Bugün sizlerle beraber din ve sosyal değişim konusu üzerinde yazımı yoğunlaştıracağım.

Din zamanlara karşı duyarsız değildir. Zaman değiştikçe dinde o doğrultuda çözümler getirir. Zamanın getirdikleri karşısında dinde Kuran ve sünnet özelinde çözüm getirir. Bugüne kadar zamanın değişmesiyle dinin söz almadığı bir olay yoktur. Şu unutulmamalıdır ki dinin gönderiliş gayesi biz insanların dünya ve ahret mutluluğumuz içindir. Bundan dolayı biz insanlar hangi çağı yaşasak dinde o çağa uygun yorumlar getirir. Bu durum dinin içtihat yönüyle ilgilidir. Din Kuran ve sünneti baz alarak çağın getirdiği olaylara yorum getirir.

Şimdi bana bazı kardeşlerim içtihat kapısının kapandığını söyler gibi olduklarını duyar gibiyim. Öncelikle içtihat kapısı kıyamete kadar kapalı olmayacaktır. Dinde ileri her kim giderse o kişi içtihat edebilmelidir. Buraya girmişken şu da önemlidir. Hayatı boyunca bir kitap okuyan bazı zavallıların onlar içtihat ettilerse bizde içtihat ederiz demeleri pek te doğru bir kanı değildir. Bir insanın bir konuda içtihat etmesi islam’ı olan on beş ilim dalında zirve olmasını öngörmektedir. Bunların başında Kuran ve sünneti en ince detaylarıyla bilmesi ve sonra da diğer alet ilimlerinde kelam Arapça ve sebebi nüzul gibi ilim dallarında zirve olması kaçınılmazdır. Bir kişi mezhep imamlarının kastederek onlar içtihat ettilerse bende içtihat ederim demesi doğru bir yaklaşım olmadığı ortaya çıkmaktadır. İçtihat kapısı kıyamete kadar açık olacaktır. Önemli olan bu kapıya gelindiğinde ehliyetli olunmasıdır.

Hak olan mezhepler on civarındadır. Yalnız bunlardan dört tanesi günümüze kadar yaşanıla gelmiştir. Bunlar İmam Azam Ebu Hanife’nin Hanefilik mezhebi, İmam Ahmet Bin Hanbeli’n Hanbeli’lik mezhebi, İmam Şafii’nin Şafiilik mezhebi ve İmam Maliki’n Malikilik mezhebi. Bu dört mezhep günümüze kadar hayat bularak gelmiştir. Fakat gönül isterdi ki diğer hak olan mezhepler de sahiplenilerek günümüze kadar ulaşsaydı. Burada biz Müslümanların biraz gevşekliği olduğu ortadadır.

Dinin sosyal değişim karşısında nasıl bir tavır sergiliyor birkaç örneklerle sizlerin izanlarınıza sunmak isterim. Bakınız günümüz bir meselesi olan organ nakli üzerinde yorumda bulunarak dinin nasıl sosyal değişim karşısında tutum sergilediğini daha güzel anlayacağız. Organ nakli Peygamber efendimiz döneminde yoktur. Çünkü tıp bu kadar ilerlemiş değildi. Günümüzde tıp ilerledikçe dinin içtihat kapısı da bu doğrultu da olaylara yorum getirmektedir. Organ nakli Kuranda ve sünnette yoktur. Fakat İslam’ın bir insanı kurtarması bütün insanlığın kurtarılması gibidir yorumunu göz önünde bulunduran Diyanet İşleri Başkanlığımız bu konuda içtihat ederek organ naklinin mümkün olduğunu söylemiştir. Görüyorsunuz değil mi Din nasıl çağın getirdiği sorunlara karşı nasıl da çözümler getirmektedir.

Yada interneti örnek verebiliriz. İnternet Peygamber efendimiz zamanında yoktur. İnternet kullanılım amacına uygun olarak hayatımızda kolaylıklar getirdiğinden olumlu yaklaşılmıştır. Vb gibi.

Din sosyal değişim karşısında görüş beyan eder…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber