Bugün hava yağmurlu ve soğuktu! 
Maç için gerekli her şey hazırdı fakat bir sessizlik hakimdi şehirde! 

Taraftarın kah umutlu, kah umutsuz olduğu bir dizi argüman vardı maç öncesi Trabzonspor’da ama, bir çok taraftar umutlu olmak, umudunu yitirmek istemiyordu!

Çünkü bu maç onlar için bambaşka bir maç, bambaşka bir duygu, bambaşka bir hava ve bambaşka bir hesaptı. 

Bu günün sonunda mutlak kazanan olmak, mutlu olmak arzusu hep vardı, hep olacaktıda. Ama yine müsade etmediler!

Burada sıkıntı yok ama, hasıl olan endişe oyuncu kadrosunun maça dair duygu ve düşünceleriydi! 

Bu anlamda tek umudumuz konuyu bilen Şenol hocaydı ve umudumuz oyduki, hoca bu maçın önemine binaen gerekenleri oyuncularına aktarmıştır. Belliki aktarmıştı da!

Bu duygu ve düşüncelerle taraftar stattaki yerini aldı ve maç başladı. 

Maça Trabzonspor beklediğimiz gibi, yani ruhuna uygun başladı. Oldukça baskı kurdu, Fenerbahçe bu baskı karşısında arkaya yaslandı fakat, Trabzonspor bulduğu pozisyonları değerlendirmekte zorlanınca, gol beklentiside hayal oldu. 

Bir ara Trabzonspor doğal olarak, yorgunluğa dayalı frene basınca, Fenerbahçe gelmeye başladı. Ancak Fenerbahçe’nin bu atakları kaleci Uğurcan’a takıldı. 

Trabzonspor böyle oynayınca gol beklentisi de oldukça yüksek oldu ancak, oyuncularımızın bireysel beceriksizlikleri, final vuruşlardaki basiretsizlikleri ve oldukça cömert hareketleri Trabzonspor’un gol bulmasında en büyük engel oldu.

Özellikle Okay‘ın iki pozisyonunu Fener kalecisi muhteşem kurtardı. Daha sonra Okay muhteşem bir kafa vuruşuyla topu 90 diye tabir edilen yerden, yani çataldan ağlara gönderdi ve Trabzonspor 1-0 öne geçti diye beklerken, yumurtadan yünün kırpan hakem triosu, bu pozisyonda fenerbahçeli oyuncuya faul gerekçesiyle buz gibi golü iptal etti.

Bu iptal edilen gölün akabinde, Trabzonspor yüklenmeye devam ederken Fenerbahçe contra takta pozisyon buldu ve ceza sahası içerisinde yerden yapılan topa müdahalede, Eren Elmalı kademe hatası yapınca, Fred takımını 1-0 öne geçirdi.

Eğer futbolun adaleti buysa ben böyle adaleti seveyim.

İkinci devreye de Trabzonspor iyi başlayan taraflı ve iki net penaltıyla, ama maalesef hakemin vermeyerek, VAR’ın ikazıyla vermek zorunda kaldığı, kazanılan penaltı atışlarını Banza gole çevirerek Trabzonspor’u 2-1 üstün duruma getirdi.

Ancak bu üstünlüğünü koruyamayan Trabzonspor, 75.dakikada Dijeko’nun 90+12’de Amrabat’ın gollerine engel olamayarak maçı 3-2 kaybetti.

Bu maçı hakem katletti!
İlk evvela Okay’ın net golünü iptal ederek, sonra takdir haklarını Fenerden yana kullanarak, daha sonra 
Enis Destan ile girdiği pozisyonda ikinci sarıdan kırmızı kart ile ihraç edilmesi gereken, ama ihraç edilmeyen Amrabat’ın maçı Fenere kazandıran golü atması da bardağı taşıran damla oldu!

Diyorum ya futbolun adaleti bu değil, bu hakemlerin adaletsizliğidir!
Eğer futbolun adaleti buysa, ben bu futbolun adaletini seveyim! 

Bu adaletsizliğin doğurduğu maç sonucuna göre maç yorumu yapmak çokta sağlıklı olmaz! O nedenle maçla alakalı çok da bir şeyler söylemek istemiyorum.

Hele hele oyuncular hakkında eleştiride yapmak istemiyorum. Trabzonspor oynaması gerektiği gibi oynadı, oyuncular bir iki pozisyon hariç yapmaları gereken her şeyi ve mücadeleyi yaptılar.

Mağlup olduk fakat, başta Şenol hoca olmak üzere bütün oyuncuları verdikleri mücadeleden dolayı tebrik ediyorum.

(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber