Bugün
Bir arkadaşı görünce
Daha önce yazdığım bu makaleyi
Bana hatırlattı…
“Ne olur,
O makaleni bir daha
Yayınlar mısın?
O makalende
Kendimi buluyorum
Ve
Çok doğru yazmışsın” dedi…
Ben de
Ona söz verdim
Tekrar yayınlamak için…
…
Bana,
Makam sahiplerinin
Zafer sarhoşluğuna düşüp,
Güç zehirlenmesi
Yaşadıklarını söylüyorlar…
“Halka hizmet,
Hakk’a hizmettir” parolasından,
Nasıl koptuklarını, soruyorlar…
Beyefendi,
Alçakgönüllü
Ve
Mütevazı olanların;
Ukala, hadsiz,
Burnundan kıl aldırmayan
Kişiler haline,
Nasıl geldiğini, soruyorlar…
Yetim,
Garip gureba,
Mazlum ve fakirlerin
Sofrasına oturarak
Ekmeğini paylaşanların,
Artık
Onları küçümseyip,
Tiksindiklerini söylüyorlar…
“Rüşveti,
Alanda, verende melundur”
Hadisi Şerifini
Belediyelere astıranların,
Artık rüşvetsiz
İş yapmadığını, diyorlar…
Kendi işi olduğunda,
Devletin mumunu söndürüp
Kendi mumunu yakanlardan,
“Devletin malı
Deniz,
Yemeyen domuz” durumuna,
Nasıl gelindiğini, soruyorlar…
Ezik durumdayken,
Hak ettiği halde makamlara atanmayan
Ve
Hakkı yenilenlerin,
Artık
Makamları kendi malı gibi gördüğünü,
Makama atandıktan sonra
Onlara haksızlık yapanlara
Rahmet okuttuklarını,
Alttakileri ezip,
Yukarıda olanlara ise
Kuyruk salladıklarına şahit olduklarını, diyorlar…
Bu hikâye,
Liyakatsizleri
Makamlara doldurup,
Halkı küçük görmesi
Ve
Küçümsemesinin,
Makama atandıktan sonra ise
Kral kesilip,
Canavarlaşanların hikâyesi…
…
İşte
Bu hikâye,
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını,
Koruyup, kollayanların,
Onları,
Kendi malı gibi
Kullananlara dönüşme, hikâyesi…
Bu hikâye,
Allah(cc)’ın karşısında
Eğilmeyip,
Makam sahibi olan
Onun
Kullarının,
Karşısında eğilenlerin hikâyesi…
“Ben,
Yanlış yaparsam,
Bana ne yaparsınız?” diye,
Soru sorup,
“Seni,
Kılıcımızla doğrulturuz” diyenlerden,
“Sen,
Ne yaparsan,
Ne söylersen doğrudur” diyenlere,
Dönüşme hikâyesi…
Peygamberimizin(as),
“İstişare yapın” hadisini unutup,
Bir kişi ne diyor diye,
Ağzına bakanların,
Dürüst,
Onurlu kişileri dışlayıp,
Çapsız,
Yalaka, sadakatsiz
Ve
En büyük özelliği
Yalan söylemek olan kişilerle,
Yola çıkanların, hikâyesi…
Bu hikâye,
“Bir işe talip olan
Müslüman
Veya
Gayrimüslim arasında
Tercih yaparken,
Tercihini, liyakatli olan için kullan”
Sözünden çıkıp,
Hadsiz, dalkavuk
Ve
Soytarı olanlara,
Değer verilme, hikâyesidir…
Kadrolara;
Kanki ve
Mankileri doldurmanın hikâyesi…
Kurullara,
Yeni
Buluğ çağına ermiş tıfılları
Veya
Yaşlı kokanaları, atama hikâyesi…
Bu hikâye,
Balığın,
Baştan kokma hikâyesi…
Bu hikâye,
Bize yapılanlara diş bileyip,
İktidara gelindiğinde
Onlardan
Daha fazla yapmanın hikâyesi…
Bu hikâye,
Dünyaya değer vermeyenlerin,
Koltuğa oturup
Makama geldikten sonra,
Parayı bulduğunda değişenlerin, hikâyesi…
Bir bayan gördüğünde
Onu
Görmemek için kafasını çevirenlerin,
Artık
Dünya zevkini
Keşfetmelerinin hikâyesi…
Bir bayanın
Elini tuttuğunda bile utanırken,
Kucağına oturtturmak için
Çabalayanlara dönüşme hikayesi…
Mücahit iken,
Müteahhit olanların,
Davaya
Ölümüne bağlı olanları dışlayıp,
Onları küstürmenin hikâyesi…
Her zaman
Her halükarda,
“Para,
Para, para” diyenlerin,
Önünü açma hikâyesi…
…
Ah,
Ahhh,
Ahhhhh,
Bu hikâye,
Davasını satanların
Ve
Davasına,
Açıkça ihanet edenlerin hikâyesi…
15.07.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar