Ülkem geneli dil meselesi bir problem olarak karşımızda durmaktadır. Çocuklarımız hem kendi dillerini konuşmak ve yazmada zorlandıkları gibi bunun doğal sonucu olarak ta yabancı dil konusunda da zorlanmaktadırlar.

Ne yapılmalı sorusuyla ortaya çıktığımızda şunu söyleyebiliriz insanımız hem çocuklar hem de yetişkinler kitap okumadıklarından yazma ve konuşma sorunu çekmektedirler. Bilim insanları insanımızın iki yüz elli civarında bir kelimeyle konuştuklarını bulmuşlar. Bu oran dünya geneli en sonlarda olmamıza sebebiyet vermektedir. Elin kefereleri beş on bin kelimeyle yazıp konuşmaktaymış.

Bu kadar ciddi bir sorununun çözümü için hiç vakit geçirmeden ülke geneli kitap okuma saatleri hayat geçirmemiz lazım gelmektedir. Tabi kitap dediğimizde kitap fiyatlarında ki fiyat artışlarında kitaplara yansıtıldığında kitabevleri kitaplara akıl tutulması zam yapıp bu zamlı fiyatlarla halkımızın karşısına çıkıldığında insanımız hem kitap okumayı sevmediğinden hem de kitapların fiyatlarının çok yüksek olduğundan yakınıp kitap okumamaktadırlar. Bundan dolayı kitap fiyatlarını makul bir seviyeye indirmemiz belki bu çok can alıcı sorunun çözümü noktasında bir çözüm olur. 

Ayrıca insanımız kitapla haşır neşir olmamasının yanında biraz da hem de az önemli  olmamak kaydıyla magazin kültürüne düşkün. Yani insanımız birkaç kitap okuyacağı yerde kim kimle düşmüş kalkmış kim kimi sevgili yapmış onu merak ettiğinden onlarla bir adım ilerliyemiyoruz.

Bir de işin başka bir boyutu var. Bu magazin kültürü insanımızın ahlakını da bozmaktadır. Bu magazin televizyonlarında ki lağım yayınlarını izledikçe bu yayınlarda ki verilen mesajlar zamanla normalleşmeye başlamakta ve insanımız da bu yayınların etkisiyle başka insanlarla düşüp kalkmanın sakıncalı olmadığı kanısına varmak ta ve evlilik dışı ilişkiler bu yayınlar sebebiyle artmaktadır.Konum bu olmadığından yazıyı başka bir haftaya yazmak temennisiyle asıl yazıma devam etmek isterim.

Şunu açık ve net yazmak isterim ki beyni kitap okumaktan başka bir şey geliştirmez. Yok böyle bir şey. Elimizde sihirli bir değnek yok ki onu çocuklarımızın ve insanımızın başına vuralımda güzel yazıp konuşmak konusunu başarmış olalım.

Öncelikle yabancı dil konusunda  ne hikmetse bizde pek başarılı olamıyoruz. Bunun en önemli sebebi çocuklarımızın öğrendiklerini pratik yapacakları bir ortam yok. Bundan dolayı yabancı dil öğrenimi çok sıkıntılı. Çocuk sadece sınıf ortamında öğreniyor öğrendikleri orada kalıyor. Bunu pratik yaparak beyni etkilemesi mümkün olmadığından yabancı dil Öğretmenlerimiz bu sorunda çok sıkıntı çekmektedirler. öncelikle öğrencilerimizde pratik yapacak bir ortam oluşturmamız lazım gelmektedir. Çocuklarımız turist mevsiminde turistlerle konuşmaları sağlanarak pratik yapmaları sağlanabilir.

Bir güzel gelişme oldu. Yabancı dil derslerini ilkokul ikinci sınıftan itibaren işlenmesi sağlanmaya başladı. Bu belki bir nebzecik çocuklarımızın yabancı dil öğrenmesinde faydalı olacaktır. :Çünkü yabancı dil ve ana dil öğrenme yaşı çocuğun dört beş yaşlarında olduğunu söylemektedir uzmanlar. Bir örnek vereyim ne demek istediğim daha güzel anlaşılacaktır. Televizyoncu bir hanım olan İkbal GÜRPINAR çocuğuna yabancı dil öğretmek istedinde bir uzmana gider ve kendisine çocuğunun dört beş yaşlarında yabancı dil dersleri aldırması söylendiğinde kendisi bunu yapar ve çocuğu şimdilerde ingilizceyi ana dili gibi yazdığı ve konuştuğunu söylemişti.

Burada şöyle bir tespit edersek herhalde hata da yapmamış oluruz. İngilizceyi anlatalım fakat İngilizlerin bizlerin dedelerine ve ninelerine neler yaptıklarını da anlatırsak herhal daha doğru bir iş yapmış oluruz diye düşünmekteyim. Çünkü yeryüzü halifesi olan dedemizi ikinci Abdülhamiti ingilizler görevden aşağı almışlar ve Müslümanlar başsız kaldıklarından büyüklerimize her türlü kötülüğü yapmış olduklarını gelecek nesillerimize anlatmamız da şart olduğunu ve çocuklarımızı milli yetiştirmek için  faydalı olacağını  düşünmekteyim.

Bu yabancı dil meselesinde teknolojiden faydalanmamız öğrenme hususunda faydalı olacaktır.

Dil meselesi girift bir sorun değildir. Biz istersek bu sorunu rahatlıkla çözeriz. Yeter ki bilimden faydalanalım...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber