DEMOKRATİK SINIF YÖNETİMİ
Ülkem geneli okullarımızda idarecilerimiz tarafından sınıf yönetiminde sınıf içerisinde çıt çıkmaması üzerindeydi. Komutla çocuklar soru soracak komutla çocuklar ders zili çaldığında sınıfa girecekler komutla çocuklar ders zili çaldığında da ders dışına çıkacaklardı. Sanki sanırsınız ki gestapo günleri.
Konu kafamı pek karıştırmamıştı. Ta ki güzel şehrim Trabzon’un eski Valilerinden birinin Avrupa ziyaretlerinde okulları ziyaret ettiğinde okullarda sınıf içerinde bildiğiniz konuşurken dersler işlendiğini gördüğünde Valimiz şaşkınlığını gizleyemez bu ne manaya geliyor?! Diye sorduğunda Milli Eğitim Müdürü bizler çocuklarımızın karakterlerini kırmamağa çalışıyoruz dediğini naklettiğinde beynimde beyin fırtınaları kopmaya başladı. Konuya daha bir başka bakmaya başladım. Fakat daha önemli konular olduğundan bir türlü de bu konuya zaman ayıramıyordum. Fakat bugün bu konuyu yazmaya karar verdim.
Konuyu güzel şehrim Trabzon’un akademisyenlerine danışmaya karar verdim. KTÜ Eğitim Fakültesinden iki akademisyene konuyu açtım. Bakınız bana ne söylediler. Prof. Muammer Hocam konuyu kendisine açtığımda bana Hocam artık sınıf içerinde konuşan çocuklar daha makbul kabul edilmeye başlanmıştır. Sizleri Sınıf yönetimi uzmanı Hocamız Doç. Taner Hocaya bağlayayım da onunla konuyu daha güzel konuşursunuz dedi. Bende konuyu Taner Hocamıza açtım. Konuyu detaylı bir şekilde konuştuk. Konuyu sizlere kısaca yazmak isterim. Taner Hocam Hocam artık gelişmiş ülkelerde konuşan sınıflar makbul olmaya başlamıştır. Çocuk sınıf içerinde konuşacak sorular soracak bu durumda herhangi bir baskıya maruz kalmayacak. Dedi. Konuşmamızın devamında gelişmiş ülkelerde bu duruma demokratik sınıf yönetimi diyorlar dedi. Ben kendisine bizlerin okullarında sınıflardan ses çıkmaması üzerine kurulu olduğunu bundan dolayı sınıf içerinden ses geldiğinde Müdürler tarafından sınıfından ses gelen Öğretmenleri azarlandığını hatırlattığımda Hocamız artık bu durumdan vaz geçilmesi lazım geldiğini söyledi. Konuşmamızın devamında Bakanlıkta bununla ilgili bir adım atılır mı diye sorduğumda yok. Bu tamamen Öğretmenlerimizin inisiyatifinde olduğunu söyledi. Kendisine başarılar dileyerek teşekkür ederek telefonu kapattım.
Bu konuşmalardan şunu anlıyorum ki sınıf içerinde konuşan çocuklar daha makbul olmakta gelişmiş ülkelerde. Adamlar çocuklarının karakterlerini okullarında baskıyla kırmamaya ve çocuklarını daha güzel yetiştirmeye çalışmaktalar. Bizde ise durum bunun tam tersi. Sanki sınıf yönetiminde de artık bir açılımın yapılması vakti yaklaşmakta olduğunu düşünmekteyim.
Akademisyenlerimizin de söylediği gibi Müdürlerimiz artık sınıf içerisinde çocuklardan çıt çıkmaması gibi tuhaf isteklerde bulunmamalıdır. Artık sınıf içerisinde çocuklarımızın konuştuğu soruların sorulduğu daha demokratik sınıflar oluşturulmalıdır. Belki de bu tuhaf yöntemlerden dolayı çocuklarımız bastırılmış duygularını daha sonraları ortaya çıkarmakta ve aileye ülkeye zararlı işler yapmaktadırlar. Konuyu akademisyenlerin oturup daha bir milli bir eğitim adına konuşmaları lazım gelmektedir. Eğer bu baskılarla yola devam edersek korkum odur ki daha kaç nesil heba olup gidecek bilemem.
Daha bir özgür eğitim ve ileride hayırlı evlatlar olma adına aynen gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kırmadan dökmeden sınıflarımızda çocuklarımız konuşsunlar…