Ermiş insan olgunlaşmış, aydınlanmış ve varoluşla uyum içinde olan insandır. Ermişlik zirvesine varmış kişinin gözlerindeki ışıltı varoluşun merkezine olan kapıları açar.
Ermiş insan, ebedi mutluluğun ve saadetin sessizliğine, huzuruna varmış kişidir. O, artık zihin ve aklın ötesine geçmiştir. Ermiş birey doğal, sade ve samimidir. Onun hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı için daima tatmin ve mutludur.
Ermiş insanın hırsları, hayalleri ve arzuları yoktur çünkü o, şimdiki anda yaşar. Geçmişi geleceğe taşımaz. O bir yere varmak için koşuşturmaz, sadece mutluluğun tadını çıkarır.
Ermişlik, insana çılgınca şeyler yaptırabilir, bunlar da tekamül yolunda hızla ilerlemeyi sağlar. Ermişlik çılgınlığı ahenk ve uyum içinde yaşanır. Bu eylemin içinde bütünleşme vardır.
Ermiş insan gelecekteki mutluluğu hayal etmek yerine şimdiki anın güzelliğini yaşar. Gökyüzüne öyle bakar ki, gökyüzüyle adeta bütünleşir. Ermişliğe yol alan kişi mutluluğun zirvesinde yaşar.
Ermiş kişi gökyüzüne bakarak gökyüzünü içine çeker, öz merkeze ulaşarak, öz merkezde merkezlenir. O an gökyüzü tüm varlığa yayılır ve gökyüzü ile ermiş kişi birlik haline varır. Böylece çevredeki herşey unutulur , geçmiş, gelecek kaybolur
ve sadece şimdiki an kalır.
İşte gerçek ERMIŞLİK budur...!