzyıllardır ölmediler, ölmeyecekler…
Lider dendiği zaman
İlk akla Atatürk gelmez mi?
Cumhurbaşkanı dendiği zaman,
Atatürk, İnönü,
Turgut Özal, Demirel,
Recep Tayyip Erdoğan,
Yüzyıl sonra akla hemen gelecek
Ya diğerleri?
Adnan Menderes’ i
Hatırlamayan yok gibidir…
Ya,
Refik Saydam, Ahmet Fikri Tüzer,
Emin Fahrettin Özdilek,
Nihat Erim,
Ferit Melen,
Naim Talu, Sadi Irmak
İsimlerini hatırlayanınız var mı?
Bu isimlerde bu ülkede başbakanlık yaptılar…
Fakat
Unutuldular,
Çünkü dava adamı değildiler…
Ama aradan yüzyılda geçse hatırlanacak olan,
Süleyman Demirel,
Bülent Ecevit,
Necmettin Erbakan,
Alparslan Türkeş,
Recep Tayyip Erdoğan,
Sevilirler veya sevilmezler,
Ancak
Dava adamları idiler
Ve
Davalarına ölene kadar hizmet ettiler…
Davalarını satarak bir yerlere gelmeye çalışanlar,
Görev süreleri bittiği gibi unutuldular…
Çünkü insanlık,
Davasına ihanet edene, iyi gözle bakmamaktadır…
Che,
Rauf Denktaş,
Necmettin Erbakan,
Alparslan Türkeş,
Muhsin Yazıcıoğlu,
Davaları uğruna ne cefalar çektiler…
Peki, bir dönem boyunca,
5-6 parti değiştiren Emin Şirin,
Reyhan Balandı,
İbrahim Özdoğan’ı
Hatırlayanınız var mı?
DSP’ den milletvekili seçilen
Kubilay Uygun, sırasıyla
DSP,
ANAP,
DYP,
MHP ve son olarak ta
DTP’ ye geçerek fırıldak gibi dönmüş
Bir türlü huzuru bulamamıştı…
Çok yakın bir zamanda
Bir otel odasında,
Yalnız olarak intihar ederek hayatına son veren
Kubilay Uygun’ un
Öldüğünü bile kimseler duymadı…
CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay,
AK Partiden yıllarca bakanlık yaptı…
Hani nerde
Sayın Ertuğrul Günay…
MSP kökenli,
Mehmet Bekaroğlu
CHP genel başkan yardımcısıdır...
Ne CHP’ liler
Ne de eski dava arkadaşları, onu ciddiye alıyorlar…
Eski Başbakan yardımcısı,
Prof. Dr. Abdüllatif Şener
TV’lerde dolanıp, söyleyip durmakta…
Parti kurdu, olmadı,
Bir türlü huzuru bulamadı…
Çünkü
Eleştirdikleriyle yola çıkmış,
Halktan
Öyle oy istemişti…
Hani anlı, şanlı
Bakan Erkan Mumcu,
Ancak
Tarihin çöplüğünde
Kendilerine yer buldular…
Çünkü
Davalarına ihanet ettiler…
Baskılardan bunalıp,
Çok âşık olduğu kızı bırakıp gitmek isteyen genç,
Bilge kişiye sorar;
“ Bırakıp gidiyorum, çok bunaldım.”
“ Gitme “ der bilge…
”Ama çok üstüme geliyorlar” diye
Serzenişte bulunur genç…
Bilge tekrar sorar gence
“Ferhat ile Şirin’i tanır mısın”?
“Evet”
“Kerem ile Aslı’yı tanır mısın”?
“Evet”
“ Leyla ile Mecnun’u tanır mısın” ?
“Tabi tanırım bu saydıkların
Tarihe mal olmuşlar,” demiş, genç.
Peki der bilge
“ Teneke mahallesinden
Nurdoğan Yılmaz’ ı tanır mısın?”
Düşünen genç
“Yoooooo tanımıyorum” diye söyler…
Bunun üzerine bilge kişi,
“Tarihe mal olanlar
Aşkları için dağları delmişler…
Diğerini tabi tanımazsın,
Onlarda senin gibi,
Aşkını bırakıp gitmişti.”
İşte,
Öyle aşkına ve
Davasına ihanet edenler,
Yok, olup giderler…
Merhum Uğur Mumcu
“Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar,
Korkak ve kaypak olurlar.
Güç merkezi değiştikçe döner;
Fırıldak olurlar” der…
Üniversiteden yeni,
Emekli olup gidenler var,
Belki de
Bir sene sonra unutulup gidecekler…
Fakat
Gerçek Bilim İnsanlarından olan;
Prof. Dr. Ali Çelik,
Prof. Dr. Osman Kemal Kayra,
Prof. Dr. Münevver Sökmen,
Prof. Dr. Mehmet Akbaş,
Prof. Dr. Saadettin Korkmaz,
Prof. Dr. M. Burhan Sadıklar,
Prof. Dr. Hasan Basri Şentürk,
Yüz yıl sonra,
Kendileri
Bu dünyada olmazsa bile,
İsimleri ölümsüz olup, yaşayacaktır…
.
18.07.2021
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar